“DEM Partili Kadın Seçilmişler” adıyla yapılan yazılı açıklamada şunlara yer verildi:
“Bizler DEM partili kadın seçilmişler olarak kadın özgürlükçü yerel yönetimler anlayışı ile yaşamlarımızı, kentlerimizi yeniden kuruyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. Faşizan ve erkek aklının bir ürünü olan kayyım gaspları en çok da büyüttüğümüz kadın alanlarını ortadan kaldırmak istedi. Yine kayyım zihniyetine karşı kadınlar olarak dayanışmayı büyüttük ve bu zihniyeti teşhir ettik. Bu dayanışmanın bir parçası olarak Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanlarımıza yönelik aydın ile yazarların ziyaretini ve yaptıkları açıklamayı çok değerli bulduk.
“DAYANIŞMAYA BÜYÜK BİR DARBE VURMUŞTU”
Fakat grubun içerisinde yer alan ve kendini feminist mücadele yürüten aktivist olarak tanımlayan Berrin Sönmez’in ziyaretle ilgili hakikati yansıtmayan izlenimlerini aktardığı Duvar Gazetesi’nde yer alan köşe yazısını büyük bir şaşkınlık ve üzüntüyle okuduk. Eşbaşkanımız Devrim Demir’e yönelik eleştiri üslubunu aşan egemen ve elitist bakış açısından kaynağını alan aşağılayıcı bir dille hakaret ettiği bu yazısında Berrin Sönmez, en başta ortak dayanışma duygusuna ve kadın mücadelesine büyük bir darbe vurmuştur. Kayyım uygulamasına karşı dayanışma amaçlı gittiği Mêrdîn’e dair kadınlar başta olmak üzere halk iradesini gasp eden kayyım karşıtı eleştiri içeren tek bir
cümle dahi etmemesi de çok manidardır. Aksine her iki eşbaşkanımızı hedefleyen ve özellikle de eşbaşkanımız Devrim Demir’i ataerkil bir dile değerlendirmiştir.
Bizler kadın seçilmişler ve Kürt kadınlar olarak bu egemen dili ve üslubu tanıyor ve kabul etmiyoruz. Ne Ahmet Türk bir ‘Kürt Ağası’dır ne de Devrim arkadaşımız ‘Apolitik Bir Şarkıcı’dır. Onlar, aksine yıllardır bedel ödeyerek en zor koşullarda mücadele yürüten yoldaşlarımızdır. Eşbaşkanlık sistemimizi, kadın özgürlükçü modelimizi büyük bir emek ve mücadele ile bugüne getirdik. Devrim Demir şahsında mücadelemize olan bu tahammülsüz yaklaşımı kınıyor Berrin Sönmez’in kendisini egemen bakış açısından arındırmaya davet ediyoruz. Ayrıca bir kez daha tüm kadınları erkek egemen anlayışların dayattığı politikalara karşı özgürlük ve eşitlik mücadelesini büyütmek adına dayanışmaya çağırıyoruz.”