NERMİN ZENGİN
Uyguladığı işkence yöntemleri ile Diyarbakır E Tipi Askeri Cezaevi’ni "Dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevi" arasında koyan emekli Binbaşı Esat Oktay Yıldıran’ın adının İzmir’de bir ilkokula verilmesine tepkiler sürüyor.
Buca’ya bağlı Belenbaşı Köyü'nde bulunan Belenbaşı İlkokulu'nun binası, yıkıldıktan sonra yerine yenisi yapıldı. Yeni binaya da "Şehit Esat Oktay Yıldıran İlkokulu" ismi verildi.
MİROĞLU: YAKIŞMADI SAYIN BAKAN
Olayın duyulmasından sonra toplumun her kesiminden tepkiler geldi. En sert tepki gösterenlerden biri de 25 ve 26’ıncı dönem milletvekili ve MKYK Üyesi Orhan Miroğlu oldu. Diyarbakır Cezaevi’nde geçirdiği 2 yıllık tutukluluk sürecini "Posta Kutusu 213 Diyarbakır” adlı kitabında toplayan ve burayı “12 Eylül’ün Laboratuvarı” olarak nitelendiren Miroğlu, sosyal hesabından şu açıklamayı yaptı:
“Diyarbakır- Beş No’lu Cezaevini Kültür Turizm Bakanlığı kültürel alanlar ve hafıza mekanı olarak restore edip halka açmaya çalışırken; bu cezaevini dünyanın en kötü 10 cezaevi arasına sokmayı ‘başarmış bir işkencecinin adı İzmir’de bir okula veriliyor! Birilerinin AK Parti’nin attığı insani ve demokratik adımları engellemeye çalıştığı besbelli.
Açık konuşalım, bir okula Esat Oktay’ın isminin verilmesi Şeyh Said isminin bir bulvara verilmesine karşı bir misilleme!
Muhatapları belli olan bir misilleme!
Amedspor - Bursaspor karşılaşmasında beyaz toroslar ve Yeşil kod adlı bir seri katilin fotoğraflarını taşıyıp, etnik hınç ve öfkenin yükselmesine sebep olanlarla, bir okula bir işkencecinin adını uygun bulanlar aynı zihniyet dünyasında yaşayan ve aynı amaçların peşinde koşan insanlardır. Durdurulmazlarsa yarın Yeşil’in adını bir anaokuluna verebilirler ve bu hiç sürpriz olmaz!
Kürtlere ya beyaz torosları ya da Yeşil ve Esat Oktay’ı hatırlatanlar bu ülkeye zarar veriyor.
Esat Oktay’ın İstanbul’da eşi ve çocuklarının gözü önünde öldürülmesi asla kabul edilemez. Bir terör eylemidir ve şiddetle kınanmalıdır. Ama bu, hiç bir şekilde ardında işkenceden geçmiş binlerce insan intiharlar ve ölümler bırakan Esat Oktay’ın adının bir okula verilmesini meşru kılmaz.
Her şeyden önce daha dün toprağa verdiğimiz 12 askerimizin ve binlercesinin hatırasına ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarına da saygısızlıktır.
Bu ismi verenlerin derdi şehitler değil.
İsmi yaşatılacak o kadar çok şehidimiz var ki!
Koyacaksanız benim yakın korumam olan ve daha altı aylık hamileyken karnındaki bebeğiyle Midyat’ta iki silah arkadaşıyla beraber şehit edilen Şerife Özden Kalmış’ın adını koyun!
Koyacaksanız Diyarbakırlıların yeni doğan çocuklarına adını vermeye hala devam ettiği Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın adını koyun!
Şerife’nin ve Gaffar’ın bu ülkeye adanmış hayatlarını genç kuşakların bilmesi ve öğrenmesi ne iyi ne güzel olur!
Peki bir işkencecinin hayatında iyi ve güzel olan nedir, ibretten başka!
Bu iş Türkiye’ye yakışmadı Sayın Bakanım!”