ÖZEL HABER - Mehmet Rumet SOYLU / Veli BALTACI
Diyarbakır’ın tarihi Aşefçiler Çarşısı, artan enflasyona meydan okuyor. Bu çarşıda akla gelebilecek her türlü malzemeyi bulmak mümkün. Aradığını bulmanın yanı sıra bunlara ulaşım da son derece kolay olduğu için zamandan da tasarruf elde ediliyor. Vatandaşlar, almak istedikleri malzemeyi yakından görebilme ve hakkında bilgi edinme özgürlüğüne fazlasıyla sahip.
ALAN DA MEMNUN, SATAN DA
Çevre il ve ilçelerden gelişlerin de çok yoğun olduğu çarşının en bildik müdavimleri Karacadağ’daki köy sakinleri. Sabah erken saatlerde gelmeye başlayan müşteriler, ayaküstü kahvaltı ihtiyaçlarını da burada karşılayabiliyor. Dikkat çekici bir durum da, alışverişe gelen müşteriler ‘işlerimi bitirip gideyim’ gibi aceleci bir tutumları yok. Vatandaşlar, bu çarşıda alışverişin dışında burada zaman geçirmeyi seviyor. Esnaflar ve müşteriler arasında adı konmamış bir samimiyet ve tanışıklık da gözlemlenebiliyor. Çarşı esnafının yüksek miktarda kar elde etme kaygısı yok. Fiyatların hissedilir derecede düşük olması nedeniyle, ‘pazarlık’ olayına da pek de rastlanmıyor.
ESNAFIN TEMEL PRENSİBİ: SÜRÜMDEN KAZANAYIM
Tarihi çarşının esnaflarından Abdulbaki Yılmaz, çarşının yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çektiğini söylüyor. Yılmaz, “Buradaki esnafın temel prensibi, ‘sürümden kazanayım’ mantığı olduğu için, başka yerlere oranla yer yer %50’ye varan fiyat farklılığı da olabiliyor. Çevre il ve ilçelerden perakende ve toptan malzeme alımları oluyor. Sokağımızda iğneden ipliğe her şey bulmak mümkün. Bu sokağa girip istediğini bulmayan çok nadir müşteri vardır. Başka yerlerde birkaç saat içinde arayıp bulabileceğini, burada yarım saatte tedarik edebiliyor. Zamandan, kaliteden ve fiyattan kazanç oluyor” dedi.
“PİYASAYA ORANLA OLDUKÇA UCUZ MAL SATIYORUZ”
Veysel Uçan adlı esnaf da çarşının başka bir özelliğine de dikkat çekerek, şöyle diyor: “Sokağımızın bildik bir hikayesi var. Hevsel Bahçeleri’nde gündelik işlerde çalışan özellikle kadınlar, işlerinin bitiminde topladıkları marul ve maydanoz gibi yeşillikleri getirip burada sattıkları için adı ‘Aşefçiler Çarşısı’ olarak kalmıştır. Eskiden bu kadar dükkan yokmuş ama satış yapan kadınların sayıları azaldıkça dükkanların sayısı artmaya başlamış. Biz, her türlü terlik ve ayakkabı üzerine çalışıyoruz. Piyasaya oranla oldukça ucuz mal satıyoruz. Bu çarşının mantığı ucuz ve sürümden kazanç olduğu için Diyarbakır’ın en rağbet edilen çarşısı konumundadır. Özellikle Karacadağ bölgesindeki neredeyse tüm köylüler alışverişlerini bu sokaktan yaparlar. Karacadağlılar fındık-fıstık toplama işlerine gitmedikleri zamanlar sabah saatlerinde çok yoğun olur.”
ÇARŞIDA, KADIN EMEĞİ ÜRÜNLER
10 yıldır bu çarşıda olan Bedia adlı kadın esnaf da çarşı ile ilgili şunları söylüyor: “Burada, kadınların el emeği ve göz nuru çalışmalarının satışını yapıyoruz. Kadınlar, kendi emekleri ile çeyizlik malzeme, yazma, çorap, yelek ve el işi ile ilgili birçok şeyi yapıp satmamız için bize getiriyorlar. Biz de onlardan alıp karşılığını da verip satıyoruz. Maddi durumları iyi olmayan kadınlar genellikle bize satmamız için malzeme getiriyor. Biz de kazanıyoruz onlar da ev ekonomisine katkı sunuyorlar. Çarşımızda sadece kadınların işlettiği 3 tane dükkan var. Ancak sadece bizim bu işimizi yapan kimse yok. Ben toplamda 26 yıl ama Aşefçiler Çarşısında ise 10 yıldır bu işi yapıyorum. İnsanın emeği çok kıymetli ve tatlıdır.”
“HERKES İSTEDİĞİNİ BULABİLİR”
Çarşıda sebze meyve satan Adem amca da öve öve bitiremiyor ve şöyle diyor: “Ben 40 yılı aşkın süredir buradayım. Burada meyve-sebze satıyorum. Her ne kadar adı ‘Ocak Sokak’ diye geçse de meşhur ismi Aşefçiler’dir. İşlek olan sokağımızda, isteyen istediğini bulabiliyor.”
“İSTEDİĞİMİZİ BULDUĞUMUZ İÇİN BU ÇARŞIYI TERCİH EDİYORUZ”
Karacadağ’dan çarşıya alışverişe gelen Fatih Bulut adlı vatandaş, “Bu çarşıda istediğimizi bulabiliyoruz” diyor. Bulut, şöyle devam etti: “Ben çocuklarımla Karadacağ’dan geliyorum. Bu çarşıyı, bizim bütçemize çok uygun olduğu ve istediğimizi bulduğumuz için tercih ediyoruz. Gördüğünüz gibi çocuklarımla geldim ve onların ihtiyaçlarını karşılamak için geldik.”
“ÇARŞI SÜREKLİ YOĞUN”
Çarşının saatçilerinden Şükrü Yavuz adlı esnaf da “Bu çarşıdaki 2 saatçiden biri de benim. Eskiden saatçilik işi çok iyiydi ama teknolojinin gelişmesinden dolayı artık eskisi gibi değil işlerimiz. Ama çarşımızın yoğunluğu sürekli vardır. İnsanlar istedikleri her şeyi bulabiliyorlar” şeklinde konuştu.
AŞEFÇİLER ÇARŞISI’NIN İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Yıllar önce, Hevsel Bahçeleri’nde gündelik çalışan özellikle kadınlar, topladıkları maydanoz, marul, karpuz, nane ve roka gibi tüm yeşillikleri sattıkları sokak olduğu için bu sokak Aşefçiler Sokağı olarak adlandırılmış. Çarşıda halen sebze-meyve satan kadınlar olsa da sayıları eskisi gibi değil.