Muhammediye Gülü, Anadolu’nun kadim tarihinden bugüne kadar taşınmış bir miras olarak Diyarbakır’da büyük bir öneme sahip. Peygamber Efendimizin simgesi olarak anılan bu gül, hem manevi değeri hem de şifalı özellikleriyle dikkat çekiyor.
Osmanlı Dönemi'nden beri Diyarbakır'da yetiştirilen Muhammediye Gülü, şehrin her köşesini süsleyen mis kokulu bir güzellik. Peki, bu gül türü nasıl yetiştirilir, faydaları nelerdir ve hangi özel bakıma ihtiyaç duyar? Tüm bu soruların yanıtı haberimizin devamında...
MUHAMMEDİYE GÜLÜ NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?
Muhammediye Gülü, adını Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'den alan ve onun sembolü olarak kabul edilen bir gül türüdür. Diyarbakır’da yetiştirilen bu gül, pembe rengi ve yoğun kokusuyla bilinir. Yüzyıllardır halk arasında Peygamber Efendimizi hatırlattığı için özel bir yere sahip olmuştur.
Özellikle kokusunun diğer çiçeklerden daha güçlü bir frekansta olduğu ve insan ruhunu dinlendirdiği söylenir. Bilimsel verilere göre, gül kokusunun frekansı 320 MHz ile doğadaki en yüksek titreşimlerden birini yayar, bu da onun ruhsal ve duygusal etkilerini daha da anlamlı kılar.
DİYARBAKIR'DA MUHAMMEDİYE GÜLÜNÜN TARİHÇESİ
Osmanlı döneminden bu yana Diyarbakır’da geniş çapta gül yetiştiriciliği yapılmıştır. Şehirde yetiştirilen güller, hem yurt içine hem de yurt dışına ihraç edilmiştir. Muhammediye Gülü de bu gelenekte önemli bir yere sahiptir. Tarihi kaynaklar, bu güllerin suyunun ve esansının Mekke’de Kâbe’de ve Peygamber Efendimizin kabrinde kullanıldığını kaydetmektedir.
Diyarbakır’da pek çok gül bahçesi kurulmuş, bu gül türü şehrin kültürel dokusunun bir parçası haline gelmiştir.
GÜLÜN ŞİFALI ÖZELLİKLERİ
Gül sadece estetik ve dini açıdan değil, şifalı özellikleriyle de dikkat çekmektedir. Muhammediye Gülü, halk arasında uzun yıllardır tıbbi amaçlarla kullanılmaktadır. Yapraklarından yapılan gül şerbeti ve reçeli hem damaklara hem de ruhlara hitap eder.
Gül şerbeti, kalp çarpıntısına iyi geldiği, sindirimi kolaylaştırdığı ve akciğer hastalıklarını tedavi ettiği bilinen bir içecektir. Geleneksel yöntemlerle yapılan gül şerbeti, gül yapraklarının su ve limon tuzu ile güneşte bekletilmesiyle elde edilir.
Bu şerbet, soğuk kış günlerinde dahi insanın içini ısıtan bir lezzet olarak Diyarbakır sofralarındaki yerini almıştır.
MUHAMMEDİYE GÜLÜ HER TOPRAKTA YETİŞİR Mİ?
Muhammediye Gülü, genel olarak yetişme koşulları açısından seçici olmayan bir bitkidir. Güzel olduğu kadar mütevazi olan bu gül türü, killi-tınlı yapıda, organik maddece zengin topraklarda daha iyi yetişir.
Toprağın drenajının iyi olması gerekir; aksi halde fazla su gül köklerinin çürümesine neden olabilir. Diyarbakır gibi yazların sıcak ve kurak geçtiği bölgelerde güllerin haftada iki defa sulanması önerilir.
Bu gül türü, özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında dikildiğinde daha verimli sonuçlar verir. Sonbaharda dikilen güller, kış boyunca köklenir ve ilkbaharda daha parlak ve canlı çiçekler açar.
Muhammediye Gülü, Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel zenginliklerinden sadece biri. Hem estetik görünümü hem de şifalı özellikleri ile bu gül, şehrin simgelerinden biri haline gelmiş durumda.