ÖZEL HABER - Sertaç KAYAR
Dünyada popüler olan iris fotoğrafçılığı Diyarbakır’da. Marko çekimler ile gözün iris bölümündeki tüm detayları ortaya çıkaran iris fotoğrafçılığı, kişilere gözlerinin renklerini ve dokularını keşfetme imkânı sunuyor. Diyarbakır’da, popüler olan iris fotoğrafçılığında ilk stüdyo açıldı. Diyarbakırlı yönetmen ve fotoğrafçı Cengiz Kudat tarafından açılan ve hem bölgede hem de Diyarbakır’da ilk olan İris Fotoğraf Stüdyosu yoğun ilgi görüyor.
“ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ SEVİYORUM”
Daha önce İstanbul’da yaşayan ve bir süre önce Diyarbakır’a yerleşerek Diyarbakır’ın tanıtımı ile ilgili önemli çalışmalar imza atan Cengiz Kudat, “Bu sektöre sinema ile başladım. İstanbul’da yaşıyordum. 2020 yılında Diyarbakır’a taşındım. O zamandan beri fotoğraf ve sinema ile ilgileniyorum. Belgesel, kısa film foto sergilerim oldu. Bu sektörü ben çocukluğumdan beri seviyorum. Hep bu alanda bir şeyler yapmak istemişimdir” dedi.
DİYARBAKIR ÖZLEMİ İLE BAŞLAYAN PROJELER
“Uzun yıllar dışarıda yaşadım” diyen Kudat, şunları söyledi: “Bu süre zarfında hep Diyarbakır’ın özlemi vardı. Hep içimde bir hasret vardı. Bir gün Diyarbakır’a yerleşeceğim ve Diyarbakır ile ilgili bir şeyler yapacağım diyordum ve kısmet oldu geldim. Diyarbakır’a yerleştim, projeler yaptım. Hevsel Bahçeleri ile ilgili projeler Diyarbakır’ı tanıtan astronot sergisini yaptım. Yaklaşık 10 yeri gezdi. Ve illerde gezmeye devam ederek Diyarbakır’ı tanıtacak. Diyarbakır’ın 21 farklı mekanını işliyor.”
“GÖZ DE PARMAK İZİ GİBİ”
Absürt hikayeleri ve araştırmayı çok sevdiğini söyleyen Kudat, iris fotoğrafçılığı çekimlerine nasıl başladığını şöyle anlattı:
“İstanbul’a gittim geçen yıl, orada gördüm. Orada gördüğüm gibi aklımın bir köşesinde kaldı. Bir gün imkan oluğunda bunu mutlaka yapacağım diyordum. Sonra burada uygun bir yer bulunca direk başladım. Şuan halkın tepkisi çok güzel. Diyarbakır’da bir ilk olduğu için ilkler her aman seviliyor. Bir de çok anlamlı. İnsanlar sevdiklerine böyle bir şeyi hediye etmesi anlamlı bir şey. Bir de parmak izi gibi her gözün bir detayı var. Dünyada hiçbir göz birbirine benzemiyor. Hepsinin ayrı iç hatları var.”
“AKSESUARDA 50 ÇEŞİT VAR”
Kudat, “Stüdyo kurdum, karanlık bir alan. Sabit flaş ile ve makro lensler ile gözün iç detayını çekiyoruz. Çektikten sonra birçok işlemden geçiyor. temizlenmesi, hazırlanması gibi. Bittikten sonra kimi tablo, kimi çerçeve, kimi kolye, saat, bileklik yapmak istiyor. Hepsini yapıyoruz. Aksesuarda yaklaşık 50 çeşit ürünlerimiz var. Onların istediğine basıyoruz. Onlar da hediye ediyor” dedi.
“KEDİ VE KÖPEĞİNİ GETİRENLER DE OLUYOR”
Sadece insanların değil, evcil hayvanların gözlerini de çektiğini kaydeden Kudat, “Biz gözlerde sadece ana renkleri biliyorduk. Bu işe girince baktık ki sadece bildiğimiz renkler yokmuş. Misal 10 tane çektik, 10’unda ayrı bir renk vardı. Yaklaştırınca Mars’a benzeyen gözler var. Yakınlaştırdıkça ilginç detaylar ortaya çıkıyor. Müşterilerimiz kedi, köpek getirip gözlerini çekiyoruz. Onların da gözleri çok farklı, çok güzel. İnsanların gözlerinden daha farklı ve güzel. Çekimi daha güzel oluyor” şeklinde konuştu.
