Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde Dağkapı Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” şiarıyla barış zinciri oluşturdu. Kadınların eylemine belediye eşbaşkanları, DBP ve DEM Parti il eşbaşkanları, kurum temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı.
Bazı kadınlar alana “Jin, jiyan, azadî” yazan önlüklerle girdi. “Savaşa hayır barış hemen şimdi” ve “Bijî berxwedana Rojava” sloganı atan kadınlar “barış zinciri” oluşturdu.
İlk olarak konuşan DBP İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, Rojava ile dayanışma çağrısında bulundu. Kürtlere zulüm edenlerin bir bir gittiğini belirten Sultan Yaray, saldıranlara seslenerek, “DAIŞ yenildi siz de yenileceksiniz“ dedi. Dün başlattıkları kampanyaya da işaret eden Sultan Yaray, “Kobanê neyse Mardin de odur. Tüm Kürtler Rojava’nın yanındadır. Onu yalnız bırakmadık, bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
‘TEK ÇÖZÜM DEMOKRATİK ULUS’
Ardından açıklamayı DAKAP adına Derman Üngür, yaptı. Ortadoğu merkezli süren Üçüncü Dünya Savaşı’nda yeni bir süreç yaşandığını belirten Derman Üngür, “50 yıllık Esad rejimi 8 Aralık'ta yıkılırken, tekli ulus yönetimlerinin halklara savaş ve yıkım dışında başka bir şey vaat etmediği bir kez daha görülmüştür. Suriye'de yaşayan Dürzi, Arap, Kürt, Ermeni, Nusayri, Türkmen, Süryani ve Êzidî halkları yıllardır tekçi anlayışın egemenliği altında eşit ve özgür olmayan koşullarda yaşamaya mahkum edilmiştir. Kadınların ve halkların demokratik, özgür, eşit bir yaşam mücadelesi her geçen gün büyürken, iç barışını gerçekleştirmekten uzak, demokratik değişim ve dönüşüme yaklaşmayan Esad rejimi çöküşünü hızlandırmıştır. Ulus devletlerin Ortadoğu'da krizler yarattığı bugün, İsrail-Filistin savaşında, Suriye'de yaşanan savaşta, Türkiye'de Kürt sorunuyla bir kez daha görülmüştür. Minbiç saldırısı sırasında, Türkiye’nin desteklediği cihatçı çetelerden oluşan Suriye Milli Ordusu’nun Zenubiya Kadın Topluluğu'ndan 3 kadını öldürmesi elbette tesadüf değildir. Şüphesiz bu savaşlar kadın kırımı politikalarıyla iç içe yürütülmektedir ve bunun karşısında, Ortadoğu’da tek çözüm kadınların öncülüğünde ve demokratik ulus temelinde, yaşamın inşasıdır” dedi.
‘KAÇIRILAN KADINLAR MÜCADELE GEREKÇEMİZDİR’
Derman Üngür, bugün başta Türkiye destekli paramiliter güç olan SMO ve El Kaide kolu olan HTŞ olmak üzere, Suriye'de güç olmaya çalışan yapıların, kadınlar başta olmak üzere sivil halka uyguladığı vahşet politikalarının DAİŞ zulmünü hatırlattığını belirtti. Derman Üngür, “Esad'ın kadın düşmanı politikalarından sonra, bugün Suriye'nin yeniden yapılanmasında aktör olmak isteyenler kadınları kaçırıyor, kadınları katlediyor. Taliban'ın Afganistan'da, Molla rejiminin İran'da yaptığının bu kez Suriye'de gerçekleştirilmeye çalışmasını kabul etmeyeceğiz. Kadınların yaşamda yok sayılmasını, evlere hapsedilmesini ve cihadist kurallarla yaşatılmasını kabul etmeyeceğiz. Kaçırılan ve işkence gören kadınlar, mücadele gerekçemizdir. Bizler dün nasıl Rojava için direndiysek, bugün demokratik, özgür, eşit bir Suriye için sesimizi yükselteceğiz” dedi.
Açıklama “Rojava’da düşene dövüşene bin selam” sloganlarıyla sona erdi.