Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Psikososyal Destek Ekipleri, Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan ve otopsi raporuna göre boğularak öldürüldüğü kesinleşen 8 yaşındaki Narin Güran’ın yaşadığı Tavşantepe Mahallesi’ndeki çocukların durumlarına ilişkin hazırladıkları ön raporu bakanlığa sundu.

7-13 YAŞINDA, 50 ÇOCUK

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 7-13 yaş arası 50’ye yakın çocuğa sosyal çalışmacılar, psikologlar ve psikolojik danışmanlarca 3 ayrı grupta destek verdi. 
Raporda, stres, kaygı ve korku anlarında yapılması gerekenlere, gelecek hayallerinden, umutlarına kadar birçok konu üzerinde çocuklarla yapılan oturumlara ilişkin durumlara yer verildi. 
Ön raporda, “çocukların yaşanan durumla ilgili konuşmadıkları, bu durumu bastırmış veya anlamlandıramamış olabilecekleri” değerlendirmesi yer aldı. 

“Çocuklara aileleri tarafından çok sıkı bir şekilde konunun konuşulmaması telkininde bulunulduğu ihtimalinin” de ifade edildiği raporda, yaşanan süreçte köyde çok sayıda jandarma ve arama kurtarma ekibinin bulunmasının çocukların günlük yaşam rutinlerini etkilediği, gerek psikolojik gerek sosyal uyum sağlamakta zorlandıkları da ortaya kondu.

TUTUKLU YENGENİN KAFA KARIŞTIRAN ALIŞVERİŞİ

Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili “Kasten öldürmeye iştirak” suçlamasıyla tutuklanan ve tutuklu amca Salim Güran’la ilişkisi olduğu öne sürülen yenge Hediye Güran’ın eşi Fuat Güran evde olmadığı 1.5 aylık dönemde eczaneden ertesi gün hapı aldığı iddia edildi. 
Sözcü’nün iddiasına göre, soruşturma dosyasına Hediye Güran’ın, Narin’in annesi Yüksel Güran ile ilaç aldıkları eczaneye ait güvenlik kamerası görüntüleri de girdi. 

Eczanedeki geriye dönük barkot okuyan cihaz üzerinde yapılan incelemede, Hediye Güran’ın ertesi gün hapı olarak bilinen gebelik önleyici ilaç aldığı, Yüksel Güran’ın da farklı ilaçlar aldıkları belirlendi. Yenge, savcılık ifadesinde Salim Güran’la ilişkisini reddetmişti.

Kaynak: HABER MERKEZİ