Piyasaların gözlerinin çevrildiği TCMB'nin, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından haziran ayında olduğu gibi politika faizini yüzde 50'de sabit bırakma kararı çıktı.
Ekonomistlerin beklentisi de TCMB'nin faiz kararını sabit bırakacağı yönündeydi.
Merkez Bankası, 31 Mart yerel seçimlerinden önce sabit tutması beklenen faizi “enflasyon görünümündeki bozulma" nedeniyle yüzde 50'ye yükseltmişti. TCMB, nisan, mayıs ve haziran aylarında da faizi pas geçerek yüzde 50'de sabit bırakmıştı.
Başkan Yaşar Fatih Karahan ile kurul üyeleri Osman Cevdet Akçay, Elif Haykır Hobikoğlu, Hatice Karahan, Fatma Özkul’un imzasını taşıyan kararda “Haziran ayında aylık enflasyonun ana eğilimi belirgin bir zayıflama kaydetmiştir. Öncü göstergeler temmuz ayında aylık enflasyonun, para politikasının görece etki alanı dışında kalan yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmeler neticesinde geçici olarak artacağına işaret etmektedir. Buna karşın, ana eğilimdeki yükselişin nispeten sınırlı kalacağı öngörülmektedir. Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşlamaya devam ettiğini teyit etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir” denildi.
Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
“Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir.”
Kurul ayrıca, “Sterilizasyon araçları, gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacaktır” notunu düştü.