ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA

Diyarbakır’da siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak kararıyla kurulan “Şiyar Be Uyuşturucu ile Mücadele Platformu”, uyuşturucu ile mücadelede yeni bir dönemi başlatıyor. Platform, Diyarbakır merkezli olmak üzere Van, Batman ve Cizre’yi pilot bölgeler olarak belirledi. Çalışmalar ise ağırlıklı olarak Diyarbakır'da yürütülecek. Platformun adında geçen “Şiyar Be”, Türkçede “uyan, farkında ol” anlamına geliyor. Bu ifade, platformun mücadele yöntemini ve felsefesini de ortaya koyuyor. Cumartesi günü gerçekleştirecekleri yürüyüşle birlikte deklarasyonunu açıklayacak olan “Şiyar Be Uyuşturucu ile Mücadele Platformu” Eş Sözcüsü Murat Kan, gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuştu. 

“ARTIK SÖZ SÖYLEME HAKKIMIZ VAR”

"Artık söz söyleme hakkımız var" diyen Kan, "Başta Diyarbakır olmak üzere bölgemizde artan uyuşturucu ve madde bağımlılığına dair yapılan anket çalışmaları, bizi bu konuda daha derinlemesine düşünmeye sevk etti. Bu anketlerden elde ettiğimiz verileri kendi içimizde değerlendirerek, artık bu konuda söz söyleme hakkımızın olduğuna inandık ve bu soruna karşı bir platform kurma kararı aldık. Amacımız, kentin tüm dinamiklerini, Sivil Toplum Kuruluşları, siyasi partiler ve bu konuda söz sahibi olabilecek bireyleri bir araya getirerek, kolektif bir mücadeleyi örgütlemek. Çünkü bu sorun yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorundur ve ancak ortak bir çabayla aşılabilir" dedi. 

Diyarbakır, Uyuşturucuya Savaş Açt2

DİYARBAKIR'DA UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI 9'A DÜŞTÜ 

Uyuşturucu yaşının Diyarbakır'da 9'a kadar düştüğünü vurgulayan Kan, şöyle devam etti: 
"Uyuşturucu kullanım yaşının 9’a kadar düştüğü bir gerçeklikle yüz yüzeyiz. Toplum neden bu kadar parçalandı? Neden bütünlüklü bir yaşam yerine yoksulluk ve bağımlılık dayatıldı? Bu soruların cevabını ararken şunu gördük, dünya genelinde bir yandan uyuşturucuyla mücadele adı altında politikalar yürütülürken, diğer yandan bu bağımlılığın kaynağı haline gelen sistemler aynı şekilde devam ediyor. Uyuşturucu adeta bir toplum kırımı aracı haline getirilmiş durumda.”

Diyarbakır, Uyuşturucuya Savaş Açt3

HERKESİN YAŞAMI TEHDİT ALTINDA 

Herkesin yaşamının tehdit altında olduğuna dikkat çeken Kan, "Sonuç olarak toplumumuz; değerlerini yitirmiş, ahlaki yozlaşma ile yüzleşmiş ve kendisi olamayan bireylerden oluşan bir gerçekliğe sürüklenmiş durumda. Biz, bu gerçeği göz ardı edemezdik. İşte bu nedenle bu platformu kurduk. Bu meseleye yüzeysel tepkilerle yaklaşmanın çözüm getirmediğini biliyoruz. Gerçek çözüm, örgütlü bireyler, bilinçli ve örgütlü bir toplumdan geçiyor. Sokakta karşılaştığımız her yaştan insanlar 70 yaşındaki bir nineden tutun da 20 yaşındaki genç bir kadına kadar bize 'Bu koşullarda yaşamımız tehdit altında' dediler. Uyuşturucu ve madde bağımlılığına karşı verilen bu tepki ortaklaştıkça, bizim bu mücadeleyi örgütleme isteğimiz de güçlendi. Çünkü bu sorun artık yalnızca bireylerin değil, hepimizin meselesidir" diye konuştu. 

Diyarbakır, Uyuşturucuya Savaş Açt4

26 MAYISTA DEKLARASYON AÇIKLANACAK

26 Mayıs'ta platformun deklarasyonunu açıklayacaklarını dile getiren Kan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Diyarbakır’ın farklı ilçelerinde yapılan anket çalışmalarını değerlendirdik. Kentin demokratik kitle örgütleri, yerel yöneticiler ve çeşitli araştırma gruplarının uyuşturucu ile ilgili gerçekleştirdiği anket sonuçlarını inceledik ve kendi çalışmalarımızda bu verileri temel aldık. Biz bu platformu 15 kişilik bir ekip olarak kurduk. Ancak bu sadece bir başlangıçtı. Çünkü biz yalnızca bir grup aktivist değiliz. Biz, toplumun kendisiyiz. Platform, toplumsal bir ihtiyaçtan doğdu ve amacımız da bu mücadeleyi toplumun tüm kesimleriyle birlikte yürütmek. Platformu kurmadan önce yaklaşık 5-6 aylık yoğun bir hazırlık süreci geçirdik. Bu süreçte Sivil Toplum Örgütleri, çeşitli toplumsal dinamikler ve siyasal yapılarla görüşmeler yaptık. Görüştüğümüz hemen herkes, oluşturduğumuz temel stratejiyi destekledi. Platformun çalışma süresi şimdilik bir yıl olarak planlandı. Şu ana kadar aldığımız geri dönüşler oldukça olumlu. Eğer bu ilgi ve destek böyle devam ederse, platformu kalıcı hale getirmek ve bir derneğe dönüştürmek istiyoruz. 26 Nisan’da gerçekleştireceğimiz yürüyüş ile kamuoyuna platformun deklarasyonunu açıklayacağız ve amaçlarımızı toplumla paylaşacağız."

SOKAĞA İNECEKLER, GENÇ VE AİLELERİ DİNLEYECEKLER 

Sokağa ineceklerini aktaran Kan, "Bu çalışma, yalnızca bir entelektüel faaliyet değil; aynı zamanda sahada, halkın içinde, sokağın gerçeğiyle yüzleşen bir mücadeledir. Araştırmalar, seminerler ve sempozyumlarla konuyu derinlemesine inceleyecek, çözüm yollarını bilimsel ve toplumsal temelde geliştireceğiz. Ancak biliyoruz ki halkla buluşmayan, sokağın sesini duymayan hiçbir çalışma gerçek anlamda karşılık bulamaz. Bu yüzden sokağa ineceğiz. Bu sorundan doğrudan etkilenen aileleri ve gençlerimizi dinleyecek, onların sesine kulak vereceğiz. Yaşanan sorunlara karşı koruyucu önlemler geliştirecek, farkındalık yaratacak ve özellikle bu sorunu besleyen çevrelerle ilgili toplumsal bir bilinç inşa edeceğiz. Tüm toplum kesimlerini yanımızda görmek istiyoruz. Çünkü bu yalnızca belirli bir grubun değil, hepimizin meselesi. Bu amaçla Cumartesi günü gerçekleştireceğimiz yürüyüşle bu süreci kamuoyuna deklare ediyoruz. Herkesi, bu farkındalık yolculuğunun bir parçası olmaya davet ediyoruz" dedi. 

BİR İLÇE VE ÜÇ İL PİLOT BÖLGE OLACAK

4 merkezin pilot il olacağını söyleyen Kan, şunları söyledi:

"İlk etapta dört pilot bölge belirledik. Diyarbakır başta olmak üzere Van, Batman ve Cizre ilçeleri çalışma alanlarımız olacak. Ancak çalışmalarımızın ana odağını Diyarbakır oluşturuyor. Diğer bölgelerde de, gelen geri dönüşler ve yerelin dinamikleri dikkate alınarak faaliyetler yürütülecek. Platformumuzun kampanyası, toplumda ciddi tahribatlara yol açan uyuşturucu, madde bağımlılığı ve fuhuş gibi sorunlarla mücadeleyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmalar tamamen toplum odaklıdır. Özellikle gençler ve kadınlar üzerinde yoğunlaşarak bu meseleye dair politik bir zemin oluşturmayı hedefliyoruz. Bizim için temel ölçüt ahlaki değerlerdir. Bu değerlere dayanarak, sağlıklı ve yeni bir toplumun inşasını amaçlıyoruz. Çünkü bizler, derin toplumsal sorunlarla yüzleşmeden, yaralarını sarmadan bir toplumun kendisini yeniden var edemeyeceğine inanıyoruz. Bu yüzden yalnızca sorunları tespit etmekle yetinmiyor, çözümün bir parçası olmayı da hedefliyoruz."

UYUŞTURUCUYA KARŞI TOPYEKÛN BİR MÜCADELE 

Rehabilitasyon ve tedavi süreçlerine dair de bilgi veren Kan, "Rehabilitasyon ve tedavi süreçlerine dair çalışmalarımız da olacak. Ancak bu alandaki faaliyetleri, belediye bünyesinde kurulmuş ilgili birimle ortaklaşa yürüteceğiz. Bu birimin uzmanlığı ve deneyimiyle süreci daha sağlıklı ilerletmeyi planlıyoruz. Uyuşturucu ve bağımlılık, toplumun her kesimini etkileyen bir 'kangren' haline gelmiştir. Bu nedenle, topyekûn bir mücadele gerekiyor. Çocuğunun akşam eve sağ salim dönüp dönemeyeceği konusunda kaygı yaşayan bir anne, uyuşturucu parası vermediği için çocuğundan şiddet gören bir kadın ya da bağımlı oğlunun sorununu çözemeyen bir baba için bu mesele yalnızca bireysel bir sorun değil, hepimizin ortak meselesidir. Halkımızla birlikte bu sorunları çözmek istiyoruz. Çünkü bu yalnızca bizim değil, toplumun ortak sorunudur. Ve biz, bu ortak sorunu ancak birlikte çözebiliriz" diye konuştu.

Muhabir: Güneş OCAĞA