ÖZEL HABER – Sertaç KAYAR / Güneş OCAĞA
Diyarbakır’da, kaybolduktan günler sonra cansız bedeni dere yatağında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davanın ikinci duruşması devam ediyor.
Narin Güran cinayeti davasında "müşteki" sıfatıyla dinlenen Arif Güran, "Burada şu an bir anneyi evladıyla sınıyorlar. Hem evladını aldılar hem sınıyorlar. Bunu yüce Allah biliyor. Ben 22 yıllık eşimi tanırım" dedi.
Baba Güran konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz köye yetiştik. Jandarma geldi, Allah razı olsun, köpekler geldi. Ben bir süre kendimden geçtim. 'Bu insanlar hepsi buradaysa benim kızımın başına bir şey gelmiştir' dedim. Herkese bağırdım, 'Ne oluyor?' diye. 'Narin gözükmüyor' dediler. 'Neden duruyorsunuz?' dedim, 'Herkes aramaya katılsın.'
O gece hiç durmadık. Köpek kanala, mısırın oraya nereye vurursa, ben oralara baktım. 20-30 genç ile mısırın içine girdik. Osman, Enes, Muhammed, oğullarım da oradaydı. Köydeki başıboş köpekler mi acaba kızıma saldırdı bile diye düşündüm. Keşke ben bu dakikalarda ölsem. Mısırın içerisinde bir koştuk, 3-4 tur gidip geldik."
ARİF GÜRAN: KIZIM HER GECE BENİ ÇAĞIRIYOR
Elini masaya vurup Nevzat Bahtiyar'a 'vahşi' diyen baba Arif Güran, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Nevzat'a vahşi benim zoruma giden şudur: Bu vahşi (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ederek) gelip benimle günlerce oturdu. Eğer Salim bunun başına silah dayadıysa, gelip bana söyleseydi, benim başımın tacıydı.
Sen benimle namaz kıldın, sen o namaza kurban ol, sen benim 8 yaşımdaki kuzumdan ne istedin? Ben uyuyamıyorum, her gece rüyamda kızım beni çağırıyor. Beni neden öldürmedin, benim kızımı öldürdün?"