HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne özel teftiş başlatmasına ilişkin, "İstanbul ve diğer büyükşehir belediyelerini de gasp etme yoklamaları yapmaktadır bu iktidar. Zemin yoklamaktadır" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu. İktidarın İBB'ye yönelik 'teftiş' çalışmalarının arkasından diğer büyükşehir belediyeleri için de yoklama çalışması yaptığını ifade etti.
Sancar'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
"Ekonomik krizi sözü artık yaşananları açıklamaya yetmiyor. Ortada çöküş var, yaşam mücadelesi var.
Daha zamlı maaşlar halkın cebine yansımadan iktidar zamlar ve operasyonlar çöktü. Vermeden alıyorlar, aldıklarıyla da yetinmiyorlar cepte kalanları da gasp etmeye çalışıyorlar.Halkın mutfağına, tenceresine, sofrasına darbe yapan bir iktidarla karşı karşıyayız.
Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, temel gıdalar, iğneden ipliğe bir insanın yaşamı için zorunlu olarak tüketmesi gereken her şeye yüzde 1000 ve daha yukarıda zamlar yapıldı. Temel gıdaların 250 gramdan sonrası lüks tüketim haline getirildi!
Halkın sofrasından, ekmeğinden, aşından, cebinden aldılarını yandaşa, savaşa ve saraya aktaracaklar. Ortada halka kurulmuş büyük bir tezgâh var.
"AYSEL TUĞLUK DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR"
Demokrasi, adalet, özgürlük isteyen herkes sesini çıkarmalı. Aysel yoldaşımızı ölüme mahkum etmek isteyen bir zihniyet var, Aysel Tuğluk derhal serbest bırakılmalıdır.
"ZEMİN YOKLAMAKTADIR"
İstanbul ve diğer büyükşehir belediyelerini de gasp etme yoklamaları yapmaktadır bu iktidar. Zemin yoklamaktadır. Direnç yoklamaktadır. Eğer, hatırlatmak istemem ama bu ülkede ilk belediye kayyım atandığında tereddütsüz demokrasiden yana en ufak derdi olan çevreler ortak irade koyabilseydi, iktidar bugün kayyım operasyonlarını hazırlayacak kirli oyunlara başvuramazdı.
Bu acı gerçekle samimi bir yüzleşme gerçekleştirebilirsek, yani ilk kayyım atandığında gerçekten kuvvetli bir demokratik irade konamadığı, bunun da bugünkü gelişmelerin önünü açtığı gerçekliğiyle yüzleşebilirsek onu telafi edecek yolları daha kolay yaratırız.
Kayyım atama hazırlıklarının başlangıcı 1 Nisan 2019. Yani 31 Mart’ta seçimler yapılmış, kesin resmi sonuçlar açıklanmamış, mazbatalar hazırlanmamış ama İçişleri Bakanlığı’na kayyım için hazırlık yapılmak üzere yazı yazılmış. Demek ki sonradan isnat ettikleri her şey yalan, buradan da anlaşılıyor.
"BAHÇELİ, DİYARBAKIR HALKINA NE VERDİ?"
Diyarbakır halkının kaynaklarını talan etmekle kalmıyorsunuz, kültürüne, kimliğine saldırıları hızla sürdürüyoruz. En son bir hatıra ormanı kuracaklarmış, adı da Devlet Bahçeli hatıra ormanı olacakmış. Bu Diyarbakır halkının kimliğine, onuruna saldırılar da pervasızlığın son örneği. Devlet Bahçeli, Diyarbakır halkına ne verdi? Bu kayyımları bu iktidarla birlikte göndereceğiz.
O kayyımları ormanlarda fidan dikmekle göndereceğiz. Kayyım uygulamalarının hepsini utanç müzesi kurarak sergileyeceğiz.
Her türlü hırsızlığı yapıyorlar. Bu iktidar kayyım uygulamalarıyla halkın iradesini çaldıktan sonra halkın hem kaynaklarını hem değerlerini gasp etme hakkını kendinde görüyor. Diyarbakır halkı sesleniyor. Diyarbakır bizimdir diyor.
HDP halkın umududur. Bize yönelik kapatma davasına karşı elbette hukuk ofisimizde savunma yazacağız ama savunmayı ofiste yapmayacağız. Meydanlarda yapacağız savunmayı. HDP’yi hayatın her alanında savunacağız"