Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin hazırladığı ve Hafıza Merkezi’nin de destek verdiği “Sözlü Tarih Çalışmaları: Adaletin 3 Odası" adlı belgeselin gösterimine katıldı.
Kayapınar ilçesindeki bir otelde düzenlenen belgesel gösterimi öncesi program ekibi Eş Başkanları otelin girişinde karşıladı.
Eş Başkanlar, 1980 ve sonrasında Diyarbakır Barosu’na başkanlık eden ve hak ihlalleri davalarında hukuki mücadele veren avukatlarla sözlü tarih görüşmelerinin konu edindiği belgeseli davetlilerle birlikte izledi.
BUCAK: BİZİMKİ GİBİ COĞRAFYALARDA GEÇMİŞ GEÇMİYOR BİR TÜRLÜ
Belgesel gösterimi sonrası kürsüye davet edilen Eş Başkan Bucak, sözlü tarihin daha fazla derlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Tanıklık ettiklerimiz kuşkusuz bu coğrafyadakileri derinden etkiliyor. Herkesin bir parçası orada, toplumdan kopuk bir yerde değil. Bir de bizimki gibi coğrafyalarda; bizde geçmiş geçmiyor bir türlü. Başka coğrafyalarda, kıtalarda kayıplar görmüş; faili meçhullere, diktatörlüklere tanıklık eden toplumlar var ancak onların hafıza çalışmalarında geçmiş var ve geçmişe bakıp bugünün kıymetini biliyorlar" diye konuştu.
'YÜZLEŞME VE HAKİKATE İHTİYAÇ VAR'
Belgeselin yapımı ve çekiminde emeği geçen herkese teşekkür eden Bucak, sözlerine şöyle devam etti: "Yüzleşme ve hakikat bizim coğrafyamızın ihtiyacı olan şey. Yaşananlar bir türlü geçmişte kalmıyor. Hak ve hukuk mücadelesi başka boyutlara taşınıyor. Biz bu gibi çalışmaları çok kıymetli buluyoruz. Aynı zamanda sorumluları, iktidarları ve sistemleri yüzleşmeye davet etme umudumuzu koruyoruz. Yerel yönetimler olarak da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak da toplumsal hafıza, hakikat çalışmalarının tümünün başta ülkemiz olmak üzere Ortadoğu'da mutlak barışa götürme amacına vesile olmasını diliyoruz."
EŞ BAŞKAN HATUN: TANIKLIKLARIN BELGELENMESİ ÇOK DEĞERLİ
Eş Başkan Doğan Hatun ise belgeselde yer alan durumların çoğuna tanıklık ettiğini aktardı. Hatun, "O süreçle yüzleşilmediği için hala aynı şeyler yaşanıyor. Hem Kulp'taki hem de Lice'deki hikayeler hala hafızamızda. Bu tanıklıkların belgelenmesi çok değerlidir. Ne zaman yüzleşeceğiz bilmiyorum ama hesap sorma hakkımız var" şeklinde konuştu.