ÖZEL HABER - Leyla DAĞ
Diyarbakır’ın doğal yapısı, bozkır bitki örtüsü ve ormanlık alanların ilginç bir birleşimini sunuyor. Şehir topraklarının %33’ü orman ve fundalıklarla kaplı olsa da düzenli ve yoğun orman alanlarının giderek azaldığı gözlemleniyor. Bölgenin geniş bir kısmı, özellikle ilkbaharda kısa süreli yeşeren otsu bitkilerle kaplı olup, yaz aylarında bozkıra dönüşüyor.
Diyarbakır, bozkır bitki örtüsünün egemen olduğu bir coğrafi yapıya sahip. Otsu bitkiler ilkbaharda kısa süreli bir yeşillik sunarken, yaz aylarında kuruyarak bölgeyi sarı tonlara bürür.
Vadilerde söğüt, çınar, ceviz ve kavak gibi ağaçlar görülürken, yüksek kesimlerde meşe, ardıç ve yabani meyve ağaçlarına rastlanır. Ancak bu zengin biyolojik çeşitlilik, bölgedeki düzenli ormanlık alanların azalmasıyla tehdit altındadır.
Diyarbakır, bozkır bitki örtüsünün egemen olduğu bir coğrafi yapıya sahip. Otsu bitkiler ilkbaharda kısa süreli bir yeşillik sunarken, yaz aylarında kuruyarak bölgeyi sarı tonlara bürür.
Vadilerde söğüt, çınar, ceviz ve kavak gibi ağaçlar görülürken, yüksek kesimlerde meşe, ardıç ve yabani meyve ağaçlarına rastlanır. Ancak bu zengin biyolojik çeşitlilik, bölgedeki düzenli ormanlık alanların azalmasıyla tehdit altındadır.
ORMANLAR VE TARIM ALANLARI
Diyarbakır topraklarının:
• %33’ü orman ve fundalık,
• %40’ı ekili arazi,
• %22’si çayır ve mera alanlarından oluşuyor.
Bu veriler, tarımın ve hayvancılığın, ormanlık alanlardan daha geniş yer kapladığını gösteriyor. Düzenli ve sık ormanlık alanlar, geçmişe oranla azalmış durumda.
İlkbaharda yemyeşil bir görüntü sunan Diyarbakır, yaz aylarında kuruyan otlar nedeniyle bozkırlaşır. Sadece dere kenarlarında yeşil alanlar korunur. Bu durum, bölgenin mevsimsel olarak büyük bir değişim yaşadığını ortaya koyuyor.
Her ne kadar %33’lük orman ve fundalık alan varlığı dikkat çekici olsa da düzenli ve yoğun ormanlık alanların azalması, bölgedeki ekosistemin sürdürülebilirliği için bir tehdit oluşturuyor.