Diyarbakır

Diyarbakır Kulp’ta ‘su’ tedirginliği: Bu vahim hatadan dönün!

Kulp İlçesi’nde su kaynakları üzerinde kurulmak istenen maden ocakları yüzlerce kişinin katıldığı mitingle protesto edildi. Mitingde her an bir köyün su kaynağının kesilebileceğine dikkat çekilerek, DSİ ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’na “Hatadan dönün” çağrısı yapıldı.

Abone Ol

Sertaç KAYAR - HABER

Diyarbakır’ın Kulp İlçesi’nde su kaynakları üzerinde kurulmak istenen maden ocakları düzenlenen miting ile protesto edildi. 

Hasandin Yaylası'ndan sonra Kasor Havzası’ndaki bazı mahalleleri kapsayan maden ocakları yapımına karşı Kulp İlçe merkezinde bir araya gelen ve aralarında DEM Parti milletvekilleri, Büyükşehir ve İlçe Belediye eş başkanları, sivil toplum örgütü, sendika, meslek örgütleri temsilcileri ve ekoloji aktivistlerinin de olduğu çok sayıda kişi buradan mitingin yapılacağı Kasor Havzası’na hareket etti.

’25 BİN KİŞİNİN İÇME SUYU KASOR HAVZASI’NDAN KARŞILANIYOR’

Burada düzenlenen mitingde konuşan Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Genel Sekreteri Avukat Ahmet İnan, “Kulp İlçesi’nin Akdoruk, İslamköy, Narlıca, Dolun ve Kaynak köylerinin yine Kasor Havzası’nın maden işgaline açılmasına karşı toplanmış bulunmaktayız” dedi. 

İnan şöyle devam etti: “Kasor Havzası Koruma Platformu’nun kamuoyuna sunduğu resmi DİSKİ verilerinde görüldüğü üzere 50 köyden oluşan Hevedan bölgesinin, Kulp ilçe merkezinin, Ağaçlı Köyü’nün ve Kasor köylerinin, yani 25 bin kişinin içme ile zirai kullanma suyu şuan bulunduğumuz bu Kasor Havzası’ndan karşılanmaktadır.”

‘HER AN BİR KÖYÜN SU KAYNAĞINI KESEBİLİR’

Bu nitelikteki havzaların korunmasına dair ilgili kanun maddesine dikkat çeken İnan “İçme-kullanma suyu havzalarında madencilik faaliyetlerini açıkça yasaklamaktadır. Çünkü Kasor Havzası’nda planlandığı gibi 4. Grup metalik madencilik faaliyetlerinde gerek yığın liçi gerek pasa dökümü gerekse de asit kaya drenajı, yüzey ile yeraltı sularına ağır metal ve kimyasal salarak, bu suları kullanılmaz hale getirmektedir. Biz Diyarbakır Barosu olarak açıkça belirtiyoruz ki bu hukuksuz maden ruhsatlarının iptalini sağlayacağımız gibi yaşamın kaynağı olan suyu kirletici faaliyetlere açarak halk sağlığını tehlikeye atan ilgili kurum yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Ve acil bir çağrı yapmak istiyoruz, şuan biz burada konuşurken, açılan sondajlar her an bir köyün su kaynağını kesebilir, yok edebilir. Başta DSİ ve Çevre Şehircilik Bakanlığı olmak üzere tüm ilgilileri görevlerine davet ediyoruz. Bir an önce bu vahim hatadan dönün” çağrısında bulundu.

‘SU HAVZALARI BİR BİR TALANA AÇILIYOR’

“Son dönemde Hesandin’de, Lice’de, Sarım Çayı’nda görüldüğü üzere şehrimizin doğası, gıda üretim, temiz hava ve su havzaları bir bir talana açılıyor” diyen İnan şunları söyledi: 

“Oysa ki dünyadaki ilk devletli ve en ileri uygarlıklar olan Sümerler’in, İndüs Vadisi toplumunun ve daha birçok uygarlığın, doğayı sömürme ve tahakküm altına alma zihniyetiyle ekolojik dengeyi bozdukları için nasıl yok olduklarını çok iyi biliyoruz. Tüm kamuoyuna buradan açıkça deklare ediyoruz, bu şehirde hiç kimse doğaya, yaşama, değerlerimize, dağlarımıza, derelerimize, ormanlarımıza ve geleceğimize rağmen yani ekolojiyi karşısına alarak bir şeyler yapamaz, var olamaz.”

‘BU TÜR TALAN PROJELERİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ’

Açıklamaya “Biz dedelerimizin mezarı olduğu bu kadim Kasor Havzası’nda çocuklarımızı büyütmek istiyoruz. Kimyasal ve hastalık saçan beton santralleri değil!” sözleri ile devam eden İnan “Kasor Havzası’na dadanan veya dadanacak olan tüm şirketleri şimdiden uyarıyoruz, hiç boşuna masraf yapmayın! Buradan tıpış tıpış çıkacaksınız. Çünkü bizim yaşam sevdamız, bizim yaşatma sevdamız sizin para sevdanızdan ve sizin talan hırsınızdan çok daha büyüktür ve çok daha örgütlüdür.  Yaşam alanlarımız, halk, Baro, TMMOB, Tabip Odası, Ekoloji Derneği, Belediye ve daha şehrin yüzlerce paydaşı hep beraber kenetlenerek savunacağız ve bu tür talan projelerine geçit vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Katılımcıların konuşmaları ile devam eden miting sloganlarla sona erdi.