Şeyh Said, Zaza asıllı Nakşibendi şeyhi ve Kürt lideri olarak tanınan önemli bir figürdür. 1865 yılında Palu'da doğan Şeyh Said, İslam hukuku ve tasavvuf eğitimi almış, müderris, mutasavvıf, müfessir ve muhaddis olarak tanınmıştır. 1925'teki isyan girişimi ve sonrasında idam edilmesiyle tarihte derin izler bırakmıştır. Hayatı boyunca dini ve siyasi kimliğiyle öne çıkan Şeyh Said, hem yaşadığı dönemde hem de günümüzde tartışma konusu olmaya devam etmektedir.

ŞEYH SAİD'İN HAYATI

Şeyh Said, 1865 yılında Elazığ'ın Palu ilçesinde doğdu. Babası Şeyh Mahmud Fevzi, annesi ise Gulê Hanım'dır. Ailesi, seyyid bir aile olup kökleri İslam peygamberi Muhammed'e dayanmaktadır. Şeyh Said, küçük yaşlardan itibaren dini eğitim almaya başladı ve Palu, Elazığ, Diyarbakır ve Muş gibi şehirlerde eğitimini sürdürdü. 

Nakşibendi Şeyhi Şeyh Said'in Hayatı4

Bu şehirlerde medrese eğitimleri alarak İslam hukuku, hadis ve tefsir alanlarında derinlemesine bilgi sahibi oldu. Babasının vefatından sonra Nakşibendi tarikatının lideri oldu. I. Dünya Savaşı sırasında ailesiyle birlikte Piran'a taşındı ve savaştan sonra Hınıs Kolhisar'a yerleşti.

AİLE GEÇMİŞİ

Şeyh Said, Muhammed'in neslinden olup seyyiddir. Dedesi Palulu Şeyh Ali Sebdi'nin beş oğlu vardı: Şeyh Muhammed Nesih, Şeyh Mahmud Fevzi (Şeyh Said'in babası), Şeyh Hasan Naki, Şeyh Hüseyin Zeki ve Şeyh İbrahim (Kudo Efendi). Şeyh Mahmud Fevzi'nin de yedi oğlu vardı: Şeyh Said, Şeyh Bahaeddin, Şeyh Diyaeddin, Şeyh Necmeddin, Şeyh Tahir, Şeyh Mehdi ve Şeyh Abdurrahim.

AİLESİ VE EVLİLİKLERİ

Şeyh Said'in beşi kız, beşi erkek olmak üzere on çocuğu olmuştur. İlk eşi Amine Hanım, ailesinin Rus Harbi nedeniyle Hınıs'tan Piran'a göç ettiği zaman rahatsızlanmış ve ölmüştür. Ardından Kürt Miralayı Hamidiye Alaylarının liderlerinden Cibranlı Halit Bey'in kız kardeşi Fatma Hanım ile evlenmiştir. Ayrıca Halit Bey'in kardeşi Güllü Hanım, Binbaşı Kasım (Ataç) ile evliydi. Şeyh Said'i ayaklanmanın bastırılması ardından ele veren kişi de Binbaşı Kasım'dır.

TORUNLARI VE AİLESİNİN GÜNÜMÜZE ETKİLERİ

Şeyh Said'in oğlu Ali Rıza Efendi'nin oğlu Mehmet Fuat Fırat, 1973'te Erzurum bağımsız milletvekili olarak TBMM'ye girmiştir. Günümüzde Şeyh Said ailesinin temsilcisi, Şeyh Said'in torunu Abdulilah Fırat'tır. Aile, Şeyh Said'in mirasını ve düşüncelerini yaşatmaya devam etmektedir.

ŞEYH SAİD'İN SOYAĞACI VE NAKŞİBENDİ TARİKATI

Şeyh Said'in soyağacı 6. göbekten dedesi olan Seyyîd Haşim’e kadar uzanmaktadır. Seyyîd Haşim, İran'dan Diyarbakır'a göç edip yerleşmiştir ve 1639 yılında Sultan IV. Murad tarafından siyaseten öldürülmüştür. Soy kütüğünde Seyyîd Haşim'den itibaren şu isimler bulunmaktadır:
•    Seyyîd Haşim
•    Hacı Şeyh Seyyid Hüseyin
•    Mevlana Haydar
•    Mevlana Kasım
•    Şeyh Ali Septi
•    Şeyh Mahmud Fevzi
•    Şeyh Said
•    Şeyh Ali Rıza Efendi

ŞEYH SAİD İSYANI

Şeyh Said, Cumhuriyet'in ilanına ve laik düzene karşı çıkarak 1925 yılında şeriat talepleriyle silahlı isyan başlattı. Ayaklanma, Hınıs'ta başladı ve kısa sürede Diyarbakır, Çapakçur, Ergani ve Genç gibi illere yayıldı. Birinci Meclis'in Bitlis milletvekili Yusuf Ziya tarafından aşiretler arasındaki tanınmışlığı ve sözü geçerliği nedeniyle gizli Kürt İstiklal Komitesine ("Azadi" örgütü) üye yapıldı.

Nakşibendi Şeyhi Şeyh Said'in Hayatı3

İSYANIN GELİŞİMİ VE SONUCU

Şeyh Said, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal'in dinsiz olduğundan, çıkarılan yasalar ile İslamiyet'in, nikâh, ırz ve namusun, Kuran'ın ortadan kalkacağından, ağaların ve hocaların idam edileceği veya sürüleceğinden bahseden propagandalar yaptı. Kayınbiraderi Albay Cibranlı Halit'in adamları, Cemiyet-i Akvam'a haber vereceklerini ve bölgedeki devletin askerî güçlerinin bulunmadığını belirterek kolayca bölgeyi ele geçirebileceklerini söyledi. İsyan bastırıldıktan sonra Şark İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı ve idama mahkum edildi.

İDAM VE SON SÖZLERİ

Şeyh Said, 29 Haziran 1925’te Diyarbakır Dağkapı Meydanında idam edildi. İdam sehpasında son isteği sorulduğunda kâğıt ve kalem istemiş ve idam edilmek üzere darağacına çıkarıldığında tekbir getirmiştir. Şeyh Said’in son sözleri: "Evladıma selam edin. Ben onların dinine ihanet etmedim. Müsterih olsunlar."


ŞEYH SAİD'İN ETKİLERİ VE GÜNÜMÜZE UZANAN MİRASI

Şeyh Said'in isyanı ve ardından idam edilmesi, Cumhuriyet tarihi boyunca tartışmalara konu olmuştur. Şeyh Said’in, yaşadığı dönemde Osmanlı'nın son yıllarındaki karışıklıklarda ve Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki sancılı süreçlerde önemli bir figür olarak öne çıkması, onun mirasını daha da önemli kılmıştır. Günümüzde bile Şeyh Said'in adı anıldığında, tarihsel ve siyasi tartışmaların fitili ateşlenir.

ANILMASI VE ŞEYH SAİD MEYDANI

Diyarbakır’daki “Dağkapı Meydanı”nın adı 2014 yılında “Şeyh Said Meydanı” olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik kamuoyunda çeşitli tepkilere neden olmuştur. Destekleyenler, Şeyh Said’in Kürt halkı ve İslam dini adına mücadelesini hatırlatırken; karşı çıkanlar, onun isyanının Cumhuriyet’e karşı bir tehdit oluşturduğunu savunur. Şeyh Said'in torunları, onun mirasını ve düşüncelerini yaşatmaya devam etmektedir.

Nakşibendi Şeyhi Şeyh Said'in Hayatı2

TORUNLARI VE AİLESİNİN GÜNÜMÜZE KATKILARI

Şeyh Said'in torunları arasında yer alan Abdulilah Fırat, dedesinin mirasını ve görüşlerini savunmaya devam eden önemli bir isimdir. Abdulilah Fırat, Şeyh Said’in haksız yere idam edildiğini ve aslında bir vatansever olduğunu savunur. Aynı zamanda, Şeyh Said’in dinî liderliğinin ve ahlaki duruşunun bugünkü toplumda da bir rehber olabileceğini belirtir.

Şeyh Said, tarih boyunca önemli bir figür olarak anılmış, hayatı ve isyanı çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Onun mirası, sadece ailesi ve takipçileri için değil, aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçası olarak günümüze kadar etkisini sürdürmüştür. Şeyh Said'in hayatı, mirası ve isyanı, tarih meraklıları için her zaman ilgi çekici bir konu olmaya devam edecektir.

Kaynak: WİKİPEDİA