İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye için Ayasofya Camii'nde gıyabi cenaze namazı kılındı. Camiye sığmayanlar dışarıya serilen hasırlar üzerinde namaz kıldı.

Ayasofya'da hutbeyi okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, minbere bir kez daha elinde kılıçla çıktı.

Erbaş, daha önce de birkaç kez elinde kılıçla hutbe okumuştu. Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasının ardından elinde kılıçla hutbe okuyan Erbaş, “Kılıçla hutbe okumak bizim tarihimizde ve geleneğimizde var olan, yaygın bir uygulamadır” ifadelerini kullanmıştı.

Erbaş, “Hutbenin bu şekilde okunması, bir yönüyle Ayasofya'nın camiye çevrildiğinin ilanı, diğer yönüyle de fethe dair bir mesajdır. Bu durumu garipseyen, eleştiren, farklı manalara çekmeye çalışan yaklaşımları hayretle karşılıyorum” demişti.

Erbaş, cuma hutbesinde ise şunları söyledi:

"Bugün zulüm ve her türlü kötülüğün yeryüzünü kuşattığı bir zamanı yaşıyoruz. Ahlakın ve hukukun hiçe sayıldığı, mazlumların feryadının arşa dayandığı, fıtratın ve tabiatın alabildiğine tahrip edildiği bir çağın içinden geçiyoruz. Zalimlerin ve zorbaların dünyayı adeta cehenneme çeviren azgınlıklarına şahit oluyoruz. 'Ebu Lehebler ölmedi ya Muhammed, Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor.' mısralarıyla şairin ifade ettiği bir zulüm çağına tanıklık ediyoruz.

Katiller, işgalciler başta Gazze, Filistin olmak üzere yeryüzünün her zayıf coğrafyasında çocuk, bebek, kadın, yaşlı, masum demeden hunharca katliam yapıyor, soykırım gerçekleştiriyor. Ancak buradan, Ayasofya minberinden, İstanbul'un fatihi Fatih Sultan Mehmet'in bize emanetiği Akşemseddin Hazretleri'nin minberinden tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyorum ki hiçbir zulüm ve haksızlık ebedi değildir. Zalimler her ne kadar kendilerini güçlü zannetseler de mutlaka yenileceklerdir, mutlaka mağlup olacaklardır. Ey işgalci zalimler, geç olmadan hakikati idrak edin, dayandığınız şer odaklarına güvenmeyin, tarihe bakıp ibret alın. Geçmişte azgınlık yapanların başlarına neler gelmişti hatırlayın. Sahip olduğunuz güç ve imkanlar sizi asla kurtaramayacaktır. Binlerce masumun, mazlumun ahı dünyayı size zindan edecektir. Bunu aklınızdan çıkarmayın.

Katiller, işgalciler başta Gazze, Filistin olmak üzere yeryüzünün her zayıf coğrafyasında çocuk, bebek, kadın, yaşlı, masum demeden hunharca katliam yapıyor, soykırım gerçekleştiriyor. Ancak buradan, Ayasofya minberinden, İstanbul'un fatihi Fatih Sultan Mehmet'in bize emanetiği Akşemseddin Hazretleri'nin minberinden tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyorum ki hiçbir zulüm ve haksızlık ebedi değildir. Zalimler her ne kadar kendilerini güçlü zannetseler de mutlaka yenileceklerdir, mutlaka mağlup olacaklardır.

Bize düşen, umudumuzu ve cesaretimizi kaybetmeden zalimlerin karşısında, mazlumların yanında olmaya devam etmektir, yeryüzünde adalet ve iyiliğin teminatı olacak bir medeniyet inşa etmek için el ele, gönül gönüle vermektir. Unutmayalım ki bugün zalimlerin zulmünü devam ettirmesi, Müslümanların dağınıklığından kaynaklanmaktadır. Zulmün son bulması da Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesine bağlıdır.

Ey Müslümanlar, ey İslam alemi, Ayasofya minberinden sizlere sesleniyorum. Artık toparlanalım, Allah'ın bizler için beyan ettiği en hayırlı ümmet vasfını kuşanalım. Gelin, fitne ve tefrikadan kurtulalım. Farklılıklarımızı bahane edip birbirimizle kavga ederek bölünüp parçalanmayalım. Emperyalistlerin oyununa gelmeyelim. Vahdete, birliğe koşalım. Gücümüzün farkına varalım. Cenabıhak İslam coğrafyasına yeraltı ve yer üstü nice zenginlikler nasip etmiş. Biz güçlerimizi birleştirmezsek, bölünüp parçalanırsak sömürgeciler bu zenginliklerimizi sömürmeye devam eder. Zalim işgalciler hemen burnumuzun dibindeki Filistin'de, Gazze'de ve mazlum coğrafyalarda masumları, çocukları katleder, soykırımlar yapar."

Kaynak: DUVAR