Güneydoğu’nun en büyük antik kenti Dara, yılda 1 milyon ziyaretçi ağırlıyor.
Anadolu’nun binlerce yıllık geçmişine tanıklık eden Mardin, tarihi mekanlarıyla turizmde ilgi odağı olan kentlerden biri. Bu tarihi mekanların en çarpıcı ve gizemli olanı Dara Antik Kenti’dir. Geçmişte yerleşim yeri olan, İmparator Anastasios tarafından 491-518 yıllarında kurulduğu bilinen, ancak bulguların daha eskiyi işaret ettiği Dara Antik Kenti'nde her kazıda önemli eserlere ulaşılıyor. Bu yıl içinde yapılan kazılarda antik kentteki çarşıda dükkanlar ve atölye bulundu. Ayrıca 400 metre uzunluğunda 1500 yıllık içme suyu kanalının 30 metrelik bölümüne ulaşıldı. Daha yarısı bile kazılmayan Dara’da, toprağa vurulan her kazmada adeta tarih fışkırıyor.
DARA’NIN TARİHİ
Dara Antik Kenti’nin tarihi ile ilgili net bir bilgi yok. İlk kez I. Anastasius Dönemi’nde (491-518) iskan edildiği bir yer olarak bilinse de kazılarda elde edilen bulgular, çok daha önceden de iskâna uğramış bir yerleşim yeri olduğunu açığa çıkardı. Antik adı Anastasiopolis olan Dara, Pers İmparatoru Darius ile Büyük İskender’in savaşına tanıklık ettiği biliniyor. Doğu Roma İmparatorluğu, M.S. 363 yılında önemli sınır kentlerinden biri olan Nisibis’in (Nusaybin) Perslerin eline geçmesi ve ardından önemli kentlerde biri olan Amida’nın da (Diyarbakır) 502 yılında Persler tarafından kuşatılmasının ardından sınır güvenliğini arttırmak için Mezopotamya sınırlarında yeni garnizon kentler kurmaya karar verir. Dara Antik Kenti, Doğu Roma İmparatoru Anastasius tarafından Garnizon kent olarak seçilmiş, M.S. 503-507 yılları arasında burada inşa faaliyetlerine başlandığı biliniyor.
DARA İSMİNİN KÖKENİ
Dara isminin kökeni hakkında bilgi veren Evagrius, Malalas, Agapius ve Abu'lFarac gibi Antik ve Orta Çağ tarihçilerinin aktarımlarına göre; Pers Kralı III. Darius’un (MÖ 336-330) Büyük İskender’e (MÖ 336-323) karşı yaptığı savaşta öldüğü yerin, sonrasında Dara olarak adlandırıldığı ve Dara isminin kökeninin buraya dayandığı varsayılıyor. Dara isminin kökeni hakkında 13. yüzyıl Süryani tarihçisi Abu’l Farac (Bar Hebraeus) şu şekilde bahsediyor: “Hellen Kralı Büyük İskender ile Pers Kralı Darius burada savaşmış ve Darius burada ölmüştür. Bu nedenle de buranın ismi Dara’dır.” İmparator Anastasius’un kente kendi ismini verse de bölge halkı Dara ismini unutmamış, günümüze kadar bu ismi yaşatmıştır.
KAZILARDA ULAŞILAN ESERLER
Güneydoğu’nun en büyük antik kenti konumunda bulunan. Dara’da, kazı çalışmaları 38 yıl önce başladı. Kazılarda, kale, köprü, su kanalları, su sarnıçları, kilise, arasta, saray, çarşı, zindan, tophane, kaya mezarları ve sivil yerleşim yapılarına ait kalıntılar açığa çıkarıldı. Bir süre bütçe ayrılmaması nedeniyle kazı çalışmalarının durduğu antik kente kazılar yakın zamanda tekrar başladı. Yapılan arkeolojik kazılarda dünyanın ilk su barajına ait kalıntılara rastlanan Dara oldukça geniş bir alana yayılıyor. Önemli tarihi eserlerin bulunduğu Dara, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘Geleceğe Miras Projesi’ne dahil edildi.
1400 YILLIK GALERİ MEZAR
Dara Antik Kenti’nin bulunduğu köyün çevresinde tarihleri Geç Roma dönemine kadar uzanan mağara evler de yer alıyor. Kutsal kitaplarda bahsedilen Ezekiel Peygamberin ruhlara nefes vermesi ve yeniden diriliş mucizesinin kapı girişinde işlendiği galeri mezar bulunuyor. Bu galeri mezar, 573 yılında Sasaniler tarafından savaşta öldürülenlere ithafen, Doğu Romalılar tarafından 591 yılında yaptırıldığı belirtiliyor. Roma döneminde 'Yeniden Diriliş' törenlerinin yapıldığı, içinde binlerce kişinin bir arada olduğu 1400 yıllık galeri mezar ilk defa ziyarete açıldı.
YILDA 1 MİLYON KİŞİ ZİYARET EDİYOR
Roma tarihi üzerine çalışan akademisyenlerin uğrak yeri olan Dara’yı, yılda 1 milyon kişi ziyaret ediyor. Dara, eşsiz tarihi atmosferiyle adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Ücretsiz ziyaret edilebilen ve rehberli turlarla keşfedilebilen antik kent, turistlerin ilgi odağı haline gelmeye devam ediyor.
DARA ANTİK KENTİ NEREDE VE NASIL GİDİLİR?
Dara Antik Kenti, Mardin merkeze 30 kilometre uzaklıkta, kentin güneydoğusunda bulunan Artuklu İlçesine bağlı Oğuz Köyü’nde bulunuyor. Mardin-Nusaybin karayolu üzerinde Akıncı Bucağından Dara köy yoluna sapıp 10 kilometre içeri girilerek antik kente ulaşılıyor. Dolmuş seferi bulunmadığı için ancak özel araçla gitmek mümkün.