Fransa Cumhurbaşkanı EmmanuelMacron pazar günü yaptığı açıklamada, Batı Afrika ülkesi Nijer'de Temmuz ayında gerçekleşen darbenin ardından Fransa'nın askerlerini eski sömrügesi Nijer'den çekeceğini açıkladı. Macron bunun Afrika'nın Sahel bölgesindeki Fransız nüfuzuna ve isyanla mücadele operasyonlarına büyük bir darbe vuracağını öne sürdü. Macron, 1500 Fransa askerinin yıl sonuna kadar ülkeden geri çekileceğini ve askerlerin "darbeciler tarafından rehin alınmayı" reddettiğini söyledi.
Cuntanın haftalar süren baskısı ve halk gösterilerinin ardından gelen Fransa'nın bu adımı, Batılı ülkelerin Rusya'nın Afrika'da genişleyen nüfuzuna ilişkin kaygılarını daha da arttıracak gibi görünüyor. Rus paralı asker gücü Wagner Nijer'in komşusu Mali'de mevcut. Fransa Cumhurbaşkanı cuntayı Nijer'in meşru otoritesi olarak tanımayı reddetmişti ancak Macron askerlerin geri çekilmesini darbe liderleriyle koordine edeceğini söyledi. Fransız TF1 ve France 2 televizyon kanallarına verdiği mülakatta "Darbecilere danışacağız çünkü her şeyin düzenli olmasını istiyoruz" dedi.
Macron, halen darbe liderleri tarafından hapiste tutulan demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'u Nijer'in meşru lideri olarak gördüğünü ve kararını kendisine bildirdiğini de söyledi.
NİAMEY BÜYÜKELÇİSİ DE GERİ ÇEKİLDİ
Macron, Fransa'nın Nijer'in başkenti Niamey büyükelçisinin de geri çekildiğini ve önümüzdeki birkaç saat içinde ülkeye döneceğini sözlerine ekledi. Nijer'de 26 Temmuz'da başa geçen askeri yönetim, 25 Ağustos'ta Fransa'nın Niamey Büyükelçisi SylvainItte'ye ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre tanımış ancak Büyükelçi Itte, ülkeden ayrılmamıştı. Fransa, "askeri cuntanın Fransız elçinin gitmesini talep edebilecek bir otorite olmadığını" belirtmişti. Bunun üzerine Nijer Dışişleri Bakanlığı, 31 Ağustos'ta Fransa Dışişleri Bakanlığına gönderdiği notada Büyükelçi Itte'nin dokunulmazlığının kaldırıldığını ve sınır dışı edileceğini duyurmuştu. Notadan sonra Fransa'nın Niamey Büyükelçiliği etrafında sıkı güvenlik önlemleri alınmış ve elçiliğe girip çıkan araçlar, Nijer güvenlik güçlerince kontrol edilmeye başlanmıştı. Macron, 15 Eylül'de yaptığı açıklamada, Büyükelçi Itte'nin "rehin alındığını" söylemiş ve Büyükelçiliğe gıda girişine izin verilmediğini dile getirmişti.
Fransa'nın eski sömürgeleri üzerindeki etkisi son yıllarda Batı Afrika'da azalırken, halkın öfkesi de arttı. Komşu Mali ve Burkina Faso'daki darbelerden sonra bu ülkelerdeki Fransız güçleri kovuldu ve cihatçı grupların faaliyetlerine karşı bölge çapında verilen mücadeledeki rolü azaldı. Darbeye kadar Nijer, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nin kilit güvenlik ortaklarından biri olarak görülüyordu.
Fransa'nın Niamey'deki askeri üssü, darbeden bu yana Fransız karşıtı protestoların merkezi haline gelmişti. Darbeye destek veren başkent sakinleri düzenli olarak sokaklarda toplanarak başkentte konuşlu askerlerin ülkeyi terk etmesi çağrısında bulunuyor. Bu ay on binlerce kişi Fransa aleyhine gösteri yapmış gösteride Fransız renklerine bürünmüş bir keçi öldürülmüş, Fransız bayraklarına sarılı tabutlar taşınmıştı.
Fransız nükleer enerji santralleri uranyumlarının %10'undan az bir kısmını Nijer'den temin ediyor ve Fransa'nın devlete ait Orano şirketi Nijer'in kuzeyinde bir maden işletiyor.Niamey'deki darbe yanlısı göstericilerin Rusya bayrakları taşıması, Batılı ülkelerin Nijer'in de Mali'nin izinden giderek kendi askerlerini Wagner savaşçılarıyla değiştirebileceği yönündeki korkularını artırmıştı. Rus paralı asker şefi YevgeniyPrigojin geçen ay bir uçak kazasında ölmeden önce sosyal medyada paylaştığı bir klipte" Rusya'yı tüm kıtalarda daha büyük, Afrika'yı ise daha özgür kılmaktan" söz ediyordu. Wagner'in geleceği Prigojin'in ölümünden bu yana belirsizliğini koruyor.
NE OLMUŞTU?
Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker, yönetime el koyduğunu duyurmuştu.Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General AbdurrahmaneTchiani, 28 Temmuz'da CNSP isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti. CNSP, 7 Ağustos'ta Lamine Zeine'yi başbakan olarak atamış, 10 Ağustos'ta asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabineyi açıklamıştı. (artıgerçek)