DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada, ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının demokrasinin temel taşları olduğunu vurguladı. Hukuk devletinin çökmesi durumunda, toplumda güven duygusunun da yok olacağını belirten Eren, hukukun askıya alındığı yerlerde çetelerin, mafyaların ve paramiliter yapıların devletin yerini aldığını ifade etti.

'HUKUKUN OLMADIĞI TOPLUMLARDA ÇÖKÜŞ KAÇINILMAZDIR'

Eren, hukukun olmadığı toplumları rotasını kaybetmiş bir gemiye benzeterek, bu geminin eninde sonunda kayalara çarpıp parçalanacağını söyledi. Hukukun olmadığı bir toplumda sadece güven değil, ekonomi de çöker; yolsuzluklar kurumsallaşır, işsizlik ve yoksulluk derinleşir. Bu nedenle, hukukun ve temel hakların korunmasının, sadece bir hukuk meselesi değil, aynı zamanda bir toplumsal güvenlik meselesi olduğunu vurguladı.

'VALİLİKLER SÜREKLİ HAK İHLALLERİNE İMZA ATIYOR'

Anayasa’nın 34. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ile güvence altına alınan ifade ve toplanma özgürlüğünün özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde sürekli ihlal edildiğini belirten Eren, özellikle kayyum atanan belediyelerde bu hakların tamamen ortadan kaldırıldığını ifade etti.

Eren, 2024 yılı içinde 294 farklı yerde eylem ve etkinlik yasağı getirildiğini, 358 yerde güvenlik güçlerinin barışçıl gösterilere müdahale ettiğini ve Van'da yedi yıldır kesintisiz bir şekilde eylem yasağının devam ettiğini açıkladı. Bunun, yurttaşların demokratik sürece katılımını engelleyen bir uygulama olduğunu vurguladı.

'İKTİDAR TOPLUMU İDARİ PARA CEZALARIYLA TERBİYE ETMEYE ÇALIŞIYOR'

Konuşmasında, iktidarın baskıyı farklı yöntemlerle derinleştirdiğini belirten Eren, valiliklerin 5442 sayılı Kanun’a dayanarak hukuksuz eylem yasakları getirdiğini, bu yasaklara karşı açıklama yapanların ise Kabahatler Kanunu kapsamında para cezalarına maruz kaldığını ifade etti. “İktidar idari para cezasıyla toplumu terbiye etmeye çalışıyor. Düşünemeyen, konuşamayan, eleştiremeyen, itiraz edemeyen bir toplum yaratılmak isteniyor,” dedi.

'KAYYUM POLİTİKASI SADECE KÜRTLERİ DEĞİL, TÜRKİYE'NİN TÜMÜNÜ ETKİLİYOR'

Muhalefet partilerine de seslenen Eren, Kürt mahallelerinde uygulanan baskıların tüm Türkiye'ye yayıldığını belirterek, bunun en bariz örneklerinden birinin kayyum politikası olduğunu söyledi. “Gaziantep’te işçiler haklarını aramak için yürümek istediğinde valilik hemen üç günlük eylem yasağı getirdi,” diyerek, baskının sadece belirli bölgelerle sınırlı kalmadığını vurguladı.

'DEMOKRASİ YASAKLARLA DEĞİL, ÖZGÜRLÜKLERLE FİLİZLENİR'

İktidar yetkililerine de seslenen Eren, geçmişte Kürtçe konuştuğu için cezalandırılan yöneticilerin tarihin kara sayfalarında yer aldığını hatırlatarak, “Aynı hataya düşmeyin. Hukuk devleti olmak istiyorsak, yargı ve idare anayasal sınırlar içinde hareket etmelidir” dedi.

Demokrasinin, yasaklarla değil, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir düzenle filizlenebileceğini belirten Eren, Meclis çatısı altında bu hukuksuzlukların araştırılması gerektiğini ifade ederek, milletvekillerini bu önergeyi desteklemeye çağırdı.

Kaynak: HABER MERKEZİ