ÖZEL HABER - Sertaç KAYAR

Gelişen teknoloji karşısında yok olmakla yüz yüze kalan bazı meslekler ekonomik sorunlar nedeniyle tekrar canlanıyor. Artan fiyatlar ve maliyetler karşısında alım gücü düşen vatandaş eski yöntemlere geri dönüyor. Bunlardan biri de ayakkabı tamirciliği. Son birkaç önce nerdeyse kapatma noktasına gelen yılların ayakkabı tamircileri, ayakkabı fiyatlarının artması nedeniyle yeniden tercih ediliyor. Vatandaşlar, artan ayakkabı fiyatları nedeniyle, yenisini almak yerine eskisini tamir etmeyi tercih ediyor. Vatandaşın bu tercihi, ayakkabı tamircilerine olan ilgiyi de arttırdı. 

Diyarbakır’da Yenisini Almak Zor, Eskide Israr Var3

“YENİSİNİ ALMAK YERİN, ESKİSİNİ TAMİR EDİYOR”

Diyarbakır’da, 37 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Reşat Akay, Sur İlçesi’ndeki küçük dükkanında ayakkabı, çaydanlık tamir ediyor. 54 yaşındaki Reşat Akay, 20 yıl önce işlerin çok iyi olduğunu ve emeğinin karşılığını aldığını söylüyor. Son birkaç yıldır işlerin durma noktasına geldiğini ifade eden Akay, “İşimiz kökten bitmişti. Eski bir usta, bir esnaf olmama rağmen emeğimin karşılığını alamıyordum. Ancak yaklaşık iki yıldır insanlar yeni ayakkabı almak yerine eski ayakkabısını getirip tamir ediyor. Böyle olunca işimiz de açıldı. Yeni bir ayakkabı almak istese bin ile 5 bin lira arasındadır. Ama eski ayakkabısını getirip elden geçiriyorum ve 30-40 lira veriyor. Tamir ettiği ayakkabıyı rahatlıkla bir yıl giyebiliyor” şeklinde konuştu.

Diyarbakır’da Yenisini Almak Zor, Eskide Israr Var4

“EMEĞİMİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUM”

Ayakkabı tamirciliği ile evini geçindirdiğini söyleyen Akay, şunları söyledi: “Çok şükür sağlığım yerinde, huzurum var. Eski müşterilerim, mesela ben emeğimin karşılığını isteyince veriyordu. Şimdi ise hakkım 20 lira ama adam 5 lira vermeye çalışıyor. Bu da ekonomik kriz ve yoksulluktandır. Parası olan da hakkımı vermeye çekiniyor. Zaten fakirin cebinde para yok, eski ayakkabı almaya bile gücü yok. Eskiden millet eski ayakkabılarını poşete koyup bize getirir ‘tamir edip ihtiyaç sahiplerine ver’ diyordu. Ama şimdi eski ayakkabıları getirip bize satmaya çalışıyor. ‘Eskiden 50 lira ile pazara gidiyorduk şimdi yetmiyor’ diyorlar, onlar da haklı.”

“YEMEK ÖĞÜNLERİNİ DÜŞÜRDÜM”

Geçinebilmek için yemek öğünlerini düşürdüğünü söyleyen Akay, “Sabah kahvaltı yapmıyorum. Çünkü kahvaltı yapsam en az 50 lira tutar, öğle yemeği yesem en az 100, akşam yemeği de en az 100 eder 250 lira. Öyle olsa kazandığım para yemeğime yetmez. Onun için sabah kahvaltı yapmıyorum. Öğlene kadar bir şey yemiyorum, öğlen de bir şeyler atıştırıyorum. Akşam yemeğini de evde çocuklarımla yiyorum. Böyle yapmazsam çocuklara bir şey alamam” dedi.

Muhabir: Sertaç KAYAR