ÖZEL ABER - Güneş OCAĞA

Açıklanan maaş zamlarının asgari yaşam şartlarının altında kalması, Türkiye'deki 60 yaş ve üzeri yurttaşları arayışına yöneltti. Verilere göre 60 yaş ve üzeri iş arayanların sayısı 30 bini geçti. 

Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) kayıtlı emekli çalışan sayısı ise 2 milyonu aşmış durumda. Diyarbakır gibi bazı şehirlerde, 60 yaş ve üzerindeki emekliler, düşük maaşlarla geçinememek ve yaşam standartlarını sürdürebilmek için inşaat, pazar yerleri ve part-time işlerde çalışmak zorunda kalıyor. 

Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuşan Diyarbakır'daki emekliler, yaşlı nüfusu olarak ekonomik sıkıntılar yaşamaları nedeniyle emekli maaşlarına ek gelir elde etme çabası içerisinde olduklarını, emeklilik maaşlarının artırılması ve yaşlı iş gücünün korunması için devletin alacağı önlemlerinin büyük önem taşıdığını vurguladılar.

Diyarbakır’da Emekliler Part Time Iş Arıyor4

NEDEN EMEKLİLER ÇALIŞMAK ZORUNDA

Türkiye'de emeklilikler asgari ücret bir yana, açlık sınırının neredeyse yarısına varan oranlarda bir aylık aldığını belirten Emekli Meclisleri Sendikası Diyarbakır Meclis Sözcüsü Erol Peçenek, "İstanbul gibi metropollerde artık emekliler çocuklarının yanında ya da birkaç emekli aynı haneyi kullanarak geçinmeye çalışıyor. Resmi verilere göre emeklilerin yüzde 45'inin iş gücü piyasasında olduğunu gösterirken kayıt dışı çalışmayla birlikte bu oran yüzde 60-70'lerde ve daha da artmaya devam ediyor" dedi.

Türkiye'de yaklaşık 16 milyon 154 bin 322 kişi emekli ve hak sahibi bulunuyor. Yaklaşık 6 milyonunun kök maaşının 12 bin 500 liranın altında olduğuna işaret ediliyor. Bu en az 1/3 nün maaşı artmayacak. 12.500 TL almaya devam edecek demektir. zam gelmeyecek demektir. Asıl sorun 16 bin 350 bin civarında olan emeklilerin örgütlenmemesi ve asıl güçlerinin farkın da olmamaları. Bu güç bir araya gelip örgütlense ülkenin en güçlü, bilinçli, örgütlü yapısı oluşur. Ülkenin geleceğine yön verebilir" dedi.

BİRKAÇ EMEKLİ AYNI HANEYİ KULLANARAK GEÇİNİYOR 

Birkaç emeklinin aynı haneyi kullanarak geçinmeye çalıştığını ifade eden Peçenek, şunları söyledi:
"Büyük şehirlerde kiraların 20-25 bin lira seviyesinde yükseldiğini, ortalama 15 bin TL altında kiranın olmadığı halde hala gerekli artışlar sağlanmadı. Buna karşın çok sayıda emeklinin açlık sınırının yaklaşık yarısına denk gelen bir ücretle yaşamını idame ettirmeye çalışmaktadırlar. Emeklilere reva görülen bu uygulama bu insan haklarına aykırı bir durum. Bugün artık emekliler çocuklarının yanında ya da birkaç emekli aynı haneyi kullanarak geçinmeye, köyle bağı olanlar köylere yerleşmeye çalışıyor. Hatta önümüzdeki yıllarda karavan ve çadırlarda hatta sokaklar da yaşamaya çalışacaklar. Açlıktan, soğuktan, hastalıklardan dolayı ölümler artacak."

ÇALIŞMAK ZORUNDA KALAN EMEKLİLER

Emeklilerin çalışmak zorunda olduğunu vurgulayan Peçenek, "Emekli çalışmak zorunda. Garsonluk, inşaatlarda, pazarlamada, part-time çalışanlar, temizlik işlerinde, pazarda, köylerde tarım, hayvancılık vb. alanlar da kayıt dışı çalışanlar var. Yoksa geçimini ve hayatını idame ettirmesi mümkün değil. Zorunlu engelli problemi olmayan çok az bir kesimin dışın da tüm emekliler iş bulabilseler çalışacaklar. İşte biz emekliler en az 25 yıl çalışıp peşin verdiğimiz primlerimizle emanet ettiğimiz yapılar bize ne veriyorlar. Bizim paramızı en 3/2 sini vermiyorlar. Bu fark nereye gidiyor?" diye konuştu. 

Diyarbakır’da Emekliler Part Time Iş Arıyor2

“EMEKLİLERİN SÜRÜNMESİ REVA MI?”

Gelişmiş ülkelerde yaşayan emeklilerin daha refah bira yaşam içinde olduklarını dile getiren Peçenek, "Gelişmiş ülkeler de yaşayan emekliler daha emekli olmadan önce sosyal sorumluluk adı altında emekli adayları psikolojik olarak emekliliğe hazırlanmaktadırlar. Emeklilik sonrası hiçbir ekonomik kaygı duymadan dilediği gibi tatiline, sosyal faaliyetlerine, kitap, gazete, tiyatro gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Çocukları ve torunlarıyla dilediği gibi onlara muhtaç olmadan en doğal sağlık, ulaşım dahil ihtiyaçlarını birilerine muhtaç olmadan karşılamakta. 'Nerede kalırım', barınma sorunu olmadan yaşamlarını idame etmektedirler Bizdeki gibi sığınmacı, önemsiz, atıl 2. sınıf muamelesi, aman ha bir tanıdık çıkacak ekstra çay parası vermeyeyim vb. gibi sürekli stres, sıkıntı, sığıntı hissiyle yaşamamaktadırlar. Primlerini devlete peşin vermiş emeklilere görülen dilenci muamelesi hiç de adil değildir. En verimli yıllarını kendi ülkesi için harcamış emekliler en rahat dönemlerini yaşaması gerekirken, sürünmeleri reva mıdır?” siteminde bulundu.

“70 YAŞINDA AMA HALEN GEÇİNME DERDİ YAŞIYOR...”

Aldığı emeklilik aylığı kendisine yetmediği için çalışmak zorunda kaldığını belirten 70 aşındaki emekli Abdulmenaf Şeker, "Biz sendika olarak emeklilerin ikinci bir çalışma hayatlarının olmasını istemiyoruz. Çünkü yeterince emekli çalışmıştır, üretebileceği bir yaşta bu ülkeye üretmiştir. İstirahat etmesi ve hayatın tadını çıkarması lazım. Fakat emeklilere yönelik uygulanan politikalar maalesef emeklilerin Aleyhine gelişmekte. Ve 29 yıllık bir süreçte emekliler hep kaybedenler olmuştur. Emeklilerin insanca geçinebilme şansları yok. Emeklilerin aldıkları maaşları kendilerine yetmiyor. Dolayısıyla çalışmak zorunda kaldılar.

43 yıllık çalışma hayatım var. 11 yıl öğretmenlik yaptım. Öğretmenlikten ayrıldıktan sonra yerel kalkınmalar üzerine çalıştım. 2004 yılında GAP Belediyeler Birliği'nin Genel Sekreterliğini yaptım ve ardında emekli oldum. Ama emeklilik statümüze ilişkin halen bir yargı süreci var ve şuan yarı emekli gibiyiz. Aldığım emeklilik aylığı bana yetmiyor. Dolayısıyla 70 yaşımda olmamam rağmen çalışıyorum. Emeklilere düzenli iş veren kurumlar yok. Serbest danışmanlık yapıyorum. Yani önceki deneyimlerim üzerine kendime iş oluşturuyorum" dedi.  

EMEKLİLERİN ÖNCESİ, SONRASI...

Daha önce bir emeklinin emekli maaşı ile ev ve araba alabildiğini söyleyen 62 yaşındaki emekli Mehmet Aktan ise şunları söyledi: 
"Engelli maaşım bana yetmiyor. İkinci bir işte çalışmak istiyorum, ama fiziksel olarak engellilik durumum var, bu yüzden çalışamıyorum. Sağlık Bakanlığı'ndan emekliyim. 2008 yılında hükümetin SGK'da düzenleme 'yapıyoruz' adı altında ABO (Aylık Bağlama Oranı) sistemini değiştirdi ve bağlama oranı yüzde 70'ten yüzde 45 ve sonradan yüzde 30'a indirildi. Ardından emeklilerin tamamı hep inişe geçti ve maaş oranları düştü. Daha önce bir emekli kendi maaş ve ikramiyesiyle ev ve araba alabiliyordu.

Kendi ailesini sorunsuz bir şekildi geçindirebiliyordu. Fakat hükümetin düzenleme adı altında yaptıklarından sonra sürekli düşüşe geçtik. Diyarbakır'da emeklilerin birçoğu kayıt dışı çalışıyor. Günlük işlerde çalışıyor. Bekçilik yapıyor. Nerede günlük yapabileceği bir iş varsa yapıyor. Emekli olanlar mecburiyetten çalışıyor. Benim kardeşim emekli, ama inşaatta çalışıyor."

Muhabir: Güneş OCAĞA