Diyarbakır’da 2009 yılında başlayan "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemi 804. haftasında da devam etti.
Her hafta bir kaybın hikâyesinin anlatıldığı eylemde, bu hafta 1991 yılında öldürülen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın hikayesini anlatıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının 2009 yılında başlattığı "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemi bu hafta da devam etti. 804 haftadır kayıpların hikayelerinin anlatıldığı ve akıbetlerinin sorulduğu eylemde bu hafta 1991 yılında öldürülen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın hikayesini anlatıldı. Bağlar Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlenen eylemde Vedat Aydın ve kayıpların fotoğrafları taşındı.
Ercan Yılmaz: 33 yıl geçti
Vedat Aydın’ın ailesinin de katıldığı eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz, 33 yıl geçmesine rağmen Kürt siyasetçiler, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin ürettikleri çözümden dolayı cezalandırıldığını söyledi.
Şükran Aydın: Bütün faili meçhullerin kararı yukardan verilip, aşağıdan uygulandı
Ardından konuşan Vedat Aydın’ın eşi Şükran Aydın, o gün yaşananları anlattı: “Ben kendim Vedat Aydın’ı Diyarbakır Emniyetine teslim ettim. İlk günden bu yana ifadem aynıdır. Vedat Aydın’ı gözaltına alanlar Diyarbakır Emniyet polisleriydi. Sadece ‘ifadesi var’ dedi. Devlet Vedat Aydın’ın ölüm kararını verdi, 4 polis vermedi. Verilen karar yukarıdan geldi. Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genel Kurmay Başkanı bunların hepsinin haberi vardı. Talimat oralardan gelip ve polisler de öldürmek için aldılar. Bizim için failler kaybolmadı, buradadır. Faillerin kimler olduğunu biliyoruz. Hayatımızın sonuna kadar kayıplarımızın davasını sürdüreceğiz. Çektiğimiz acılara rağmen isteğimiz bize bunu çektirenler aynı acıları çeksin. İlk günden bugüne dediklerimizi tekrar ediyorum; bütün faili meçhullerin kararı yukardan verilip, aşağıdan uygulandı” dedi.
‘İfadeleri dahi alınmadı’
Vedat Aydın’ın kardeşi Veysi Aydın da, 33 yıl geçmesine rağmen siyasi bir cinayetin aydınlatılmadığına dikkat çekerek “Biz mahkemeye başvurduk, ‘katiller bunlar’ dedik, ancak ifadeleri dahi alınmadı. Bu nedenle bu dava politik bir davadır. Bu davanın faillerini devlet de, biz de biliyoruz. Bu nedenle failli belli bir cinayet diyoruz. Bu da Kürt sorunu ile alakalıdır. Kürt sorunu çözülmeden bu cinayetler saklı kalır. Bir kez daha diyoruz ki, bu kadar kan, bu kadar kayıp, bedel yeter. Biz katilleri biliyoruz, mahkemeler sonlansa, zamanaşımı sağlansa da bizim için fail bellidir. Yaşamını yitirenlerin emekleri mücadelemize ışık olacaktır” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Vedat Aydın’ın katledilme hikâyesi okundu.