HABER - Güneş OCAĞA

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM), olası 'Kürt sorunu' çözümüne dair Diyarbakır Sezai Karakoç Kültür ve Sanat Merkezi'nde halk toplantısı gerçekleştirdi. 

Toplantıya, DEM Parti Genel Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır milletvekilleri Serhat Eren, Cengiz Çandar, DEM Parti MYK üyeleri, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ile Doğan Hatun, Diyarbakır ilçe belediye eş başkanları, DEM Partililer ve yüzlerce kişi katıldı.

Toplantıda önemli mesajlar veren DEM Parti Genel Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, "Çok önemli bir süreçte, çok önemli bileşenlerimizle bir arada olmaktan mutluluk duydum. Bu tür süreçlerde başta parti çalışanları olmak üzere, örgüt ve partiye emek veren yoldaşlarımızla beraber oturur uzun uzun değerlendirir ve sonuçlar çıkarırız. Nasıl yol alacağımıza hepimiz birlikte karar veririz. DEM Parti ve geleneğinden gelenler böyle çalışır. Türkiye'nin halen en önemli siyasi zemini olmamızın nedeni birlikte çalışıp karar vermemizdir" dedi.

Diyarbakır Dem3

'TEKÇİ VE MİLLİYETÇİ SİSTEMLE KRİZDEN ÇIKILMAZ'

"Kapitalist sistemde ciddi bir belirsizlik ve kriz var" diyen Bakırhan, "Bu sistemin en önemli yaşadığı krizlerinden biri gelir dağılımındaki adaletsizliktir. Birkaç büyük şirketin elde ettiği kar bir kıtada yaşayan insanların gıda ihtiyacını karşılayabileceği düzeydedir. Krizi aşmak için de savaş ve şiddetlerle krizi ötelemeye çalışıyorlar. Krizin en büyük merkezi de Ortadoğu'da. Ortadoğu da savaş muharebesi var. Suriye, Irak ile İran’ın durumu ortada. Türkiye'nin son kırk yılda yaşadıkları ortada. Biz de bölge ve Türkiye olarak savaşın girdabının merkezinde yaşıyoruz Ciddi bir kaos ve kiriz var. Bulaşanı içine alan bir savaş var. Türkiye bu girdabı atlatabilir mi? Son süreçte yaşanan tartışmalar bunun üzerine. Bu girdaptan kurtulmanın yolu toplumsal barıştır. Kendi içindeki farklılıkları yok sayanlar bu girdaba kapılabilir. Sonuçları da hepimizi etkileyen bir durum. Ya bu çatışmalı sürecin içinde yer alınacak. Ya da güvenliğin içinde yer alınacak.  Güvenli alan da Kürtlerle barışı sağlamaktır. Halk ve inançlarla barışı sağlamaktır. Ekonomik adaleti sağlamaktır. Dolayısıyla bu Ortadoğu'daki gelişmeleri yakinen takip etmek gerekiyor. İktidarların gözü çok kara. Ama yarını hesaplamayan bir yaklaşım var. İktidar ve muhalefet arasındaki üçüncü yol fikriyatı oluşturuyoruz. Tekçi ve milliyetçi sistemle bu krizden çıkılmaz. Ortadoğu’da halk ve inançlar kendilerini özgürce yaşatmalılar" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN EN TEMEL SORUNU KÜRT SORUNUDUR'

Türkiye'de en temel sorunun Kürt sorunu olduğunu defalarca dile getirdiklerini belirten Bakırhan, şunları söyledi:
"En temel sorunun Kürt sorunu olduğunu defalarca dile getirdik. Halen bütün yönelmelere rağmen ve bu meselenin çözümünü sağlamak için mücadele ediliyor. Türkiye'de yüz yıllardır yok sayılanlarla barışın sağlanması lazım. Bir ülkenin en büyük güveni kendi içindeki barışı sağlamaktır. Bu ülke güvenli bir ülke mi? Bunun üzerine oturup muhakeme etmek gerekir. Kendi sorununu çözen ülkeler oyunlara gelmez ve güvenlik sorunu yaşamaz. Güvenlik sorunu olanlar kendi içinde kriz yaşayan ve kendi içindeki sorunları çözemeyenlerdir" diye belirtti.

'KİMSE REHAVETE KAPILMASIN'

Türk ve Kürt ilişkileri yeniden bir mercek altına alınmalıdır. Türkiye'nin doğru temelde kurduğu ilişkiler yeni atılmalara yol açmıştı. Malazgirt’ten Kurtuluş Savaşına kadar bakıldığında Türkiye ve halklar açsından önemli sonuçlar doğurmuştur. Biz Kürt ve Türk ilişkilerini demokratik bir zemine oturtmayı düşünüyoruz.  44 aydan sonra Öcalan’la görüşüldü. Görüşmeler sonrası toplumun her kesiminde büyük bir umut sağlandı. Kürtlere negatif bakanlar bile artık görüşülsün diyor. Öcalan 'koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teori ve pratik güce sahibim' dedi. KCK, emekçiler ve Kürtler Öcalan’ı işaret ediyor. Biz halkımıza her zaman açığız. Bizim bildiğimizi sizler de bilmelisiniz. Henüz bir süreç yok. Henüz bir tartışma sürecindeyiz. Bir sürece evrilir mi? Henüz emin değiliz. İktidar ve ortağı ne kadar samimiler emin olun bizde bilmiyoruz. Öyle basında yazıldığı gibi arka kapıda bir diplomasi ve görüşme yok. Bizde aktörlerin sözleriyle bu süreci götürüyoruz. Bu tartışmaların bir sürece evrilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. DEM Parti, ine ucu kadar bile bir ışığı görürse bunu sonuna kadar değerlendirir. Bizler gidip halklarla konuşacağız. Bu toplantıları Türkiye'nin tüm yerlerine yayarak gerçekleştireceğiz. Çözüme evet, tasfiyeye hayır. Çözüme evet, ama demokratik bir cumhuriyet olacaksa. Kimse rehavete kapılmasın. Tartışma süreci var, ama ortada henüz bir süreç yok."

Muhabir: Güneş OCAĞA