ÖZEL HABER - Ceren AKYIL
Dil ve Konuşma Terapisti Veysel Deniz, çocuklarda artan gecikmiş konuşma bozukluğu ve kekemelik ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Güneydoğu Ekspres’e konuşan Deniz, “Çağımızın en büyük problemi gecikmiş konuşma, kekemelik, konuşma sesi bozukluklarıdır. Bundan dolayı üniversitelerde dil ve konuşma terapisti bölümü ile rehabilitasyon merkezleri artmaya başladı. Çağımızın en büyük problemi gecikmiş dil konuşma bozukluğudur” dedi.
PANDEMİDEN SONRA 3T SORUNU
Deniz, nedenler ile ilgili “Pandemiden sonra bizim ‘3T’ olarak nitelendirdiğimiz (Televizyon, tablet, telefon) nedeniyle çocukların, ebeveynleriyle ve akranlarıyla, yeteri kadar sosyal etkileşim ve iletişim halinde olmaması nedeniyle tipik gelişim gösteren çocuklara göre daha geriden gelen dil konuşma bozukluğu oluşmaktadır" şeklinde konuştu.
"KORKU VE ÖFKE KEKEMELİĞİ TETİKLİYOR"
Kekemeliğin bir hastalık değil, farkındalık olduğuna dikkat çeken Deniz, “Kekemelik dil konuşma bozukluğudur. Kekemeliğin gözükmeyen kısmı kaygı, stres, endişe, heyecan, korku ve öfkedir. Bu tarz durumlarda çocuklarda ve yetişkinlerde de bu durum kekemeliği oldukça tetikler. Teknolojiye ve genetiğe bağlı olarak değişebiliyor. Ama yaygın olarak genetiktir. Aslında kekemelik insanın içinde var olan bir durumdur. Genetiğe dayanır ve aile içinde varsa çocuğa geçme olasılığı çok yüksek. Bunun daha kalıcı ve görülebilir olmasının nedeni daha çok duygu durumlarıdır" diye konuştu.
"AİLE DESTEĞİ BAŞARININ ANAHTARIDIR”
Kekemelikte aile bilinci rolünün çocuklar üzerinde etkili olduğunun altını çizen Terapist Veysel Deniz şunları söyledi: “Çevre düzenlemesi, çocuklarla olan birliktelik, oyun süreleri önemli rol oynar. Ekrana maruz sürelerinin sınırlandırılması yapılmalıdır. Seanslarda yapmış olduğumuz terapiler sonucunda ailenin evde de seansa benzer çalışmalar yapması gerçekten önemlidir. Erken müdahale bireysel yaklaşım ve aile desteği başarının anahtarıdır."