Plasenta previa (bebeğin eşinin rahim kanalını kapatması) ve plasenta akreata spekturumu (bebeğin eşinin rahim duvarına anormal yapışması) gibi durumlar, sezaryen esnasında kanama riskini artırarak anne ölümlerine yol açabiliyor. Bu hastalıklarda kanama riskinin 30 ila 40 kat arttığı bilinirken, Doç. Dr. İhsan Bağlı’nın geliştirdiği yöntem bu riski en aza indirmeyi hedefliyor.
Son 2,5 yıldır bu yeni yöntemi uygulayan Doç. Dr. Bağlı, tüm hastaların rahimleri korunarak sağlıklı bir şekilde taburcu edildiğini belirtti. Ağustos ayında uluslararası prestijli bir tıp dergisinde yayımlanan bu yöntem, kadın hastalıkları ve doğum alanında büyük ilgi uyandırdı.
Geliştirilen cerrahi yöntemin en önemli avantajlarından biri de maliyet gerektirmemesi. Normal sezaryen işlemine yalnızca bir dikiş ipi ve idrar sondası eklenerek yapılan bu cerrahi teknik, diğer cerrahi uzmanlar tarafından da öğrenildiğinde kolaylıkla uygulanabilecektir.
Doç. Dr. Bağlı, “Geliştirdiğim yöntemi, bu alanda cerrahi yapan tüm meslektaşlarımın uygulayabileceği bir alternatif olarak sunmaktan mutluluk duyuyorum” dedi ve yöntemin yayınlandığı makaleye PUBMED veri tabanından "Uterine isthmic tourniquet left in situ as a new approach for placenta previa-accreta surgery: a comparative study" başlığı ile ulaşılabileceğini ekledi.
Yeni cerrahi yöntem, plasenta previa ve plasenta akreata spekturumu gibi zorlu vakalarda gelecekte de daha güvenli doğumlar sağlama potansiyeli taşıyor.