Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile Ortak Basın Toplantısı'nda konuştu. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'i yeniden ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malumunuz geçtiğimiz yıl Türkiye-Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yıl dönümüydü. Son dönemde gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler ve uluslararası platformlardaki görüşmelerimiz, iki ülke arasındaki yakın diyaloğun en açık tezahürüdür. Güçlü siyasi, ekonomik, beşeri ve kültürel bağlarımız bizlere ilişkilerimizi daha da geliştirme fırsatı veriyor" dedi.

Görüşmelerinde ikili işbirliğinin derinleştirilmesine yönelik atabilecek adımların yanı sıra bölgesel gelişmeleri de ele aldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomik ve ticari ilişkilerimiz oldukça güçlüdür. Ticaret hacmimizi artırmaya ve karşılıklı yatırımları teşvik etmeye devam ediyoruz. Terörle mücadele, düzensiz göç, vize meselesi, savunma sanayi ve Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konular da gündemimizdeydi" açıklamasını yaptı.

Almanya’da 23 Şubat’ta gerçekleştirilecek seçimlerin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk toplumunun güvenliği, refahı ve esenliği Almanya’yla gündemimizin en üst sıralarında yer alıyor. Avrupa genelinde yabancı karşıtlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığı içeren eylem ve söylemlerin arttığını müşahede ediyoruz, bu durum Türk toplumunu da endişelendirmektedir. Tüm bu hususlarda Alman dostlarımızla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Terör örgütleriyle mücadele konusuna da özellikle değindim. Almanya’nın Avrupa Birliği’ndeki başat konumu ışığında Türkiye birlik ilişkileri de görüşmelerimizde yer aldı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevkidaşı ile yaptığı görüşmelerde Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımlar üzerinde durduklarını belirtti. Erdoğan, "Bugünkü istişarelerimiz mücavir coğrafyalarımızda barış ve istikrara yönelik ortak gayretlerimiz bakımından önem taşıyor. Suriye’deki gelişmeler, Gazze’deki son durum ve Ukrayna’daki savaş gibi bölgesel konular bağlamında Almanya’ya iş birliğini sürdüreceğiz. Kalıcı barışın ve refahın hüküm sürdüğü bir Suriye hepimizin arzusudur. Bu minvalde Türkiye’nin Suriye’nin yeniden imarına yönelik çabalarına Almanya’nın da gerekli desteği sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu.

Gazze’de ilan edilen ateşkesin muhafazası için herkese büyük sorumluluklar düştüğünü bildiren Erdoğan, "Uluslararası toplum olarak iki devletli çözüm için gayretlerimizi sürdürmeliyiz. Ukrayna’daki savaşın adil bir barışla sona ermesi gerektiğini uzun bir süredir savunuyoruz. Bu konuyu da Alman mevkidaşımla bugün istişare ettik" açıklamasını yaptı.

Steinmeier ise, "Zannediyorum ki ikimiz de şu konuda hemfikiriz: Ortadoğu’da ve bu bölgede çok haraketli bir dönem yaşanıyor. Anlaşılan bir ateşkes Gazze’de kararlaştırıldı. Rehinelerin serbest bırakılmasında ilerlemeler kaydedildi. Lübnan’la ateşkes, Esad rejiminin sona ermesi ve Suriye’de bir yeniden başlangıç, bütün bunlara Almanya ve Türkiye olarak farklı perspektiflerden bakıyoruz. Fakat ortak bir çıkarımız var, o da artık bölgede kalıcı bir barışın yerleşmesi, bunun için Türkiye çok önemli bir aktör. Cumhurbaşkanıyla şu konuda hemfikiriz: Biz mecburuz bütün bu gerginlikler karşısında fırsatları değerlendirmeye mecburuz ve barışçıl ve kalıcı bir gelişme istiyoruz bölgede. Suriye konusunu ayrıntılı bir şekilde ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı dün Şara ile yaptığı görüşme konusunda bana bilgi verdi, ben de Suriye’de kapsayıcı bir sürecin ne kadar önemli olduğuna değindim ve aynı zamanda bütün uluslararası aktörlerle eşgüdümün önemli olduğunu ifade ettim. Suriye’nin istikrarlı olması için tüm etnik grupların katılması gerekir ve böylece Türkiye gibi başka ülkelere de göç etmiş olan insanların geri dönmesi için bir temel oluşturacaktır. Tabii ki İsrail ve Filistin konusuna da değindik, Sayın Cumhurbaşkanıyla şu anda Gazze’de yaşanan ateşkesin bir ilk adım olduğu konusunda hemfikiriz. Böylece kalan rehinelerin serbest bırakılması için ve aynı zamanda insani felaketin de sona erdirilmesi için bir ilk adım. Bu ilk adımdan daha kapsamlı bir siyasi süreç oluşmalı ve bütün aktörleri kapsayan ve bu seyahatim sırasında son 3 günde bunları görüştüm. Filistinlileri Gazze şeridinden göç ettirmek veya sürgüne göndermek yönündeki öneriler, teklifler yaptığım bütün görüşmelerde büyük endişelere sebep oluyor ve korkuya neden oluyor. Bu tür öneriler uluslararası hukuk açısından kabul edilemez ve bundan sonra ABD yönetimiyle yapılacak görüşmeler için de önemli bir temel oluşturulması gerekir. Biz de Almanya olarak iki devletli bir çözümü savunuyoruz. Biliyorsunuz geçen sene ben de deprem bölgesine gitmiştim ve şimdi yeniden inşa için verilecek olan 140 milyon euroluk bir kredinin ilk dilimi kararlaştırıldı ve bu kapsamda depreme dayanıklı okulların inşası gerçekleşecek" açıklamasını yaptı.

Kaynak: İHA