Diyarbakır

Diyarbakır’da önemli toplantı: 30 büyükşehir belediye başkanı katıldı

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatının Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak toplantısı Diyarbakır’da başladı.

Abone Ol

HABER – Fatma TEMEL

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, yerel yönetimleri işlevsiz kılmaya, yetkileri daraltılmaya çalışıldığını belirterek “Yurtdışındaki mekanizmalarla dayanışma köprüleri inşa etmemizin önüne engeller konmaktadır” dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde yapılan Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatının (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak toplantısı başladı. 24 Ekim’e kadar sürecek olan toplantı için ulusal ve uluslararası 30’a yakın büyükşehir belediyesi başkanları ve eş başkanları ile yöneticileri Diyarbakır’a geldi. Düzenlenen toplantı UCLG-MEWA tanıtım filminin izlenmesiyle başladı.

“EKSİK OLMANIN BURUKLUĞUYLA BİR ARAYA GELDİK”

Toplantının açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, iki gün sürecek toplantılar boyunca kentlerin gündeminde olan, yerel yönetimlerin temel sorumluluk alanlarını kapsayan önemli başlıkları tartışacaklarını söyledi. “Fakat eksiğiz ve eksik olmanın burukluğuyla bir araya geldik” diyen Bucak, şöyle devam etti: 
“Dilerdik ki Orta Doğu ve Batı Asya’nın tüm bileşen belediye başkanları ve yöneticileriyle bir araya gelebilelim. Bugün burada bizimle birlikte olması gereken, UCLG-MEWA’nın değerli başkanı Tayseer Abu Sneineh, üye belediye başkanları, yerel yönetim temsilcileri, kendi ülkelerindeki ve bölgelerindeki savaş, soykırım ve işgal politikaları nedeniyle toplantıya fiziki olarak katılamadı.”

“DAYANIŞMA KÖPRÜLERİ İNŞA ETMEMİZİN ÖNÜNE ENGELLER KONMAKTADIR”

Bucak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün aramızda bulunan belediye başkanları nezdinde, Orta Doğu’da savaşın, sömürünün ve tecridin kıskacına alınmış, fakat her şeye rağmen sesini bütün dünyaya duyurmaya devam eden halklarla dayanışma duygularımızı buradan tekrar etmek isterim. Bir gün bu salonları eksiğimiz olmadan dolduracağımıza inancımız tam. Bu inancın da bu salondaki bütün bileşen tarafından paylaşıldığından yana hiç şüphemiz yok. Hareket özgürlüğü merkezi hükümet tarafından kısıtlanmış onlarca belediye eş başkanından biri olarak konuşmak istiyorum: Orta Doğu ve Kürt coğrafyası başta olmak üzere, savaşın, çatışmanın, sömürünün, kutuplaşmanın, yoksulluğun, kadın düşmanlığının adeta özel savaş politikası olarak bizlere dayatıldığı bu çağda, en acil şekilde yerellerden başlayarak diplomasi kanallarını örmemiz, kentler ve bölgeler arası işbirliği geliştirmemiz gerekirken; yurtdışındaki mekanizmalarla dayanışma köprüleri inşa etmemizin önüne engeller konmaktadır.”

“ENGELLER BİZLERİ ORTAK DENEYİMLERDE BİRLEŞTİRİYOR”

Bucak, “Bambaşka coğrafyalarda yaşasak da, başka diller konuşuyor olsak da, bu engeller bizleri ortak deneyimlerde birleştiriyor” diyerek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu sistematik savaşın, sömürünün ve tecrit ederek yönetmenin nasıl da ortak bir akıl olduğunu ifşa ediyor. Tecrit eden, ayrıştıran, yerelleri merkeze bağımlı kılan akıl ortaksa eğer, bu akla karşı gelişen bir aradalık, katılımcılık, yönetişim ilkesi ve en önemlisi toplumsal barıştaki ısrarımız da ortaklaşmalı ve bu kararlılığa uygun yaşam modelleri geliştirebilmeliyiz.”

“YERELLERDE AÇILAN DİYALOG KANALLARI, HALKLARIN SESİNİ KÜRESEL ALANA TAŞIYABİLİR”

Bucak, yerelde gelişen diplomasinin, kentler ve bölgeler arasındaki işbirliğini artırmanın, sürekli ve onurlu bir barışı sağlama yolunda büyük bir önem taşıdığına vurgu yaptı. Bucak, “Yerellerde açılan diyalog kanalları, halkların sesini küresel alana taşıyabilir, bölgesel ve uluslararası düzeyde barışçıl çözümler üretilmesinin önünü açabilir. 
Yerel yönetimlerin taşıdığı bu demokratik, eşit ve özgürlükçü yaşam kurgusu potansiyeline karşın, bugün (özellikle Türkiyeli) belediye eş başkanları olarak karşı karşıya olduğumuz tablo, yerel yönetimleri işlevsiz kılmaya, yetkilerini daraltmaya, mali özerkliklerini tamamıyla bypass etmeye dönük bir yaklaşımın hüküm sürdüğüdür. Belediyeleri iş yapamaz hale getirme uğraşının yanında, toplum bir kutuplaşma siyasetine maruz bırakılmaktadır” şeklinde konuştu.

“BARIŞ OLMAZSA BELEDİYECİLİK HİZMETLERİ EKSİK VE YETERSİZ OLACAKTIR”

Eş Başkan Bucak konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Kadınlar erkekler tarafından öldürülüyor, çocuklar kaybettiriliyor, çocuklar öldürülüyor! Kent merkezleri yoksulluğun en ağır haline tanık oluyor, genç işsizliği hiç olmadığı kadar yüksek. Gençler ve kadınlar geleceksizlik ve umutsuzlukla karşı karşıya. Bütün bu toplumsal çürümenin içinde yerel yönetimler olarak ağır ve tarihsel bir sorumluluğu layıkıyla üstlenebilmek için seçildik. İç içe geçmiş bütün bu sorun alanlarının birbiriyle bağlantısını iyi kurmak ve en önemlisi de bütün bunların tam da kalbinde duran, hepimizin en acil ihtiyacı ‘barışın’ sesini yükseltmek zorundayız. Çünkü barışın tesis edilmediği bir coğrafyada, yerel demokrasi de içi boş bir kavrama dönüşmeye mahkumdur. Barışın olmadığı bir coğrafyada, belediyecilik hizmetleri her zaman eksik, yoksun, yetersiz olacaktır. İşte bu nedenle, farklı kültürel arka planlarımız, dillerimiz, inançlarımız olmasına rağmen, kent diplomasisini, bölgeler arası işbirliğini geliştirmenin, dayanışma ağları kurmanın tam da yerinde ve zamanındayız.”

DR. DUMAN: BÖLGEMİZ CİDDİ BİR KAOSLA KARŞI KARŞIYA

Ardından konuşan UCLG-MEWA Genel Sekreteri Dr. Mehmet Duman, yerel yönetimlerin geleceğini konuşmak, şehirlerin dirençliliğini artıracak stratejileri ele almak ve bölgenin gelişimine katkı sunacak hususları görüşmek için bir araya geldiklerini söyledi. “Orta Doğu'nun zengin kültürü ve stratejik konumu her zaman önemini korumuştur” diyen Duman, şöyle devam etti: “Ancak, bugün bölgemiz ciddi bir kaosla karşı karşıya bulunmakta ve iç-dış göçler gibi önemli sorunlarla mücadele etmektedir. Bu durum, yerel yönetimler başta olmak üzere, bölgedeki tüm kurum ve kuruluşlar ile bölge insanını derinden etkilemektedir. İsrail'in Filistin ve Lübnan'a yönelik saldırıları, Suriye, Irak ve Yemen'deki insani krizler ile İran'daki son durum, bölgedeki barış ve istikrarın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.”

İKLİM KRİZİ

Dr. Duman, konuşmasına şöyle devam etti: “Yerel yönetimler olarak, bizlere düşen görev, yaşanan zorluklar karşısında dayanışmayı artırmak; eşitliği, barışı ve adaleti önceleyen bir yönetim anlayışıyla hareket etmektir. Bölgemizdeki olumsuzluklar kadar, küresel düzeyde karşı karşıya kaldığımız krizler ve tutarsızlıklar da mücadele edilmesi gereken hususlar olarak karşımızda durmaktadır. Bu krizlerin başında gelen iklim değişikliği, şehirlerimizi tehdit eden en büyük sorunlardan biri olmaya devam etmektedir. Temmuz ve Ağustos aylarında dünya genelinde yaşanan sıcak hava dalgaları ve kuraklıklar, iklim krizinin artık geleceğin sorunu değil, bugünün bir gerçeği ve bugünün bir sorunu olduğunu bir kez daha kanıtladı.”

ŞEHİRLER ARASINDA GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ YOLLARI

Kent diplomasisi anlayışıyla uluslararası arenada daha etkin bir rol üstlenilmesi gerektiğini kaydeden Duman, “Belediyelerimizin, uluslararası kuruluşlarla olan iş birliklerini daha da güçlendirmek ve yerel yönetimlerin gücünü küresel düzeyde daha fazla hissettirmek, bu toplantının temel hedeflerindendir. Şehirlerimizin karşılaştığı en acil sorunları ve gelecekteki fırsatları kapsamlı bir şekilde ele alacağız. Yerel yönetimlerin ortak projeler ve stratejiler geliştirerek şehirler arasında güçlü iş birliği yapmasının yollarını değerlendireceğiz. MEWA Bölgesi’ndeki şehirlerin akıllı teknoloji ve dijitalleşme süreçlerindeki ilerlemeleri ortaya koyulacaktır. Bölgenin ihtiyaçları ekseninde yürüttüğümüz çalışmaları ve burada gerçekleştireceğimiz etkinliklerle farkındalık oluşturarak, şehirlerimizin geleceği üzerinde daha kalıcı bir etki oluşturacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı Diyarbakır tanıtım filmi izlendi. 

“TRABZON’DA NASIL SEÇİLMİŞSEM, SERRA HANIM DA BURADA ÖYLE SEÇİLDİ”

Daha sonra konuşan Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Metin Genç, şunları söyledi: “Trabzon’da nasıl seçilmişsem burada da Serra hanım öyle seçildi. Halkın iradesiyle birlikte devletin ve hükümetin verdiği desteklerle birlikte halkımıza, vatandaşlarımıza hizmetle mükellef olduğumuzu söylemek istiyorum. Bunu burada polemik yaratmak için söylemiyorum ama bu platformda hükümete karşı polemik yaratılmasına alet olsun istemiyorum.”

FİLİSTİNLİ KATILIMCIDAN ÇAĞRI

Filistin’den toplantıya online katılan Tayseer Abusnin konuşmasına dua ile başladı. Sonrasında Filistin halkı için yardım çağrısında bulundu.