Fatma Temel

Küresel iklim krizi ile birlikte kuraklık tehlikesine karşı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Su Koruma Kurulu kuruluşu deklere edilirken, Diyarbakır’da petrol arama çalışmaları gerekçe gösterilerek aksi kararların alındığı öğrenildi. Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Genel Sekreteri Avukat Ahmet İnan, ÇED kararı alınmadan kentin sekiz noktasında acele kamulaştırma kararı alındığını, Bismil’de ekili tarla ile Dicle Barajı’nın iki metre mesafesinde DSİ’nin olumsuz raporuna rağmen sondaj çalışmalarının yapılacağını söyledi.

BİR PETROL SAHASI İÇİN 150 DÖNÜM KAMULAŞTIRILMIŞ

Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e bilgi veren Avukat Ahmet İnan, Diyarbakır’da petrol arama için belirlenen sahaların çoğunun, “Birinci sınıf sulu tarım arazileri ve aktif olarak tarımda kullanılan araziler” olduğunu ifade etti. Belirlenen bölgelerin çoğunda acele kamulaştırma yapıldığını ifade eden İnan, şunları söyledi:

“Diyarbakır'ın hemen hemen her ilçesinde, ortalama 1-2 ay önce ‘kamu yararı'’ adı altında acele kamulaştırma yöntemiyle petrol arama sahaları projeleri başlatıldı. Aşağıda belirttiğimiz ilçelerin yanı sıra Hazro'da, Çermik'te de projeler var ama artık iptal davası süresi geçtiğinden, o projeler kesinleşmiş. Her bir ilçedeki petrol sahası için ortalama 150 dönümlük alana el konulmuş. Ve acele kamulaştırma yapıldığından, bankaya mülklerinin parası yatmış ve mülkleri artık onların değil. Bu kabul edilebilir bir durum değil.

TARIM BAKANLIĞI BİSMİL’DE KARŞI ÇIKMIŞ

Yani taşlık bir alandan bahsetmiyoruz. Misal, Çınar ve Bismil'deki kamulaştırılan alanlar birinci sınıf sulu tarım arazileri ve aktif olarak tarımda kullanılan araziler. Hatta proje için Tarım Bakanlığından görüş istendiğinde bakanlık dahi ‘'alternatif yer varsa orda yapın bu projeyi’ şeklinde cevap vermiş. Yani burada kamu yararı gerçekten yok. Köylünün atadan kalma, asırlardır üretim yaptığı ve geçimlik olarak kullandığı toprağına, kaşla göz arasında el koymak açıkça mülksüzleştirmedir.”

DİCLE NEHRİ’NE İKİ METRE MESAFEYE İZİN VERİLMİŞ

Projenin Dicle Nehri ve tatlı su kaynaklarına büyük ölçüde zarar vereceğini söyleyen İnan, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim gidip pazardan, marketten aldığımız gıda nerde üretiliyor? E bu üretim yerlerini, petrol arama gerekçesiyle tarım arazisi vasfından çıkarıp, 30-40 yıl aktif olacak beton santrallere dönüştürürsek, nasıl üretim yapacağız? Hele ki gıda krizi de kapıdayken... Mesela DSİ de ‘tam benim su kanallarımın dibinde yapıyorsun bu projeyi dikkatli ol’ şeklinde bir cevap vermiş. Ve Dicle ilçesinde yapılacak olan proje ise Dicle Nehri’ne 2 metre mesafede. Ki biz şunu biliyoruz; petrol arama faaliyetlerinde, kimyasalların yakındaki ve yer altındaki su kaynaklarıyla karışma ihtimali yüksektir. Zaten iyice perişan ettiğimiz Dicle Nehri’ne 30 yıl boyunca tesisin atıklarının atıldığını ve zaten yok olma aşamasına gelen tatlı su kaynaklarımızın da kirletildiği düşünün.

‘BARO HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATMAYA HAZIR’

Mülk sahiplerinin ‘mülkiyet hakkı’nın ihlal edildiğini vurgulayan İnan, Diyarbakır Barosu olarak hukuki süreçleri başlatmaya hazır olduklarını söyledi. İnan, şunları kaydetti:

“Daha geçenlerde Cumhurbaşkanı kararnamesiyle su koruma kurulu kurulmadı mı? Ve su krizinin artık kapıdan içeri girdiğini düşünürsek, bu nasıl bir tutarsızlıktır?  Ve maalesef tüm projelerde ÇED gerekli değildir kararı verilmiş. Yani bu projelerin, çevreye etkisini değerlendirmeye ve çevreye etkisini azaltmak için tedbir almaya gerek yoktur kararı verilmiş. Oysaki petrol aramada kullanılan maddelerin toksik olmaları ve sondaj sırasında yüzeye taşınan kırıntıların radyoaktif mineraller ve ağır metalleri içerebileceğini nasıl göz ardı edebilir? Düşünülerek bunların haricinde kamulaştırılıp, betonlaştırılacak alanlarda, ormanlık ve mera alanları da var. Yani işin özeti, bu hukuksuz projeler; temiz havaya, suya ve gıdaya erişim hakkımıza direk kast ediyor. Müdahaleye maruz kalan arazi sahibi köylüler açısından ise aynı zamanda geçimini sağlama ve mülkiyet hakkı da ihlal ediliyor. Ki bu bahsettiğimiz haklar en temel insan haklarıdır. Biz Diyarbakır Barosu olarak halkımızın yanındayız. Vatandaşlarımızın talep etmesi halinde gerek kamulaştırma işlemine karşı gerekse ÇED gerekli değildir işlemine karşı hukuki süreci başlatmaya hazırız.”

PETROL SONDAJI PROJESİ’NDE BELİRLENEN YERLER ŞUNLAR;

*Sur İlçesi Kavaklıbağ Köyü mevkii Sebyan-4 PETROL ARAMA SONDAJI projesi

 *Silvan İlçesi Kasımlı Köyü m mevkiindeki Kutlualan-6 PETROL ARAMA SONDAJI projesi              

*Silvan İlçesi Yuva Köyü mevkiindeki Duru-6 PETROL ARAMA SONDAJI projesi                                                

*Silvan İlçesi Karacalar Köyü mevkii DURU-7 PETROL ARAMA SONDAJI projesi                                                

*Bismil İlçesi, Mirkulyan Mahallesi HAM PETROL ARAMA VE ÇIKARMA PROJESİ                          

*Çınar İlesi, Şükürlü Mahallesi mevkii AR/TPO/K/M44-b4 ruhsat numaralı Şükürlü-2 ve Şükürlü-3 Petrol Arama Sondaj Projesi, 

*Ergani İlçesi, Hançerli Köyü Mevkii Hançerli-9 Petrol Arama Sondaj Projesi

*Dicle İlçesi, Bozoba Köyü Eğil-1 Petrol Arama Sondaj Projesi.

Editör: Fatma TEMEL