Zafer TÜZÜN
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ), Türkiye’nin bu yılın şubat ayı sonu itibarıyla Avrupa’da kızamık vakasının en çok görüldüğü ikinci ülke olduğunu verilerinde paylaştı. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan Türkiye'de, aşı karşıtlığı ve düzensiz göç nedeniyle, yıllar sonra yeniden kızamık vakaları gündeme geldiğini belirtti. Saydan, aşılanmanın önemine vurgu yaparak, “Kızamık bulaşıcı bir hastalıktır” dedi.
Saydan, Sağlık Bakanlığı'na tebdir çağrısı yaptı. Kızamığın bulaşıcı bir hastalık olduğunu hatırlayan Saydan, şunları söyledi:
“Bu tür hastalıklar ancak aşı ile önlenebilir. Aileler çocuklarını mutlaka aşılatmalı. Son yıllarda, toplumlar arasında ortaya çıkan aşı karşıtlığı ve kararsızlığı giderek artıyor. Küresel dolanım, göçler ve savaşlar nedeniyle aşı ile önlenebilen bulaşıcı hastalıkların görülme riski de yükseliyor.
‘ÇOCUKLARIMIZLA BİRLİKTE TÜM TOPLUMUN SAĞLIĞI DA HİÇE SAYILIYOR’
Nüfusun yüzde 25'inden fazlası çocuk olan ülkemizde de maalesef aşı karşıtlığı artıyor. Çocuklarımızla birlikte tüm toplumun sağlığı da hiçe sayılıyor.”
Saydan, Sağlık Bakanlığı'nın uyguladığı çocukluk çağı aşı takvimi içinde de yer alan, 9'uncu ay ile 1, 4 ve 6'ncı yaşlarda uygulanan kızamık aşılarının, çocukları kızamıktan yüzde 99 oranında koruduğunun altını çizdi. Saydan açıklamasını söyle sürdürdü:
“Ülkemizde kızamık, kızamıkçık, kabakulak gibi hastalıklarının aşıları ücretsizdir. Ailelerin aşıları çocuklarına yaptırmaları ve toplum sağlığının korunmasını sağlamaları gerekiyor. Ayrıca Türkiye'de nüfusu 3,5 milyonu geçen Suriyeli sığınmacı var ve 0-14 yaş arası çocuk sayısı ise 1 milyon 300 binin üzerinde. Türkiye'deki Suriyelilerde de kızamık, verem ve çeşitli bulaşıcı deri hastalıklarına rastlanıyor. Aşılanmanın önemi artıyor.”