Abdullah Öcalan, heyeti moralli ve coşkulu bir şekilde karşıladı. Görüşme 4 saat devam etti ve 3 kamerayla çekim yapıldı. Çağrının en dikkat çekici yanı, Öcalan'ın metni okuduktan sonra heyete söylediği çarpıcı cümle oldu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde Abdullah Öcalan ile üçüncü bir görüşme gerçekleştirdi. İmralı Heyeti'nde Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek, Faik Özgür Erol ve Ahmet Türk yer aldı. Heyet, görüşme sonrası İstanbul Beyoğlu'nda bulunan bir Otel'de Abdullah Öcalan'ın çağrısını okudu.
Heyetin İmralı ziyareti sırasında önemli birçok gelişme yaşandı. Edinilen bilgilere göre, İmralı Heyeti saat 09.00'da adaya hava yoluyla gitti. Heyet, saat 09.30'da İmralı Adası'na indi.
ÖCALAN, HEYETİ COŞKULU KARŞILADI
Heyet, Abdullah Öcalan ile tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş tarafından karşılandı. Abdullah Öcalan ve tutsak arkadaşları, heyeti coşkulu, moralli ve sıcak bir şekilde karşıladı.
3 KAMERAYLA ÇEKİM YAPILDI
Abdullah Öcalan, tutsaklar ve İmralı Heyeti, daha sonra açıklamanın yapılacağı salona geçti. Burada, yapılacak çağrının içeriğine dair sohbet edildi.
Ardından Öcalan, bizzat el yazısıyla kaleme aldığı çağrıyı okudu. Yapılan çağrının 3 kamerayla çekildiği öğrenildi. Öcalan, tarihi çağrıyı yaptıktan sonra heyetle birlikte alkışlayarak, açıklamasını bitirdi. Öcalan, heyetin tüm üyeleriyle hem toplu hem de tek tek fotoğraf çekti.
Çağrı metni okunduktan sonra birlikte yemek yenildi. Yemek sırasında da sürece ve çağrıya dair sohbet edildi.
İmralı Heyeti üyeleri, ziyaret sonrası İmralı'da bulunan bir bahçede toplu fotoğraf çektirdi. Burada çağrıya dair çekilen fotoğraflar heyete teslim edildi. Ancak görüntü verilmedi.
Görüşme yaklaşık 4 saat devam etti ve heyet yeniden havayoluyla İstanbul'a geri döndü.
Heyet, İstanbul'a gelir gelmez açıklamanın yapılacağı otele geldi. Burada bekleyenler, sloganlarla heyeti karşıladı.
Coşkulu ve moralli görünen heyet saat 17.00'da ise açıklamayı okudu.
300'Ü AŞKIN GAZETECİ TAKİP ETTİ
Açıklamaya ilgi bir hayli yoğun oldu. Açıklamaya saatler kala gazeteciler salonu doldurmaya başladı. Tarihi açıklamayı 300’den fazla gazeteci ile 140 basın kurumu takip etti.
Yanı sıra onlarca aydın, yazar, sanatçı ve sivil toplum örgütü temsilcisi de salonda hazır bulundu.
Açıklamanın başlayacağı saatte salon tamamen dolarken, Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısının Türkçesi Pervin Buldan, Kürtçesi ise Ahmet Türk tarafından okundu.
Abdullah Öcalan, 26 yıldır mutlak tecrit altında tutulduğu İmralı Cezaevi'nden DEM Parti Heyeti ve tutsak arkadaşlarıyla birlikte "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısı yaptı.
Ancak çağrının en dikkat çekici yanı, Öcalan'ın metni okuduktan sonra heyete söylediği çarpıcı cümle oldu.
Sırrı Süreyya Önder, metin açıklandıktan sonra Abdullah Öcalan'ın heyete söylediği "Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" sözlerini paylaştı.