2010 yılından bu yana gerçekleşen Mardin Bienalinin 6’ncısı10 Mayıs’ta başladı. Açılışa çok sayıda isim katılırken, bienal davetlilerinden İstanbul’dan gelen DJ Asena Hayal, açılış gecesi sahne aldığı bir mekanda Kürtçe parça çaldığı için Kiraz Halkla İlişkiler Sahibi Yeşim Aksoy tarafından sahneden indirilerek, Kürtçe parça çalması engellendi. Kürtçe müziğe yönelik gerçekleşen ırkçı yaklaşımın ardından ulaştığımız kültür sanat emekçisi küratör ve aynı zamanda DJ Asena Hayal, yaşananlara tepki gösterdi.
“SAHNEDEN İNMENİZ İSTENİYOR
Arkadaşları tarafından bienale davet edildiğini ve önceden organize edilen bir mekânda sahne almasının istendiğini söyleyen Asena, yaşananları Jinnews’e şöyle anlattı:
“Ben yukarıda sahne alacaktım Beylerbeyi’nin organizasyonu da aşağıda olacaktı. Ancak hava muhalefeti başlayınca bizi de aşağı almak durumunda kaldılar. Böyle olunca sahneyi nasıl yapacağımız üzerine konuşurken, sorun olması halinde sahne almayabileceğimi söyledim. Ancak sonrasında sahne alacak diğer DJ’de arkadaşım olunca biz aramızda anlaşarak sırayla çalmaya karar verdik. Bir süre sonra ben sahneye çıktım ve müziklerime başladım. İki yabancı parçayla açılışı yaptım. Sonrasında Arapça bir parça çaldım. Birkaç parçadan sonra Omar Souleyman’dan ‘Wernî wernî’ parçasını çalmaya başladım. Bu şarkının dili Kürtçe. O sırada mekânda bulunan herkes eğlenerek halay çekiyordu.
Sanatçı arkadaşlarım ve Mardinli olduklarını düşündüğüm genç arkadaşlar vardı. Markanın misafirlerinin aşağıda olduğunu düşünmüyorum. Onlar daha çok yukarıda takılıyorlardı. Ben çalarken yukarıdan teknik ekipmanı kuran bir kişi gelip elindeki USB’yi göstererek ‘çalayım mı’ diye sordu. Ben de sahneye yeni çıktığımı ve çaldığımı söyledim. Bunun üzerine yukarı çıktı ve sonra yeniden aşağı inerek, ‘Yeşim Hanım senin inmeni ve az önceki DJ’in tekrar çıkmasını istiyor’ dedi. Ben de ‘Yeşim Hanım kim’ diye sordum. Benim markayla hiçbir ilgim yok benimle diyalog kuran neden Yeşim Hanım? Ve ben neden Yeşim Hanım tarafından indiriliyorum? Yeşim Hanım’a bu durumun sebebini sorduğumda bana ‘Biz bu tür müzikler çalmasın diye İstanbul’dan DJ getirttik’ dedi. Ben de ‘Ben de İstanbul’dan geliyorum ama konumuz bu değil.
Bu tür müziklerden kastınız nedir’ diye sordum. O da bana ‘horon falan’ şeklinde küçümseyici ifadelerle yanıt verdi. Sen nerede olduğunun farkında mısın? Bu tür müzik ne demek. Beni lokal bir müzisyen sanıyorsun belli ki –ki öyle olması daha kötü.- Sen benim oralı bir DJ olduğumu düşünerek ve bunu markanla yakıştırmadığın, kendin bunu beğenmediğin için ‘İstanbul’dan DJ getirdik’ diyerek üzerimde bir kültürel tahakküm kurmaya çalışıyorsun diyerek tartışmaya başladık. Yıllardır bazı hareketlerin içindeyim ve aktivistim. Bunun nedenini anlayamayacak biri değilim.
Kadınla diyaloğu ben kurdum ve oradaki beyaz ve üstenci bakışını ben gördüm. Orada faşist bir yaklaşım vardı. Ben İstanbulluyum ve İstanbul’da yaşıyorum. Ama buradaki setlerimde de Kürtçe de Arapça da çalıyorum. Her dile de yer veriyorum. Açılış için İstanbul’dan DJ çağırmışlar da keşke benim yerime Mardinli bir DJ davet edilseydi açılışa.”