MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrı tartışılmaya devam ediyor.
Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda PKK lideri Abdullah Öcalan için çağrı yaptı.
Bahçeli, çağrısında şunları söyledi:
"Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı'dan DEM'e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız."
İstanbul Bağımsız Milletvekili Salim Ensarioğlu, Rûdaw’a yaptığı açıklamada Bahçeli’nin çağrısına ilişkin şunları söyledi:
“MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin grup toplantısındaki sözlerini büyük bir memnuniyetle dinledim.
Dünyanın ve özellikle de bölgemizin içinde bulunduğu bu kritik dönemde gösterdiği devlet adamlığı refleksi için kendisine gönülden tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum.
Çözüm Süreci döneminde Abdullah Öcalan'ın süreçte daha aktif rol oynaması gerektiğini, iletişiminin aracılarla değil doğrudan kurulmasını ve bunun için gerekirse televizyonda konuşmasının daha sağlıklı ve etkili olacağını dile getirmiştim.
O dönemde bu minvaldeki açıklamalarımız ön yargı ve yahut kötü niyetle hareket eden birçok kesim ve odak tarafından sayısız eleştiriye ve hakarete tabi tutulmuştu.
Bölgede Cumhuriyet döneminin başından bu yana politikanın içinde olan bir ailenin lideri olarak bölgenin sorunlarını ve çözümlerini her zaman dolaysız bir şekilde dile getirdim.
Bizim dün duruşumuz ne ise bugünkü duruşumuz, dün sözümüz ne ise bugünkü sözümüz aynıdır. Sağduyu gösterenlerin bu duruşa ve söze iştiraki de bizleri sevindirmiştir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A ÇAĞRI
Aynı zamanda Sayın Bahçeli'nin ‘Umut Hakkı’ açıklamasını da destekliyor, bu hakkın tüm siyasi suçlular için de uygulanması gerektiğini bir kez daha belirtiyorum.
Daha önce de net bir şekilde ve yüksek sesle dile getirdiğimiz üzere anadilde eğitimin önündeki yasal engeller kaldırılmalı ve şiddeti gündemimizden çıkaracak adımlar hızlıca icra edilmelidir.
Bu doğrultuda, Sayın Cumhurbaşkanımızın daha önce de cesur adımlarla başlattığı ancak akamete uğratılan Barış Süreci'nde olduğu gibi ikinci yüzyılımızda barışı inşa edecek lider olacağı kanısı milletimizin ortak beklentisidir.
Hiç şüphesiz ki içinde bulunduğumuz tarihi eşikte bu istikamet sarsılmaz bir birliğin bânisi olacak, dolayısıyla artık hiçbir tehlike milletimizin ve devletimizin bekası için tehdit olamayacaktır.”
