ÖZEL HABER – Mehmet Rumet SOYLU / Ceren AKYIL

Jeoloji Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi, deprem kuşağında yer alan Diyarbakır için ciddi uyarılarda bulundu. Diyarbakır’da kayyumla birlikte 2015 yılından bu yana denetim mekanizmasının olmadığını dile getiren Eş Başkan Özgür Haktan Bozan, “Kayyumdan sonra denetleme yapılmadı. Biz STK buluşmaları sırasında bu durumu sürekli dile getiriyoruz. Depremde az zarar görmüş yapıların zemin ile alakalı değil de yapısal sorunlardan kaynaklandığını görebiliyoruz. Ağır hasarlı yapılarda ise zemin ile alakalı sorunların olduğunu tespit edebildik. Jeolojik olarak zemin ve yapının uyumlu bir şekilde inşası gerekiyor. Bunun için de denetim hayati ve şarttır. Neredeyse dört tarafımızın fay hatlarıyla çevrili olması, bizim depreme karşı hem fiziki hem de ruhsal olarak hazır olmamızı zorunlu kılıyor” dedi. 

Jmo’dan Deprem Uyarısı1

“FAYLARIN ORTASINDAYIZ”

Kuzey Anadolu ile Doğu Anadolu fay hatlarının birleşme noktasının Karlıova olduğunun altını çizen Bozan, Diyarbakır’ın tam da bu fay hatlarının arasında kaldığını vurguladı. Eş Başkan Bozan, “Diyarbakır da bundan nasiplenecek durumdadır. 6 Şubat depreminde de gördük ki etrafımızda meydana gelebilecek bir depremden etkilenebiliyoruz. Diyarbakır, Bingöl başta olmak üzere Muş, Bitlis Tunceli Elazığ, Karlıova’nın neredeyse ortasında kalmaktadır. Buralarda meydana gelebilecek bir deprem başta kuzey tarafı olmak üzere Diyarbakır’ı da doğrudan etkiler.

Jmo’dan Deprem Uyarısı2

Bir yerleşim biriminin deprem ve genel afetlerden en az zararla çıkması için her şeyden önce şehrin mikro bölgeleme çalışmasının yapılması gerekmektedir. O kentin tomografisi diyebileceğimiz bu çalışma, fay durumu, yeraltı suyu potansiyeli, heyelan durumu, kaya düşmesi gibi risklerin ortaya konulmasını sağlar. Şehir, bir deprem ve afetle karşılaştığı zaman neler yapılacağına yönelik bir çalışmadır. Olması gereken aslında budur. Diyarbakır’da Kayapınar ilçesi kısmen buna göre inşa edilmiş. Ama maalesef, Bağlar ve Sur bölgesinde tam bir çarpık kentleşme var. Bizim orada herhangi bir mikro bölgeleme çalışmamız yok. Mikro bölgelemeyle imar planının esas alındığı yapılar insanları deprem karşısında hem güvenli hale getiriyor hem de zararı minimize eder” dedi.

“2018’DEN SONRAKİ YAPILAR AYAKTA KALDI”

2018 deprem yönetmeliğinden sonra inşa edilen ve denetimi yapılmış yapılarda herhangi bir sakınca olmadığını ifade eden Bozan, şöyle devam etti: 

Jmo’dan Deprem Uyarısı

“2018 deprem yönetmeliğinden sonraki yapılan yapıların yüzde 90’ı ayaktadır. Deprem anında nelere dikkat edileceğini bilmek de önemlidir. Ve kurumların, halkımızı bilinçlendirmesi de gerekiyor. Biz Oda olarak 13 İl’de hem kurum ve STK’larla diyalog halindeyiz ve bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Alanında uzman olmayan kişilerin sosyal medya hesaplarından, ‘deprem geliyor’ gibi söylemleri halkı korkuya sevk ediyor. Bunların önüne geçebilmemiz için bir ‘afet manifestosunun’ yayınlanması gerekiyor.”

Muhabir: Mehmet Rumet SOYLU - Ceren AKYIL