Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği (DMS) ile Amed Emek ve Demokrasi Platformu tarafından 6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne ilişkin “Depremin yıl dönümünde deprem dirençli kentler” paneli gerçekleştirildi. Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılan panele, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve sivil toplum örgütü temsilcileri konuşmacı olarak katıldı.  

EŞ BAŞKAN HATUN: 20 DAKİKA SONRA KRİZ MASASI OLUŞTURULDU

Panelde konuşan Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, kendisinin de bir depremzede olduğunu dile getirdi. Deprem duygusunu hisseden bir yerde olduğunu ifade eden Hatun, 1975 Lice depreminde yaklaşık 2 bin 500 insan hayatını kaybettiğini, ondan sonraki en büyük depremin 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri olduğunu söyledi. 

Doğan Hatun2

Eş Başkan Hatun, bilim ve tekniğin esas alınmasının önemine dikkat çekerek, kenti yönetenlerin ufuklarını açacak, önüne emsal olarak alabilecek tek şeyin bilim ve tekniği esas alarak kentleri inşa etmek, kent planlarını ve ulaşım master planlarını oluşturmak olduğunu söyledi. Ulaşım master planına uyulmadığı için deprem bölgesine ulaşamadıklarını ifade eden Hatun, “Tedbirsizlikten kaynaklı birçok can yitirildi. Aslında ülkeyi yönetenlerin doğru bir şekilde koordine olamayışı binlerce insanı katletti. Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşları ve Kent Koruma ve Dayanışma Platformu hemen harekete geçti. Depremden yaklaşık 20 dakika sonra bir kriz masası oluşturdu. O kriz masasını oluşturmak, o sivil toplum kuruluşlarının görevi değildi, görevi olanlar görevini yapmadığı için o boşluğu gören bir yerde mevcut yönetimin topluma bakış açısını bildiği için sivil toplum örgütleri inisiyatif alıp kendi halkının yardımına koştu.”

“AKOM İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”

Göreve başladıklarında belediye bünyesinde Afet İşleri Dairesi Başkanlığının kurulu olduğunu ancak içinin boş olduğunu anlatan Hatun, göreve başlar başlamaz Afet Koordinasyon Merkezi kurmak için çalışmalara başladıklarını kaydetti.

Eş Başkan Hatun, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Afet Koordinasyon Merkezi, başta afet durumlarında müdahale edebilecek personelin eğitilmesi ve toplumu bilinçlendirmesi olacak. Afet Master Plan hazırlığımız var. Kenti bir bütün olarak 17 ilçeyi de dahil edebilecek bir şekilde Afet Master Planımız hazırlığı şu an devam etmekte. Yine Risk Önleme Planı hazırlığımız var. Tabi bunları kamu kurumları ile ortak hareket edebileceğimiz bir şekilde, bir ilin bütün yöneticileri ile hemfikir ve aynı perspektife gelebilecek şekilde çalışmalar. Biz bunları yapabiliriz, merkezi hükümetin veya bakanlıkların onayını beklemeden yapabileceğimiz işler.”

“KENT RİSK HARİTASI OLUŞTURULACAK”

Diyarbakır’da 6 Şubat depremlerinde gösterilen olumlu refleksleri hatırlatan Hatun, 20 dakikada kriz masası oluşturacak bir bilince sahip olduklarının altını çizdi. Eş Başkan Hatun, 17 ilçe belediyelerinin ortaklaşarak atacağı adımlarla bu deprem veya benzeri afet durumlarında risk teşkil edebilecek bütün durumların bertaraf edebileceği, minimize bir noktaya getirebileceğini söyledi. Hatun, belediyelerin bu koordinasyonu oluşturacak maddi kapasiteye sahip olduğunu vurguladı. 

Diyarbakır’da deprem anında 6 binanın yıkıldığı, 4 bin 612 ağır hasarlı, 3 bin 428 orta hasarlı, 45 bin de az hasarlı yapı olduğunu hatırlatan Hatun, “Yine kentte depreme maruz kalan 130 bin yapının bu şiddete yakın bir depremde kendilerine nasıl bir kaos ve risk getirebileceğini bilim ve tekniği esas alırsak bir ayna teşkil eder bize” dedi.
Eş Başkan Hatun, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulunun bir ay sonra başlatacağı çalışma ile Kent Risk Haritasını oluşturacaklarını bildirdi.

“DEPREMZEDELERLE İLGİLİ BİR ÇALIŞMAMIZ VAR”

Eş Başkan Hatun, depremler nedeniyle insanların mağdur olduğunu belirterek, “Depremden mağdur olanlarla ilgili bir çalışmamız var. Elbette ki bir bütüne belki de bu süreçte cevap olamayacağız ama gücümüz doğrultusunda gücümüzü de zorlayarak bu işin üstesinden geleceğimizin sözünü veriyorum.”

“İNSANLARIN KAYBEDİLMEMESİ GEREKİYOR”

Konuşmaların ardından 6 Şubat depremini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından Prof. Dr. Naci Görür söz aldı. Depremde yıkımın olduğu ülkelerin çürümüş, kokuşmuş ülkeler olarak görüldüğünü belirten Görür, “Her depremden sonra mahkemelerin tutuklamalarına baktığınızda malzeme çalındığı, demir eksildiği için mahkumiyetler oluyor. Çağdaş dünyanın bu tür ülkeler için söylediklerini, bu mahkemelerle kendimiz teyit ediyoruz” dedi. Bilim ve teknolojinin ışığı altında depremlerde insanların kaybedilmemesi gerektiğini belirten Görür, bunu yapacak bilim insanlarının olduğunu belirtti. 

Naci Görür3

BİNGÖL-KARLIOVA LEVHASI  

Diyarbakır’ın nasıl depreme hazırlanabileceğini harita üzerinden göstererek Doğu Anadolu Fayı ve Bingöl Karlıova levhasına işaret eden Görür, “Arap Levhası denilen yerde dünyanın en büyük depremleri olur. Levha sınırlarında deprem olur, bundan kaçış kurtuluş yoktur. Dünya var oldukça bu sınır da mevcut. Bu 14 milyon sene önce oluştu ve daha milyonlarca sene devam edecek. Depremin ne zaman olacağını gün ve saat bakımından bilmiyorum ama deprem öngörülebilir. Bu levha sınırında deprem olur diyebiliriz” diye konuştu. 

“DİYARBAKIR KOMŞUNUN DEPREMİNDEN ETKİLENİYOR”

Diyarbakır’a 100 kilometre kuzeyinde depremin olacağını belirten Görür, levha içi faylarının büyük etki etmediğini belirterek, “Bilim diyor ki Diyarbakır’ı depreme hazırlarsan, Diyarbakır komşunun depreminden etkileniyor. Diyarbakır depremi minimum atlatması için deprem dirençli kent yapılmalı. Biz de Güneydoğu Depremi oldu, 50-60 bin kişiyi toprağa verdik. Tavyan’da aynı büyüklükte deprem oldu 3 kişi öldü. Oralar deprem dirençli kentler, buralar öyle değil” şeklinde konuştu.

Kaynak: BULTEN