Sorunları görecelilik kavramıyla kategorize etmek mümkün ama bazı sorunlar vardır ki, muhatabı olan herkesi bir şekilde ilgilendiriyor. Bazı sorunlar da hiç muhatap olunmazsa bile ilgilendirir insanı.
Kanaatimce istihdamdan ve güvenlikten sonra en hayati sorun ulaşım ve trafiktir.
Yani bir kentte trafik düzenli ve ulaşım da vatandaşı memnun edecek bir durumda değilse gündelik hayat çekilmez olur.
Yeni yollar ve kavşakların açılması, meydanların düzenlenmesi ve park sorunun giderilmesi önemli çalışmalardır. Devamlılığı bir kent için hayati önem arz eder.
Ama toplu ulaşım da günlük hayatı çok önemli oranda etkileyen bir faktör.
Zira hemen hepimiz bir şekilde toplu ulaşımdan yararlanıyoruz. Biz ya da bizimle bağlantısı olan başkaları da toplu ulaşımla seyahat ediyordur.
Hemen herkesin üzerinde mutabık olacağı şekilde, kentimizde toplu ulaşım sıkıntısı uzun bir süreden bu yanadır var.
Bu sıkıntı, toplu ulaşım araçlarının yeterliliği ve ulaşılabilirliği başlığında ele alabiliriz.
Mesela 1 milyon 818 bin 133 nüfuslu kentimizde 220 adet belediye otobüsü var. Yanı sıra 200 adet özel halk otobüsü ve 400 tane de dolmuş var.
Bunların ara ara bozulma ve tamir gerektirecek duruma gelmesiyle sayı düşüş göstermektedir.
Var olan toplu ulaşım araçlarının hijyenik olması ve sürücü arkadaşların yolculara karşı tutumu belki de başka bir yazının konusu ama not etmiş olalım buraya.
Pekiyi bu nüfusa bu sayıdaki araçlar yeterli mi?
Bence hayır.
Bence, sizce de hayırdır bunun cevabı.
Bu sayının yükseltilmesi ve hizmetin daha kaliteli olabilmesi için eminim herkesin bir projesi ya da düşüncesi vardır. Yerel kurumlar bunun için, diğer başka konulardan daha çok çabalamalılar. Zira basit bir toplu ulaşım olayı olarak bakmamak gerek konuya. Yurttaşların, seyahat ve ulaşma özgürlüğü olarak da değerlendirmek gerek.
Mesela, yasa ve kurumların durumunun ne olduğunu bilmiyorum. Ama kentte ticaret yapan, ekonomik ve sosyal durumları iyi olan iş insanları ile Belediye, ortaklaşa ‘otobüsler’ alıp yurttaşların rahata kavuşmasını sağlayamazlar mı?
Sonuçta orda da bir ticari durum söz konusu ve tarafların kazançları mümkün olur. Hem ticaret yapan insan ve kurumlar kendilerine yeni bir iş alanı açmış olurlar hem de yurttaşların ulaşım konusundaki sıkıntılarını minimize etmek için ellerini taşın altına koymuş olurlar.
Tamam özel halk otobüsleri var ama belediye ile ortaklaşa böyle bir çalışma da yapmak yerinde bir iş olur kanımca. Verim ve hizmet konusunda da ileri adımlar atılmaya neden olabilir.
Az ya da çok, bir miktar istihdam kapısının da aralanabileceğini unutmamak gerek.
Hizmet ve ticaret kardeşliği diyebiliriz belki bu duruma.
Evet trafik ve yollar konusunda sıkıntılarımız vardır ve olacaktır ama kentin ulaşım sorununu rahatlatacak sayıda toplu ulaşım aracının hizmete sunulduğunu düşünsenize?
Ben düşündüm ve çok iyi bir fotoğraf çıktı ortaya.
Bazen bir toplu ulaşım aracı saatlerce beklenebiliyor. Zira bazı bölgelere çok az sayıda araç hizmet vermekte ve bu da hakikaten ciddi sorunlar yaratmakta. Bu sorunu bir de kara kış zamanları için düşünürsek, maazallah.
Hele meşhur Mahabad Bulvarı namı-i diğer 75 yoluna gitmek bir başka eziyet. Zira, şehrin en önemli mekanlarının olduğu o caddeye ulaşmak başlı başına bir sorun. Mesela niye Dağkapı ya da Ofis’ten 75’e ekspres dolmuş servisleri olmasın ki?
Diğer yerleşim birimlerine oranla hatırı sayılır sayıda sakininin ya da ziyaretçisinin olduğu yerlere daha çok servis hizmeti verilmesi de rahatlatıcı olacaktır.
Çok nadir de olsa bazı belediye otobüslerinde anons sitemine denk geldim. Aynı zamanda videolu haber ve bülten yayınını da çok beğendim. İneceğin durağı önceden duymak ve ona göre hazırlanmak güzel bir şey. Ama muhakkak surette iyi takip edilmeli, eksiklikleri hızla giderilmeli ve mutlaka güncel tutulmalıdır. Hem yolculuk yapıp hem de şehrin gündemini takip etmek çok keyifli oluyor.
Evet, kentimizi daha yaşanılabilir kılmak için düşünmeye, çalışmaya ve üretmeye var olmalıyız...