ÖZEL HABER - Faruk BALIKÇI

Diyarbakır Kent müzesinde sergilenen bir kaval herkesin dikkatini çekti. O kavalın arkasındaki dramatik hayat hikayesi yıllar sonra Ermeni kaval ustası Dikran Nişo ile ‘Doğunun Vivaldisi’ Zülfi Yokuş’un ailelerini bir araya getirdi. Yönetmenliğini Sedat Kıran ve editörlüğünü Ömer Leventoğlu’nun yaptığı belgeselin Surp Giragos Ermeni kilisesinde galası yapıldı. 

Nişo ve Zülfo’nun kesişen  dramatik hikayeleri, birinin yaptığı kaval, zurna diğerinin ise Ergani tren garında çaldığı kaval ile “Vivaldi” denmesi, “Bilura Nişo” belgeselinde yer aldı. 60 yıl sonra ise Zülfi Yokuş’un kızı Hacer ve Dikran Nişan’ın çocukları İbrahim ve Murat bir araya gelerek duygusal anlar yaşadı.

0A1E1A73 Fe80 43B5 8Ae0 Ee506A8Adfc9

‘ÇEVRE ÜLKELERDEN KAVAL YAPTIRMAYA GELİRLERDİ’

Diyarbakır Marangozcular Çarşısı’nda babasının yanında çalışan İbrahim Dikran, “Kaval, zurna ve ney yapardık. İran, Suriye, Irak ve Ermenistan’dan gelirlerdi. Dükkanımızın karşısındaki İzmir Oteli’nde kalırlardı. Sabah kalkıp kaval ve zurna isterlerdi. Babam yaptıktan sonra çalmaya başlarlardı. Çevredeki herkes toplanıp o kaval sesine bayılırlardı. Vivaldi Zülfi her yıl bizden bir kaval yaptırırdı. Ergani istasyonunda çok güzel kaval çalardı. Yıllar sonra belgesel sayesinde bir araya geldik” dedi. 

BABAM, VİVALDO ZÜLFO’YA ÖZEL MUAMALE GÖSTERİRDİ

Kaval ustası Dikran Nişan’ın diğer oğlu Murat Nişan ise, babasının Vivaldo Zülfi’ye özel muamele gösterdiğini ifade ederek, “Babam kaval ustası. Ama çok iyi kaval çalan olmazsa olmazdı. Vivaldo Zülfi bunu becerdi. Bu iki insan yan yana gelerek bize bir mesaj verdiler. Biz insanlar farklı olabiliriz. Etnik kökenimiz ayrı olabilir. Ama, bir arada yaşayabiliriz. Bir arada çok güzel şeyler yapabiliriz. Evrensel mesajı bütün seyircilerin aldığına inanıyorum” diye konuştu.

‘HÜZÜN VE MUTLULUĞU BİR ARADA YAŞADIM’

Bilura Nişo belgeselinin yönetmeni Sedat Kıran, belgeselin yüzyıllık bir hikâye olduğunu belirterek, “Diyarbakır’da herkes ermeni bir kavalcıdan kaval yaptırdıklarını anlatınca, buradan yola çıkarak belgesi hazırladım. İki aileyi birleştirmek oldukça duygusal ortam oluşturdu. Farklı inançtan insanlar birbirlerine kapılarını, yüreklerini açmıştır.  Kürtler, bu filmi izledikten sonra ‘Biz nerede yanlış yaptık’ diye düşündüklerini inanıyorum. Kanada ve İstanbul’dan gelen Nişo ailesi ile Zülfi ailesini birleştirmek beni çok mutlu etti. Hüzün ve mutluluğu bir arada yaşadım. Bir döneme tanıklık eden belge niteliğini yaşadı” diye konuştu.  

Diyarbakır, Ergani, Eğil ve İstanbul’da çekimleri yaklaşık 3 yıl süren, “Bilura Nişo” film belgeselinin önümüzdeki dönemle birçok ulusal ve uluslararası film festivaline katılacak.

Diyarbakır’da Sergilenen Kavalın Dramatik Hikayesi2

KAVAL USTASI NİŞO KİMDİR?

Diyarbakır Eğil İlçesi’nde yaşayan Ermeni Dikran Nişan 1915’te, babası öldürülüp annesi ve 2 kardeşi ile birlikte Suriye’ye sürgüne gönderilir. Şanlıurfa’da kafileden ayrılıp Diyarbakır’a dönerek bir marangoz ustasının yanında çırak olarak başlar. Ustalaşan Nişo, çok iyi kaval, ney ve zurna yapmaya başlayınca komşu ülkelerden de sipariş alarak adını duyurur. 1975’te İstanbul’a göç ediyorlar. 1998 yılında hayatını kaybeden Nişo, İstanbul Şişli Ermeni Mezarlığı’na defnediliyor.

VİVALDİ ZÜLFO KİMDİR?

Babası 1914 yılında savaşta asker olarak yaşamını yitirince Ergani’de yaşayan Zülfi Yokuş iki gözünü kaybeder. Diyarbakır’ın ünlü kaval yapımcısı Nişo ile tanışarak kaval alır. Zülfo’nun kaval çalışından etkilenen Nişo özel muamele göstererek özel kaval yapar. Ergani istasyonunda çaldığı kavalı ile (ilk sokak sanatçılığı) nefesi ve ustalığıyla herkesi etkiler. Birçok sanatçı da etkilenerek yazılara ve filme konu olur. 1998 yılında ise yoksulluk içinde yaşamını yitirir.

Muhabir: Faruk BALIKÇI