ÖZEL HABER - Fatma TEMEL / Kamera - Veli BALTACI
İlk olarak Van Büyükşehir Belediyesi’nin Kürtçe, “Pêşî Peya/önce yaya”, "Hêdî/yavaş" trafik uyarı yazısı silinerek yerine “Türkiye Türktür, Türk kalacak” yazılmıştı. Ardından Diyarbakır, Batman ve Mardin Dargeçit ilçesinde İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Kürtçe trafik uyarı yazıları “standartlar uygun olmadığı” gerekçesiyle silinmişti.
“HAKSIZ VE İKİYÜZLÜ BİR UYGULAMA”
Güneydoğu Ekspres Gazetesi olarak yaşanan bu durumu Diyarbakırlılara sorduk. Hiçbir çağdaş ülkede bu durumun yaşanmadığını ifade eden Cahit adlı kişi, “Çok haksız bir uygulama. İkiyüzlü bir yaklaşımdır. Kürtçe bu coğrafyanın en kadim dili, Kürtler de en kadim halkıdır. Bu şekilde yasaklanması tarihe de saygısızlıktır. İngilizce, Fransızca, Arapça nasıl serbest ise Kürtçe’de serbest kullanılması gerekiyor.
Dilimiz yasaklanamaz. Bunun tersi uygulamalar, tepki çekiyor ve herkes bundan rahatsız. Büyük bir baskı ortamı var bence. Bunlardan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Yoksa yaşanan toplumsal tıkanıklık, çözümsüzlük, ekonomik kriz bir bütün olarak toplumda yaşanan bu sıkıntılar derinleşmeye devam eder. Böyle devam edilmesi durumunda toplumdaki kaos devam eder. Bazıları da bunun üzerinden nemalanmaya devam eder” dedi.
SAÇMA BİR UYGULAMA
Ahmet isimli vatandaş, “Bu İslam ülkelerinin ne kadar geri kaldığını gösteriyor. Biz Müslümanlıktan bir şey anlamıyoruz. Nuh, İbrahim peygamberler Kürtçe konuşuyordu. İsviçre’den Kürtçe eğitim var. Ama milyonlarca Kürdün yaşadığı yerde yasak. Ben Türkçe kendimi iyi ifade edemiyorum. Allah beni Kürt olarak yarattı. Türkiye’nin ikinci resmi dili Kürtçe olması gerekir. Kürtler olmasaydı bugün bu ülke olmazdı” diye konuştu.
“KÜRTÇE ANAYASA’DA YER ALMALI”
Tahsin adlı kişi de tepkisini şöyle dile getirdi: “Anayasada Kürtçe’ye yer vermedikleri sürece halimiz böyle olacak. Keyfi yaptıkları bir şey olduğunu düşünüyorum. Kürtleri temsil eden partilerin bunu gündeme ve meclise taşıması gerekiyor.”
Böyle bir uygulamayı kabul etmediklerini belirten Mehmet adlı kişi ise şu şunları söyledi: “Kürtçe’yi kabul etmiyorlar. Kürtlere yönelik hiçbir şey olsun istemiyorlar. Bir harf, bir kelime, bir tabelaya bile izin vermiyorlar kendi anadilimiz de konuşalım. Kendimize oylarımızı verip vekillerimizin artmasını sağlamalıyız. Bu şekilde bir şeyler değişebilir.”
