ÖZEL HABER - Leyla DAĞ
Hasankeyf, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan stratejik bir yerleşim bölgesiydi. Mezopotamya'nın verimli toprakları üzerinde kurulan bu antik kent, hem Hristiyanlık hem de İslam medeniyetleri için önemli bir merkez olmuştur.
Özellikle Roma, Bizans, Artuklu ve Eyyubi dönemlerinde kültürel ve ticari açıdan büyük gelişme göstermiştir. 1981 yılında doğal koruma alanı ilan edilen Hasankeyf, arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılan 12 bin yıllık tarihiyle dikkat çekmiştir. Ancak, Ilısu Barajı projesi bu kadim kenti büyük bir tehlikenin eşiğine getirdi.
HASANKEYF NEDEN SU ALTINDA KALDI?
Hasankeyf’in sular altında kalmasının en temel nedeni Ilısu Barajı’dır. Barajın yapılmasına karar verildiğinde, tarihi kent su seviyesinin altında kalacağı için yerleşim yerleri ve eserler ya taşınmış ya da su altında kalmaya bırakılmıştır. Barajın su tutma kapasitesi, nehrin akışını değiştirmiş ve Hasankeyf gibi alçak bölgeleri tamamen sular altında bırakmıştır.
TARİHİ ESERLER NASIL KORUNDU?
Hasankeyf’in birçok önemli tarihi eseri, barajın sularından korunmak amacıyla taşınmıştır. Sultan Süleyman Koç Camisi, İmam Abdullah Zaviyesi, Zeynel Bey Türbesi gibi yapılar, dikkatli bir şekilde taşınarak yeni kurulan Kültürel Park alanına yerleştirilmiştir. Bu eserlerin taşınması büyük bir mühendislik başarısı olarak görülse de, Hasankeyf’in bütünsel yapısı ne yazık ki suyun derinliklerine gömülmüştür. Buna rağmen bazı arkeolojik kalıntılar ve yapılar ne yazık ki kurtarılamamış ve suyun altında kalmıştır.
ILICSU BARAJI NEDİR VE NEDEN YAPILDI?
Ilisu Barajı, Dicle Nehri üzerinde enerji üretimi amacıyla inşa edilen bir hidroelektrik santralidir. 1997 yılında projelendirilmesine başlanan baraj, Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamada önemli bir adım olarak görülmüştür. Ancak bu devasa yapı, Hasankeyf’in ve çevresindeki yerleşim yerlerinin sular altında kalmasına neden olmuştur. Ilısu Barajı, 2020 yılında su tutmaya başlamış ve bu süreçte birçok tarihi eser, arkeolojik kazılarla kurtarılmaya çalışılmıştır.
HASANKEYF'İN TURİZM ETKİSİ
Hasankeyf, Mezopotamya'nın kalbinde yer alan, binlerce yıllık tarihiyle ziyaretçileri büyüleyen bir yerdi. Bu antik şehir, turistler için tarihi yapılar, mağara evler, köprüler ve camiler gibi birçok önemli eseri barındırıyordu. Ancak, Ilısu Barajı projesi bu tarihsel zenginliği suların derinliklerine gömdü. Turistlerin yoğun ilgisi artık kentin eski ihtişamına değil, barajın yarattığı yeni görüntülere ve taşınan tarihi eserlere yöneldi.
2020 yılında barajın su tutmaya başlamasıyla Hasankeyf büyük ölçüde sular altında kalmıştır. Yeni yerleşim yeri, eski kentten yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta inşa edilmiş ve yerel halk buraya taşınmıştır. Ancak, binlerce yıllık tarihe sahip bu kadim kentin orijinal yapısının kaybolması, büyük bir kültürel kayıp olarak değerlendirilmektedir. Her ne kadar bazı tarihi yapılar kurtarılsa da Hasankeyf’in doğal dokusu ve tarihi atmosferi artık yok olmuştur.