İçkale kazılarında ortaya çıkan bu tarihi eser, deriden yapılmış ve üzerine bronz süslemelerle işlenmiş. Miğferin üzerinde Kur’an-ı Kerim’den ayetler yer alırken, bu eser Memlük Devleti ile Osmanlı arasındaki savaşlara tanıklık ediyor.
Diyarbakır, Memlükler için önemli bir şehir olup, Osmanlı-Memlük savaşlarının başlamasıyla Melik el Guri, şehrin destek alması için halk ve idarecilere çeşitli hediyeler göndermişti. Bu miğfer de, Sultan el Guri’nin törenlerde kullandığı özel bir başlık olarak hediye gönderdiği eserlerden biri. Diyarbakır’ın Osmanlı egemenliğine girmesinin ardından, Melik el Guri, Yavuz Sultan Selim’in önderliğindeki Osmanlılar ile Mercidabık’ta savaşırken hayatını kaybetti.
Diyarbakır Müzesi, 1934’te kurulduğundan bu yana Türkiye’nin en eski müzelerinden biri olarak önemli eserleri barındırıyor. İçkale’deki müze kompleksi, 2014’teki restorasyonunun ardından ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Ziyaretçiler burada, 12 bin 400 yıl öncesine kadar uzanan eserleri ve toplamda 1.615 eseri inceleme fırsatı buluyor. Melik el Eşref Kansu el Guri’nin miğferi de bu koleksiyonun nadir ve dikkat çeken parçalarından biri olarak sergileniyor.