Faruk BALIKÇI – Özel HABER
Şeyh Said’i savunduğu için İYİ Parti’de disipline verilen ve ardından istifa ettikten sonra geçtiğimiz günlerde AK Parti’ye katılan eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu, Güneydoğu Ekspres’e konuştu. Ensarioğlu, AK Parti’ye katılmasının temel nedeninin, başlayan çözüm süreci olduğunu ifade ederek, “Erdoğan ve Bahçeli’ye saygılar sunuyorum. Öcalan’a teşekkür ediyorum” dedi.
Doğru Yol Partisi, İYİ Parti ve AK Parti’de siyaset ve üç dönem de Devlet Bakanlığı yapan Salim Ensarioğlu, Güneydoğu Ekspres Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
Salim Ensarioğlu’na yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
“ÇÖZÜM SÜRECİ ETKİLİ OLDU”
*İYİ Parti’den istifa ettikten sonra bağımsız kaldınız. AK Parti’yi tercih etmenizin gerekçesi nedir?
Adnan Menderes döneminden beri aile olarak merkez sağ partide yer aldık. Demirel ve Özal hayatını kaybettikten sonra merkez sağ partiler de bitti. İYİ Parti, merkez sağ parti olacağı gerekçesiyle anlaştım. 4,5 yıl bu partide görev yaptım. Şeyh Said ile ilgili yaptığım bir savunmadan dolayı disipline verildim. Bana karşı saygısızlık ve terbiyesizlik yapıldı. İstifa ettim. Ben birileri gibi anlaşarak istida etmedim. 14 ay bağımsız kaldım. CHP’den de başka yerden de talepler oldu. Ancak, yeniden bir çözüm süreci başlayınca kararımı verdim. Türkiye'deki barışla kanın duracağını inandığım için AK Parti’ye katıldım. Sayın Cumhurbaşkanı beni çağırdı, düşüncelerimi onunla paylaştım. Erdoğan, daha önce de denedi olmadı buna rağmen tekrar gövdesini taşın altına koydu. Bahçeli, milliyetçi oylara rağmen Abdullah Öcalan’ın Meclis’e konuşma çağrısı yaptı. Ben bunları gördüm. Tüm bu nedenlerden dolayı Cumhur İttifakı’nda olmam gerektiğini gördüm.
“DEMİRTAŞ BU İŞİN İÇİNDE OLMALI”
*Öcalan’ın açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben çok güzel değerlendiriyorum ve destekliyorum. Beklediğimden daha iyi bir açıklama oldu. Kongre toplanacak ama ne karar alır bilemem. Ama baştan beri Kandil ve Selahattin Demirtaş bu işin içinde olsun isterdim. Bir ayağı eksik olmasın. İnşallah kongrede de böyle bir karar alırlar. Ben Öcalan’ın açıklamasını, Bahçeli’nin açıklamasını kıymetli buluyorum. Cumhurbaşkanına makamından dolayı, Bahçeli, seçmenine rağmen devlet adamlığı yaptığı için, Öcalan ise bu kadar mücadele ve yaşananlardan sonra ağır bir teklifte bulunmadığı için teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanı ve Bahçeli’ye saygılarımı sunuyorum. Öcalan’a teşekkür ediyorum. (Muhabirimiz Faruk Balıkçı ile röportaj esnasında 2014 yılında “Öcalan ev hapsine alınmalı” başlıklı haberi gösteren Salim Ensarioğlu, “11 yıl önce bugün konuşanları söyledim” dedi. 11 yıl önce yayınlanan röportajda, Ensarioğlu’nun, Abdullah Öcalan’ın ev hapsine alınması gerektiği ve televizyona çıkarak barış sürecine ilişkin halka hitap etmesi gerektiği yer alıyordu.)
“DEVLET VE MİLLET ARASINDA KÖPRÜ OLACAĞIM”
*İstanbul milletvekilisiniz, Diyarbakır’ın sorunlarıyla daha yakından ilgilenecek misiniz?
İstanbul’u iyi tanıyorum. Orada gerekeni yaparım. Ama Diyarbakır ve Güneydoğu’da yıllardır bu olaylardan dolayı maddi manevi çok geride kalmıştır. Sarılması gereken yaralar ve olaylar var. Diyarbakır ve bölge için elimden ne gelirse yapacağım. Devlet ve millet arasında köprü görevi yapacağım.
“BUNU KARIŞTIRAN FESSATTIR”
*Çözüm süreci hakkında bir çağrınız var mı?
Geçmişten ders almalıyız. Devlet bürokrasi içinde bu geçerlidir. Bu bölgeye gelen bürokrat vatandaşı ayırmasın. Vatandaş ayrımı olmasın. Cumhurbaşkanı, Bahçeli bu süreci kabul ediyorsa bunu karıştıran fesattır. Kimsenin haddi değildir. Bürokratlara sesleniyorum. Sen DEM’lisin, osun, şusun demesin. Kimse bölge insanını ayırmasın. Devletiyle artık barışmalı. Birinci sınıf vatandaşı kabul ederek hizmet etmeliyiz. Geçmişten ders almalıyız. Yeni çözüm sürecinden çok daha umutluyum.
“KÜRŞAD ZORLU’YU CİDDİYE ALMIYORUM”
*Kürşat Zorlu da Şeyh Said açıklamanıza karşı çıkmıştı. Şimdi aynı partidesiniz bu bir sorun yaratır mı?
Umurumda değil, ciddiye de almıyorum. Umurumda olsaydı İYİ Parti’de kalırdım. Ben doğruyu söyledim. Doğru söylediğimin de arkasındayım. AK Parti Türkiye partisidir. Kürşat’ta olur, Salim de olur. Bu olmazsa, gelmem denilmez. Ben sayın cumhurbaşkanı ve izlediği politika için oradayım. Hiç kimsenin şahsına hakaret etmem. Onun orda olması, benim için ciddiyeti harbiyesi yoktur.
*Son olarak yeğeniniz Galip Bey ile aynı partidesiniz. Ne hissediyorsunuz?
O benim evladımdır, yeğenimdir, Siyasi düşüncelerimiz farklı olabilir. Ama tırnağı kanarsa, benim başım ağrır. Aynı kandanız. O benim evladım, yeğenimdir.