ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA

Milli Eğitim Bakanlığı, 25 bin öğretmen atamasına ilişkin branş bazında kontenjan dağılımını açıkladı. “Yaşayan Diller ve Lehçeler” dersi kapsamında Kürtçenin Kurmancî lehçesi için 5, Zazakî lehçesi için ise sadece 1 kontenjan ayrıldı. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e değerlendirmede bulunan, Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefxan Cizîrî ve Kürt Dili Hareketi Derneği Kurucu Başkanı Avukat Suphi Özgen, yetersiz ve sembolik bulduklarını söylediler.

'ATAMALAR KÜRTÇEYE OLAN TALEBİN ÇOK GERİSİNDE'

Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefxan Cizîrî, bu sayının Kürtçeye olan ihtiyaç ve talebin çok gerisinde olduğunu ifade ederek, "Kürtçe için yapılan 6 kişilik öğretmen ataması son derece yetersizdir. Sözde başlatılan bir süreçten söz ediliyor ancak bu sürecin başında yapılan bu kadar sembolik bir atama, samimiyetsizliktir. Eğer gerçekten Kürt halkıyla barışmak, ortak bir gelecek kurmak isteniyorsa, bunun ilk adımı dil haklarının tanınması olmalıdır" tepkisinde bulundu.

'KÜRTÇEYE YÖNELİK YÜZEYSEL BİR YAKLAŞIM VAR'

Kürtçeye yönelik yüzeysel bir yaklaşımın olduğunu dile getiren Cizîrî, "Sadece 6 öğretmenin atanması, mevcut ihtiyaçların çok gerisindedir. Bu durum, Kürtçeye ve Kürtçe eğitimine yönelik yaklaşımın ne kadar yüzeysel olduğunu ortaya koyuyor. Gerçekten ihtiyaçlara göre, planlı ve yeterli düzeyde atamalar yapılmadığı sürece bu tür adımlar göstermelik olmaktan öteye gidemez. Kürtçe öğretmen atamaları yapıldığında da bu, yetkililer için genellikle önemli bir gelişme olarak görülmüyor. Sadece ‘işte yaptık’ demek için, sembolik anlamlar yüklenerek gerçekleştiriliyor. Bu da meseleye ne kadar yüzeysel yaklaşıldığını gösteriyor" diye konuştu.

Kürtçeye 6 Kontenjan Ayrılması Tepki Çekti2

'KÜRTÇE ÖĞRETMEN ATAMALARI İHTİYAÇ DOĞRULTUSUNDA YAPILMALI'

Kürtçe öğretmen atamalarının ihtiyaç doğrultusunda yapılması gerektiğini vurgulayan Cizîrî, "Kürtçe eğitimin önemsenmediği, her yıl birkaç öğretmenle geçiştirilen bu tutumla açıkça ortada. Kürtçeye yönelik bu yaklaşımın değişmesi, gerçekten eşit ve onurlu bir yaşamın kurulması için elzemdir. Eğer samimi bir yaklaşım sergilenmek isteniyorsa, bu sadece sembollerle değil, ihtiyaçlara cevap veren somut adımlarla olur" dedi.

KÜRTÇE SEÇMELİ DERS POLİTİKASINI DEĞERLENDİRDİ

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kürtçe seçmeli ders politikasını değerlendiren Kürt Dili Hareketi Derneği Kurucu Başkanı Suphi Özgen ise, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen belirleme sistemi karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu yıl yapılacak atamalar, geçen yıllardaki süreçlere ve belirlenen kontenjanlara dayalı olarak planlanmaktadır. Bu nedenle, ortaokullarda Kürtçe dersinin seçmeli olarak sunulması olumlu bir adım gibi görünse de, uygulamada bu hakkın etkin kullanılmadığı gözlemlenmektedir" dedi.

'OKUL İDARELERİ, VELİLERE DERS TERCİHİ FORMU VEREMİYOR'

Okul idareleri velilere ders tercihi formlarını veremediğine dikkat çeken Özgen, "Seçmeli ders hakkının etkin bir şekilde kullanılamamasının başlıca sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı’na aittir. Bakanlık, ne bu konuda yeterli tanıtım yapmakta ne de gerekli planlamaları hayata geçirmektedir. Ayrıca, Kürtçe branşında yeterli sayıda öğretmen atanmamaktadır. Bu eksiklik nedeniyle okul idareleri, öğretmen kadrosu olmadığı gerekçesiyle velilere ders tercih formlarını ulaştırmamaktadır. Veliler ise bu dersi seçme haklarından çoğu zaman habersiz kalmaktadır. Vatandaşın bilgi eksikliği ve yönlendirme yetersizliği de bu sorunu derinleştirmektedir" diye konuştu.

Kürtçeye 6 Kontenjan Ayrılması Tepki Çekti3

'TEMEL ÇÖZÜM KÜRTÇENİN ZORUNLU DERS YAPILMASI'

Temel çözümün Kürtçenin zorunlu ders haline getirilmesi olduğunu vurgulayan Özgen, "Tüm bu sorunların temel çözümü, Kürtçenin zorunlu ders haline getirilmesidir. Zira seçmeli ders hakkı, Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde getirilmiş olsa da, uygulamada sembolik düzeyde kalmıştır. Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısının Kürt olduğu bir ülkede, Kürtçenin “Yaşayan Diller ve Lehçeler” başlığı altında sunulması, dilin kimliğini görünmez kılmakta ve bu durum toplum tarafından kabul edilmemektedir. Bu nedenle dersin ismi açıkça “Kürtçe” olarak belirtilmeli, dilin varlığı ve statüsü tanınmalıdır" diye kaydetti.

'BAKANLIK BÜNYESİNDE DERS VEREBİLECEK ÖĞRETMENLER YETİŞTİRİLSİN'

Bakanlık bünyesinde açılacak kurs ve seminerlerle Kürtçe ders verebilecek öğretmenlerin yetiştirilebilineceğini aktaran Özgen, "Öte yandan, hâlihazırda 5 üniversitenin Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun ve formasyona sahip yaklaşık 2 bin 500 öğretmen bulunmaktadır. Bu öğretmenler başta olmak üzere yeterli sayıda branş öğretmeni yetiştirilmeli ve kadroya alınmalıdır. Mevcut seçmeli ders sistemine göre, bu alanda yetkin veya Kürtçe bilen sertifika sahibi öğretmenler de bu dersi verebilir. Açık bu şekilde de kapatılabilir. Ayrıca, Bakanlık bünyesinde açılacak kurslar ve seminerlerle, farklı branşlardan öğretmenlerin bu alanda yetiştirilmesi mümkündür. Bu öğretmenler, Kürtçe dersi talep edilen okullarda görevlendirilebilir" dedi.

Kürtçeye 6 Kontenjan Ayrılması Tepki Çekti4

'EK KONTEJANLA ÖĞRETMENLER YENİDEN ATANSIN' ÇAĞRISI

İhtiyaç doğrultusunda atamaların yapılması gerektiğine dikkat çeken Özgen, son olarak şunları söyledi:

"Bizler, HezKürt olarak yaklaşık 4-5 yıldır sahada bu hakkın tanınması için mücadele vermekteyiz. Ancak, mevcut öğretmen kontenjanlarıyla açılacak sınıflara yeterli öğretmen sağlanamayacaktır. Çünkü Bakanlık kontenjanları geçmiş yıllara göre belirlemektedir. Bu nedenle talebimiz; ek kontenjanla Kürtçe öğretmenlerinin yeniden atanması ve bu dersin etkili biçimde uygulanmasının sağlanmasıdır. Kürtçe ders için sembolik atamalar yapılmasın, milyonlarca Kürt var ve gerçekten de ihtiyaç doğrultusunda öğretmen atamaları yapılsın."

Muhabir: Güneş OCAĞA