HABER - Güneş OCAĞA / Veli BALTACI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nin Halepçe Katliamı'nın 36'ncı yıldönümünde Diyarbakır'da düzenlediği 'Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı'nın ikinci bölümünde Doçent Dr. Arzu Yılmaz ve DEM Milletvekili Cengiz Çandar konuştular.
“ARTIK DİNLER ÜZERİNDE ÇATIŞMALAR YAŞANMIYOR”
“Ortadoğu’daki dinamiklere baktığımızda iki şey ortaya çıkıyor” diyen Dr. Arzu Yılmaz, “Ortadoğu’da artık dinler üzerinden çatışmaların yaşanmadığına dair analizler var. 2008 yılından bu yana Ortadoğu’daki çatışmalarda en az 6 dış faktör yer alıyor. Dünyadan egemen devlete bir dönüş var. Son 5 yılda devlet dışı aktörlerin 450’nin üzerine çıkması önemli bir veri. Ortadoğu’da büyük nüfus devlet dışı aktörlerin yönetimde yaşıyor.
Biz Gazze savaşına güvenlik mimarisinin sonuna gelmiştik. Yeni bir güvenlik mimarisi çiziliyor. Gazze savaşı sonrası günün sonunda Amerika ve İran karşı karşıya geldi. Türkiye’nin Ortadoğu operasyonları artması ve Kürt sorununda barış konuşmamız gerektiği ortaya çıktı.
Barış en fazla savaşın olmadığına tekabül ediyor. Kürtler açısında nasıl değerlendirebiliriz. Kürtlerin arasındaki ilişki birlikten çok çatışma ihtimalin en fazla olduğu dönem. Bu kadar ciddi bir duruma geldiğinde herhangi bir barış Kürtlerdeki barışa son verebilir. Eğer barış mekanizması kurulacak ise Kürt aktörlerinin hepsini kapsayıcı olması gerekiyor” dedi.
“EN ÇOK DİYARBAKIR’DA PANELLERE KATILDIM”
Ardından konuşan DEM Milletvekili Cengiz Çandar ise, “8 yıl önce 40 yıllık gazetecilik hayatımı noktaladım. O tarihe kadar yurt içinde ve dışında sayısını hatırlamayacak kadar panelere katıldım. Sora fark ettim ki en çok panellere Diyarbakır’da katılmışım. Tecrübelerimin en çok olduğu yer ise Diyarbakır” dedi.
“2015 TARİHİ BAŞKA BİR ŞEYDİ”
2015 tarihinin kendi başına başka bir şey olduğuna dikkat çeken Çandar, şunları söyledi: “Bu tarihte yapılan seçimlerde Tayyip Erdoğan’ın tek başına iktidar olmasının önüne set çekildi. Tayip Erdoğan’ın tek başına iktidar olmanın önene set çekildi. Ve Meclis’te çoğunluğu kaybetti. Peki bunun soncunda ne oldu? Çözüm süreci sona erdi. 24 Temmuz 2015’de çözüm süreç de bitti. Erken seçime gidildi, seçimde iktidara verilmeyen verildi. AK Parti ve MHP arasında bir ittifak gerçekleştirildi.
Daha önce ittifak yoktu aralarında. Çünkü çözüm süreci onların arasındaki ittifakı engelliyordu. Zaten ikisinin arasındaki şart çözüm sürecinin sonlandırılmasıydı. MHP bunu istedi ve oldu. Ve giderek Türkiye 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe miydi neydi o tuhaf olaya geldi. Türkiye OHAL üstü bir hal rejimine dönüştü. Ardında DEM Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile arkadaşları hapse atıldı. Sonrasında ise 2018 yılında gerçekleşen seçimlerle beraber anayasa değişti. Ve Cumhurbaşkanı sistemi geldi. O günden bu güne o sistemin içindeyiz. Ayrıca 15 Temmuz’dan sonrası Ağustos ayında sınır ötesi operasyon başlatıldı.”
“7 YILDA ORTADOĞU’DA DEĞİŞTİ”
7 yıl içerisinde Ortadoğu da değişti diyen Çandar, “En büyük değişim Gazze’de yaşananlarla birlikte oldu. Amerika’da gelişmeler yaşandı. 7 Ekim’den bu yana Amerika Afganistan’da yaşananlarla beraber bölgeyi terk etti. Fakat Gazze’de yaşananlarla birlikte Amerika Ortadoğu’da kalma iradesi gösterdi” dedi.
“BOŞ HAYALLER KURMAYALIM”
Çözüm sürecine de değinen Çandar, “Çözüm sürecinde tarafların olması lazım. Fakat şuan öyle bir durum yok. Çünkü ortada taraf yok. 31 Mart seçimine yaklaştığımız için böyle bir hava yaratılmış. Taraflar Oslo sürecinde vardı. Oslo sürecinde MİT ile PKK arasında görüşmeler vardı. Ve üçüncü taraf olan diğer ülkeler vardı. O zaman bir şeyler çıkabilirdi o süreçte. Ama şuan geldiğimiz noktada boş hayaller kurmayalım. Tecrit kalksın Özalan ile müzakereler başlatılsın diyoruz. Türkiye’de demokratik iklim olmadan bu meseleler tekrar konuşulmadan yol alınmaz. Öncelikle demokratik iklim oluşturulmalı. Avrupa insan hakları mahkemesinin Selahattin Demirtaş ile ilgili kararı bile uygulanmıyor. İktidar kafası değişmesi lazım. Değişmediği sürece olumlu bir şeyden bahsedemeyiz” diye konuştu.