Güneş OCAĞA/ÖZEL HABER
İsveç Akademisi tarafından iki kez ödüle layık görülen ve en son da İtalya’da Uluslararası Ostana Ödülü alan Kürt edebiyatının modern isimlerinden yazar Firat Cewerî, gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuştu.
Annesinden kendisine geçen “yasaklı bir dil” ile edebiyat dünyasına girdiğini ifade eden Cewerî, şunları söyledi:
"Ben, annemden bana geçen yasak bir dil ile edebiyat dünyasına girdim. O dil uğruna ülkemi terk etmek zorunda kaldım. Ülkemden binlerce kilometre uzakta, o dilli yaşatmak için elimden geleni yaptım. Hayatımı o dile adadım. Yok sayılan, bu dil sadece otuz sözcükten oluşuyor diyenlere karşı, bu dilin kadim bir dil olduğunu, klasik ve modern edebiyatıyla dünya edebiyatında saygın bir yere sahip olduğunu göstermeye çalıştım. Bu dilin edebiyatı şimdi sınırları aşıyor, uluslararası ödüllere layık görülüyor. Bu beni oldukça mutlu ediyor. Beni mutlu ettiği gibi, bu dil uğruna mücadele eden, hapis yatan, sürgüne gitmek zorunda kalan, çok zor koşullarda bu dille yazan herkesi mutlu etti."
KÜRTÇE SINIRLARI AŞTI
Şiirlerle yazarlık serüveni başlayan Cewherî, "İlk şiir kitabım bundan 44 yıl önce çıktı. Cumhuriyet’in kuruluşundan o tarihe kadar üçüncü ya da dördüncü Kürtçe kitaptır. Kürtçe yasak olduğu için birkaç nesil Kürt edebiyatından yoksun yaşadı. Ama bugün, henüz Kürt dili eğitim dili olmamasına rağmen onlarca yazar, binlerce Kürtçe eserler çıktı, çıkıyor. Yasaklardan dolayı yazılı dil olmasının önüne setler çekilen Kürtçe, şimdi sınırları aşıp edebiyatıyla dünyaya açılıyor" dedi.
"ÖZGÜRCE KÜRTÇE YAZABİLMEK İÇİN İSVEÇ'E GİTTİM"
Sürgüne, özgürce Kürtçe yazabilmek için çıktığını dile getiren Cewherî, şöyle devam etti: "Kürtçe yazmaya başladığımda, esrar ve eroin kaçakçılığı yapmaktan daha tehlikeliydi. Kürtçe yazmakla suç işliyordum. Sürgüne, özgürce Kürtçe yazabilmek için çıktım. İsveç'te yazar olduğum için polis saygı gösteriyordu. İsveç polisinin o tavrı bile benim için bir ödüldü, demokrasinin göstergesiydi. Uluslararası ödüllere layık görüldüğüm için kendimi son derece mutlu görüyorum. Bu ödüller Kürt edebiyatının evrenselliğe açılmasına yardımcı olacağının düşüncesindeyim."
“ANADİLDE EĞİTİM OLMASI ŞART”
Kürt dilinin yaşaması için yeni nesil Kürt gençlerine de tavsiyelerde bulunan Cewheri, anadillerine sahip çıkmasını istedi. Cewheri, "Kürt dilinin yaşaması için yeni nesil Kürt gençlerine tavsiyem dillerine sahip çıkmak, gururla dilini konuşmak, okumak ve yazmak. Ama yeni nesil Kürt gençlerinden çok Kürt parti ve organizasyonları, Kürt iş insanları ve bürokratları Kürtçe’ye önem vermeleri gerekir. Kürtçenin resmi bir statüye kavuşması için, Kürtçede anadilde eğitimin olması şart. Kürtçenin eğitim dili olması için de politikalarımızın birinci maddesi olması gerekir" diye konuştu.
FİRAT CEWERÎ KİMDİR?
Mardin doğumlu. Ergen yaşlarında Kürtçe edebiyata yöneldi. 1980 yılında İsveç'e yerleşti ve ilk kitabı da 1980 yılında yayımlandı. Cewerî, o zamandan beri edebiyatın çeşitli alanlarında Kürtçe eserler üretmektedir. Nûdem Dergisi'ni on yıl boyunca aralıksız çıkardı. O yıllardan itibaren daha çok öykü alanında yoğunlaşan Cewerî, aynı zamanda dünya edebiyatından klasik ve modern onlarca eseri Kürtçe’ye çevirdi. Modern Kürt Edebiyatı'nın temel taşı olarak nitelendirilen Hawar dergisini yeniden toparladı ve Nûdem yayınları arasından basılmasını sağladı. Firat Cewerî, İsveç Yazarlar Birliğinin üyesidir. İsveç PEN Kulübü Yönetim Kurulu üyeliğinin yanı sıra uzun yıllar Sürgündeki Yazarlar Komitesi’nin de başkanlığını yaptı. Kürtçe ve İsveç'te edebi çalışmalarını sürdüren Cewerî’nin kitapları İsveççe, Almanca, Farsça, Arapça, Türkçe ve İtalyanca çevrildi, filme uyarlandı. Geç Bir Sonbahardı, Birini Öldüreceğim, Lehî, Maria Bir Melekti ve Kırık Kalbimin Soluğu adlı romanlarıyla önemli bir romancı olarak dikkatleri üzerine çeken Cewerî hala İsveç’te yaşamaktır. Cewerî edebi çalışmalarından dolayı iki kez İsveç Akademisi'nin ödülüne layık görüldü.