ÖZEL HABER– Jan BELEK

Eski dönemlerden beri, önemli bir gelenek olarak varlığını yüzyıllarca devam ettiren, bir zamanlar gelinlerin evlenirken evinden getirdiği değerli eşyalarını içine koyduğu sandık kültürü, tarih oldu. Anadolu'nun farklı bölgelerinde farklı malzeme ve tekniklerde üretilmiş, çoğu zaman da üretildiği bölgenin adı ile anılmış pek çok sandık örneği mevcut. Kaliteli işçilikte üretilmiş olan ahşap sandıklarına, şimdilerde Diyarbakır’da kafelerin mekanlarına nostalji hava katsın diye kullanılıyor.  

Diyarbakır’da Kimse Açmaya Cesaret Edemezdi, Şimdi Tarih Oldu2

“BU SANDIKLAR ANALARIMIZIN GİZLİ PARA KASALARIYDI”

Diyarbakır Tarihi Sur İlçesi Ali Paşa Mahallesi’nde tarihi bir hamamı kafe olarak kullanan Cuma Akgül,  mekanında bulundurduğu antika çeyiz sandıkları ile ilgili şunları söyledi: “Ahşaptan yapılan bu sandıklar, annelerimizin ve genç kızlarımızın çeyiz sandıklarıydı. Bizim analarımızın para kasasıydı. Şimdi insanlar paralarını alıp bankaya götürüyor ya o dönemde analarımız bu kasaları bir nevi banka niyetine de kullanırdı.”

Diyarbakır’da Kimse Açmaya Cesaret Edemezdi, Şimdi Tarih Oldu4

“BU SANDIKLAR ANALARIN RIZASI DIŞINDA AÇILMAZDI”

Elbise, çeyizlikler, altın ve para gibi değerli eşyaların bu sandıklarda saklandığına dikkat çeken Akgül “Analar anahtarlı olan bu sandıkları kilitler, anahtarına da ip bağlayıp boynuna asardı. Onun rızası dışında hiç kimse gidip o sandığı açamazdı. Bununla ilgili benim bir anım var. Ben zamanında anama para vermiştim, dükkân açacaktım, paramı aradım para yok, anamda köye yasa gitmişti. Bende anahtar olmadığı için kalktım anamın sandığını kırdım, parayı bulamadım, para buldum ama benim aradığım kendi param değildi, anamın parasını buldum, sonra anam geldi dedi oğlum falan yerin altındadır paran, yani sandığı boşuna kırmış oldum” dedi.

Diyarbakır’da Kimse Açmaya Cesaret Edemezdi, Şimdi Tarih Oldu3

Muhabir: Jan BELEK