Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan aileleri ziyaret eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Bahçeli’nin çağrısıyla yeniden gündeme gelen süreç ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Bilindiği üzere 5 yılı aşkın bir süredir yüreği yanan annelerimiz dağa kaçırılan, kandırılarak ya da bazı vaatlerde bulunulmak suretiyle götürülen evlatlarını istemek için burada nöbetteler. Beş yıl bitti, altıncı yılına girdi. Aslında bunun da evveliyatı var. 2014 yılında yine bir annemiz Diyarbakır'da Fiskaya semtinde evladını istemek için bir eylem başlatmıştı. On iki gün sonra evladına kavuşunca Büyükşehir Belediyesi önünde bir eylem başladı, gelişen olaylar ve çözüm sürecinin etkisiyle birkaç ay sonra sonlandırıldı.
2019 yılında tekrar burada annelerimiz yeniden eyleme başladı. Bugüne kadar yapmış oldukları bu eylemden sonra 56 aile evladına kavuştu. Toplam 379 aile bu nöbete devam ediyor. Bu ailelere çocuklarının ne zaman gittiğini sorduğumda birkaç istisna dışında büyük bir çoğunluğu 2014-2015 yıllarında götürülmüş. 2014-2015 çözüm sürecinin konuşulduğu ve sonrasında akamete uğradığı yıllardır.”
“ÇÖZÜM SÜRECİNDE TAKİP EDİLEN YOLUN YANLIŞLIĞINA DİKKAT ÇEKTİK”
Geçmiş yıllarda başlatılan ve akamete uğrayan çözüm sürecini hatırlatarak sözlerine devam eden Yapıcıoğlu, son günlerde konuşulan yeni süreç ile ilgili, “2014'te silah bırakma konuşuluyordu, 2015'te süreç bozulmaya yüz tuttu ama halen çözüme dair bir umut vardı. Adı çözüm süreci ama aslında çözüme götürmeyecek, belki geçici bir çatışmasızlık süreci yaşanıyordu. Bu gençlerin çoğunluğunun o tarihlerde dağa götürülmüş olması silah bırakmanın, siyasi çözümün konuşulduğu dönemde bu kadar çok sayıda genci dağa götürmek silah bırakma niyetinin olmadığının çok bariz bir göstergesidir. O zaman takip edilen yolun yanlışlığına dikkat çektik, bu yoldan çözümün çıkmayacağını söyledik. Bugün de yeniden silahların bırakılması ve şiddetin sonlandırılması konuşuluyor. Sorun her neyse bunun siyaset yoluyla konuşulması ve çözüme kavuşturulması gerektiği dile getiriliyor.” dedi.
“YENİ BİR SÜREÇ BAŞLAYACAKSA İYİ NİYET GÖSTERGESİ OLARAK BU ANNELERİN ÇOCUKLARINI TESLİM EDEREK İLK ADIMI ATIN Kİ SAMİMİ OLDUĞUNUZA İNANALIM”
Başlayacağı konuşulan yeni süreçte iyi niyet göstergesi olarak evlat nöbetinde bulunan annelerin çocuklarının teslim edilmesi gerektiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Bizler beş yılı aşkın bir süredir yüreği yangın yeri olan annelerimizle beraber nöbet beklediği yerden bir çağrıda bulunuyoruz. Diyoruz ki yeni bir süreç başlayacaksa, iyi niyet göstergesi olarak bu annelerin çocuklarını teslim ederek ilk adımı atın ki samimi olduğunuza inanalım. Bunu yapmayacaksanız o zaman 2015'te şenlik havasında bu kadar genci dağa götüren sizler asla silah bırakma niyetinde değilsiniz. Eğer bu iradeyi ortaya koyabilir, gerçekten bu ülkenin gençlerinin birbirine silah doğrultmasına sona verirseniz biz de sizin iradenize sahip olduğunuza inanacağız.” ifadelerini kullandı.
“ELLERİNDE SİLAH BULUNANLARI SİZ MUHATAP ALACAKSANIZ ONLARLA SADECE SİLAH BIRAKMAYI KONUŞABİLİRSİNİZ.”
“On yıl önce adına çözüm süreci denen çatışmasızlık sürecinde ciddi hatalar yapıldı, aynı hataları tekrar etmeyin uyarısında bulunuyoruz” diyerek sözlerine devam eden Yapıcıoğlu, “Aynı hatalar tekrar edilirse korkarım ki yine benzer bir netice ile yüz yüze geleceğiz. Neydi o hatalar? O zaman da biz söyledik, dedik ki; milletin ana dilde eğitim gibi benzeri talepleri vardır. Bu talepler her neyse bu taleplerin muhatabı, bu taleplerin konuşulacağı kişiler ellerinde silah bulunanlar değildir. Ellerinde silah bulunanları siz muhatap alacaksanız onlarla sadece silah bırakmayı konuşabilirsiniz. Bu halkın talepleri, sıkıntıları ve sorunlarını halkın temsilcisi olan, siyaset yapan ya da farklı bir şekilde bu halkın arasında örgütlenmiş olan sivil yapılarla konuşmalısınız” şeklinde konuştu.
“TEMEL HAKLAR HİÇBİR ŞEKİLDE ELİNDE SİLAH BULUNANLARIN SİLAHLARINI BIRAKMASI ŞARTINA BAĞLANAMAZ”
Temel hakların pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, “Temel hakları, hiçbir şekilde elinde silah bulunanların silahlarını bırakması şartına bağlamayın. Onlarla pazarlık konusu yapmayın. Bu haklar pazarlık konusu olmaya, müzakere edilmeye gelmez. Bu haklar şarta bağlanamaz. Ellerinde silah bulunanlarla sadece silah bırakmayı konuşabilirsiniz gerisi siyasetin işidir. Bu iş Meclis’te konuşulur. Bu iş siyasi alanda konuşulur. Sorunumuz neyse konuşup kendi aramızda sulh ile diyalog ile çözmek zorundayız. Meselelerimizi konuşacağız ve inşallah çözeceğiz. Çözmekten başka bir şansımız da yok. Eğer çözmezsek, işte etrafımızdaki yangını görüyorsunuz. Her gün biraz daha genişliyor. Birilerinin bizi bu yangının içerisine çekip bizi de bu ateşte yakmasını istemiyorsak, kapımızın önüne kadar gelen bu yangını söndürmek istiyorsak ilk önce aramızdaki kardeşliği sağlamlaştırmalıyız. Sorunlarımızı adalet temelinde çözüme kavuşturmak için siyasi bir irade ortaya koymalıyız. Bu irade bugün var gibi görünüyor. İnşallah sağlam bir iradedir, inşallah yıkılmayacaktır, İnşallah silahlar susacaktır ve inşallah bu mesele diyalogla, sulh yoluyla, barış içerisinde çözüme kavuşacaktır diye temennimiz vardır.” dedi.
“BİRİNCİ ÇÖZÜM SÜRECİNDE YAPILAN HATALARIN TEKRAR EDİLMEMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELEN ÇABAYI ORTAYA KOYACAĞIMIZA SÖZ VERİYORUM”
Yapıcıoğlu son olarak şunları söyledi:
“Tekrar ediyorum, iyi niyet göstergesi olarak ilk önce bu yüreği yanan annelerimizin hasretini bitirin. Onların evlatlarını onlara gönderin. Elinde silah bulunan gençlerimizin eline kalem verelim. Yazsınlar, okusunlar, iş üretsinler, topluma bir şeyler versinler. Bu işin takipçisi olacağımızı, birinci çözüm sürecinde yapılan hataların tekrar edilmemesi için daha yüksek sesle konuşacağımızı ve elimizden gelen çabayı ortaya koyacağımıza söz veriyorum. İnşallah bu sefer başaracağız.”
Yapıcıoğlu’na; HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut İrtem, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Zeynul Abidin Gülsever ve çok sayıda partili eşlik etti.