Diyarbakır, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşımış ve her dönem kendine özgü bir kültürel zenginlik oluşturmuştur. Hz. Ömer döneminde İslam ordularınca fethedilen ve 1085 yılından itibaren Müslüman Türklerin yönetiminde kalan bu şehir, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artukoğulları, Akkoyunlular ve Osmanlılar gibi pek çok medeniyetin etkisiyle kültürel çeşitliliğini korumuştur.
GİYİM-KUŞAM: RENKLERİN VE KÜLTÜRLERİN DANSI
Diyarbakır'da geleneksel giyim, bölgedeki kültürel etkileşimlerin bir yansıması olarak oldukça zengindir. Kadınlar, atlas canfes ve diba gibi kumaşlardan yapılan renkli elbiseler giyerler. Kofi (kadın başlığı), fistan, dari, leçek (tülbent) ve kuşak gibi aksesuarlar, kadınların zarafetini tamamlar. Erkekler ise entari, şalvar, kuşak, işlik ve yelek giyerler; başlarına külah takar veya puşu sararlar. Takılar da bu zenginliğin bir parçasıdır. Kadınlar başlarına şırrık, eyyün, küpe ve hızma takarken, erkekler boyunlarına hamayli, pazubant ve köstek takarlar.
DÜĞÜN: GELENEKLERİN RENKLİ TÖRENİ
Diyarbakır'da geleneksel evlilik süreci, ailelerin beğendiği kızı istemesiyle başlar. Ardından şeker ve şerbet gönderilir, yemek davetleri yapılır ve çeyiz hazırlığı başlar. Çeyiz, yataklar, renkli yorganlar, işlemeli yastıklar ve gümüş eşyalar gibi birçok parça içerir. Düğünden bir hafta önce kına töreni düzenlenir, gelinin el ve ayakları kınalanır. Düğün günü, gelin oğlan evine giderken su dolu bir testiyi kırarak içeri girer. Bu gelenekler, zaman içinde bazı değişikliklere uğramış olsa da, büyük ölçüde yaşatılmaktadır.
YAS: BİRLİK VE DAYANIŞMANIN SİMGESİ
Diyarbakır’da yas geleneği, vefat eden kişinin ardından üç gün süren bir süreçtir. Yas evinde yemek pişmez; komşular ve akrabalar yemek getirir ve fazla yemekler fakirlere dağıtılır. Ölümün kırkıncı günü mevlit okutulur ve helva yapılarak dağıtılır. Bu gelenekler, toplumun birlik ve beraberliğini pekiştirir.
KİRVELİK: SÜNNET GELENEĞİ
Diyarbakır'da sünnet geleneğinde kirve önemli bir rol oynar. Sünnet sırasında çocuğu tutan ve tüm masrafları karşılayan kirve, genellikle ailenin bir yakını veya dostu olur. Sünnet sonrası, kirve ve ailesi sünnet olan aileyi ziyaret eder, hediyeler alır ve baklavalar yapar. Bu ziyaretler, iki aile arasında güçlü bir bağ oluşturur ve onları yakın akraba haline getirir.
HALK OYUNLARI: COŞKUNUN VE DUYGUNUN İFADESİ
Diyarbakır’ın geleneksel halk oyunları, bölgenin kültürel zenginliğini yansıtan, canlı ve renkli bir sahne sunar. Çoğunlukla halay türünde olan bu oyunlar, devki ve el vuruşturma figürleriyle dikkat çeker. Çepik, lorke, çaçan, esmer ve gırani halayları en yaygın olanlarıdır. Erkek ve kadın oyunlarında figür farklılıkları bulunur; erkek oyunları daha sert ve ciddi iken, kadın oyunları daha yumuşak ve zariftir. Oyunlar genellikle davul zurna eşliğinde oynanır ve coşkuyu, sevgiyi, hüznü, yiğitliği ve günlük doğa olaylarını anlatır.
Diyarbakır, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir şehir olarak, geleneklerini ve göreneklerini koruyarak günümüze taşımaktadır. Giyim-kuşamdan halk oyunlarına, düğünlerden yas geleneğine kadar her alanda, Diyarbakır’ın kültürel mirası canlılığını korumaktadır. Bu zengin miras, şehrin tarihi derinliğini ve kültürel çeşitliliğini gözler önüne serer.