İbrahim İnanç YILDIZ
OHAL sonrası birçok kurumun kapatılmasının tartışıldığı Diyarbakır’daki kitap fuarındaki etkinlikte, hakların askıya alınmasına rağmen mücadelelerinin devam ettiği ifade edildi.
Diyarbakır’da Mezopotamya Kitap Fuarı'nda OHAL kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile kurumların kapatılması tartışıldı. Düzenlenen etkinliğe Helin Bozaslan, Xecê Şen, Şivan Özen, Hakkı Boltan, Şerko Kanîwar konuşmacı olarak katıldı.
ARAŞTIRMA DOSYASI İÇİN YOLA ÇIKTILAR
Helin Bozaslan, KHK ile kapatılan kurumlar üzerine yaptığı çalışmayı kitaplaştırdı. Bu kitap üzerine konuşan Bozaslan, “Yerinden edilme hikayesini nasıl anlatabiliriz diye bir çalışma yapmak için arkadaşlar ile tartışmalar yaptık. Bu kitabı hazırladığımız süreçte kurumlar kapatılıyor, arkadaşlarımız işlerinden oluyordu. Bunu KHK’ler üzerinden anlatma kararı aldık. Çalışmanın araştırma dosyası haline gelmesi için yola çıktık. Sonuç olarak hafıza araştırma çalışması ortaya çıktı. Çalışmada OHAL sürecini anlatılan yazılar var. Kendilerini alternatif olarak gören kültür, kadın, basın, düşünce ve sosyal alanda çalışan bu kapatılan kurumlar bu çalışmada yer aldı. Bu kurumlar ‘90’lı yıllarda Kürt sorunu üzerinden yaşanan hak ihlallerinin itici gücüyle kurulmuş ve yine buna karşı olan itici güçle kapatılmış kurumlardır” dedi.
OHAL İLE HAKLAR ASKIYA ALINDI
Şivan Özen, OHAL ile hakların askıya alındığını ifade etti. OHAL ile birçok kurumun lav edildiğini belirten Özen, KHK’lerle insanların susturulamaya çalışıldığını dile getirdi. Mahallerde yer alan derneklerin kapatılmasıyla uyuşturucu ve fuhuşun arttığını söyleyen Özen, yaşadıkları bu duruma karşın kendilerini ifade edebilecekleri televizyonun da kalmadığını belirtti. Özen, yaşanan bu durumların insanların bilinçlenmesini engellediğini söyledi.
KADIN KURUMLARI KAPATILDI, BASKILAR BİTMEDİ
Kayyımlarla belediyelerde kadın kurumlarının kapatıldığını belirten Xecê Şen, ancak arkadaşları hakkında iddia edildiği gibi bir soruşturmanın yürütülmediğini söyledi. Aynı şekilde kadın gazetecilere yönelikte baskıların artarak devam ettiğini ifade eden Şen, bu süreçte kadınların açtığı ajansların kapatıldığını dile getirdi. Kapatılan kurumlarının yerine yenileri açtıklarını söyleyen Şen, ancak baskıların bitmediğini belirtti. Xêce, bu süreçte kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün arttığını dile getirdi.
“HAKİKATİN PEŞİNDE KOŞUYORUZ”
Hakkı Boltan, “Bu kitapta geçenler bizim başımızdan geçen hikayelerden oluşuyor. Yaşadıklarımız unutulmasın diye yazılmış ama unutmamızı istiyorlar. İlk Kürtçe gazetede Mısır’da çıktı. Çünkü yaşadığımız coğrafyada fırsat yoktu. OHAL kalktı ama halen o durumlar devam ediyor. ‘Fetullah Gülen ile mücadele ediyoruz’ denildi. OHAL ile Kürtlere ve muhalif kesimlerin kurumları da kapatıldı. Gazetecilerin halkların korumak için çalışıyorduk. Nerede gazeteci bir sorun yaşıyorsa ona avukat gönderiyorduk ama kurumumuzu kapattılar. Biz hakikatin peşinde koşuyoruz. Kapatılsa da kurumlarımız yine mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi.
“BELKİ SALONUMUZ YOK AMA BİR ŞARKIMIZ MİLYONLARA ULAŞIYOR”
Şerko Kanîwar, “Faşizm kültürden korkuyor. Şehirlerde ailelerimiz artık Türkçe konuşuyor. Belediyeler bizdeyken arayıp Kürtçe konuşuyordular. Kayyumlar geldiğinde Kürtçe üzerine çalışan kurumlara balyozu vurdu. Şimdi Nusaybin’de hamsi festivali yapıyorlar. Diyarbakır’da Trabzon günleri yapıyorlar. Bizim ise Cizre’de etkinliklerimiz polis gücüyle engellendi. Ma Music’i kurduk, Amed Şehir Tiyatrosu kuruldu, Dicle Fırat çalışmaları yeniden devam ediyor. Birçok kişi başka işler yaptı ama kültür ve sanat böyle bir şey değil. Ne olursa olsun fırsat yaratılması gerekiyordu. Belki salonumuz yok ama bir şarkı yapıyoruz, milyonlara ulaşıyor. Bu konuda yapılan çalışmadaki hafızaya sahip çıkalım” dedi.