DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakırhan, DEM Parti İmralı heyetinin Kuzey Irak ziyareti ardından notlarını paylaşmak amacıyla Abdullah Öcalan’la üçüncü kez görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yapıp yapmayacağına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Evet, siz de takip ediyorsunuz. Bugün Kürdistan Federe Bölgesi'ndeki ziyaretler sona eriyor. Heyetimiz buraya gelecek. Birlikte bir istişare yapıp, yol haritamızı belirleyip kamuoyuyla da paylaşacağız. Görüştükten sonra da Heyetimiz İmralı'yla da tekrar görüşmek için başvuru yapacak.”

“ÖCALAN DA HAZIRLIĞINI YAPIP BİR AÇIKLAMA YAPACAK”

"Öcalan’dan Şubat ayı içerisinde bir çağrı gelebileceğinden bahsedilmişti. Çağrı ne zaman gelecek, tarih netleşti mi?" sorusuna Bakırhan, "Aslında bu görüşmeler o kadar kolay olmuyor. Kendi örgütüne, onun çeşitli kurumlarına, dost güçleri KDP'ye, YNK'ye... Heyetimiz gerçekten çok yoğun bir çalışma içerisindeydi. Anca bitirebildi. Döndükten sonra biz Genel Merkez olarak bu görüşmeleri değerlendireceğiz.

En kısa sürede, Heyetimizin gitmesi için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağız. Sonrası artık yapılan başvurudan sonrası Adalet Bakanlığı'na bağlı. Yani umuyor, bekliyoruz ki en kısa sürede açıklama, çağrı yapılsın. Adalet Bakanlığı bu işi hızlandırırsa muhtemelen yakın sürede Sayın Öcalan da hazırlığını herhalde giden aktarımlardan sonra son noktayı koyup bir açıklama yapacak.

Tarih evet çok önemli ama kestiremiyoruz” diye konuştu. 

Bakırhan, Öcalan’ın çağrısının İmralı heyeti ziyareti öncesinde mi, yoksa sonrasında mı yapılacağına ilişkin olarak, "Heyet muhtemelen görüşmüş olduğu çevrelerin düşüncelerini iletmek ister ve biz de heyetimizin çağrı yapmasını istiyoruz. Ama nasıl sonuçlanır onu beraber göreceğiz. Çağrı öncesi mi sonrası mı gelir, biz çağrı görüşmeden sonra gelsin diye düşünüyoruz" dedi.

"İŞİN ESASI TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİKLEŞMESİ"

Öcalan’dan gelecek çağrının silahsızlanma çağrısı mı yoksa geniş kapsamlı adımların da yer aldığı silah bırakmanın da bunun bir parçası olduğu bir çağrı mı olacak?” sorusunu Bakırhan, şöyle yanıtladı:

"Türkiye kamuoyu silaha kilitlendi ama ben oradan 100 yıllık bir çağrı geleceğini birkaç defa söylemiştim. Kürt-Türk ilişkilerini yeniden tarif eden, biraz önce bahsettiğim gibi bu terör, şiddet, güvenlik, tehdit algısını ortadan kaldıran, bu ülkede yaşayan bütün insanların demokratik bir zeminde eşitce yaşayabilecekleri bir yol haritasının çıkacağını düşünüyoruz. Silah bunun çok küçük bir boyutudur. Küçük bir sonucudur bence. İşin esası Türkiye'nin demokratikleşmesi. Kürt sorununun şiddet zemininden, siyasi ve hukuki zemine ulaşarak demokratik bir şekilde çözümüne dönük bir yol haritası açıklanacak."

Bakırhan, sürecin çatışma sürecinde devam etmesini isteyen kesimlerin olduğunu belirterek, "Bu sürecin böyle devam etmesini isteyen tabii kimi çevreler var görüyoruz. Yapılan yorum ve analizleri hep birlikte izliyoruz. Ama bizim yaptığımız 42 büyük yerleşim yerindeki toplumla, örgütümüzle demokratik kamuoyuyla buluşmalarımızın sonucunda emin olun gittiğimiz çevrelerinin yüzde 90'dan fazlası bu sürecin bir çözüm süreci, barış süreci olmasını düşünüyor. Aksi düşünenler de olabilir. Onların çoğunlukta olduğunu sanmıyorum" diye konuştu.

“BİZİM MUHATABIMIZ BİR DANIŞMAN DEĞİL”

“İktidara çağrıda bulunuyorsunuz ama iktidar Van'a kayyum atayarak bir yanıt veriyor görünüyor. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı da ‘kayyum terörün sonucudur’ dedi. ‘Terörü sonuç olarak niteleyenler yüzsüzdür’ yönünde açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı'nın danışmanı olan isimden gelen bu açıklamaları ve ‘terörün sonucudur’ kayyum yaklaşımını siz nasıl yorumluyorsunuz?” sorusu üzerine Bakırhan, şunları kaydetti:
"Bizim muhatabımız bir danışman değil. Biz diğer belediyeler dahil olmak üzere Van Belediyesi'ne atanan kayyımın irade gaspı olduğunu, bir darbe olduğunu buna karşı mücadele edeceğimizi, direneceğimizi söyledik. Siz de bilirsiniz ya. Üç dönem halk sandıkta seçiyor, yerine kayyım atıyor. Abdullah Zeydan mı terör? Safiye eş başkanımız mı terör? Ayıptır ya. Neyin terör olup olmadığını bence dünya ve Türkiye kamuoyu çok iyi görüyor."

Kaynak: HABER MERKEZİ