HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, AKP'nin Filistin mitingine işaret ederek, "Yerel seçimlere hazırlanmak üzere yapılmış bir miting gibiydi. Filistin halkı için ağlayan yok. Timsah gözyaşı döküyorlar" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, haftalık Meclis Grup Toplantısı’nda gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Hatimoğulları, Ekim Devrimi’nin 106’ncı yıl dönümüne işaret ederek, “Özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde yitirdiğimiz bütün yoldaşlarımızı, canlarımızı saygıyla anıyorum. Onların bayraklarını asla yerde bırakmayacağız. Ekim Devrimi’nin hayalleri gerçek olana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
‘Timsah gözyaşları’
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını da değerlendiren Hatimoğulları, bütün dünyanın izleyici konumunda olduğunu ifade etti. Filistin halkının yanında olduklarının altını çizen Hatimoğulları, “Her an büyük bir insanlık dramı yaşanıyor, bir tek devletin doğru düzgün kılı kıpırdamıyor. AKP, Filistin halkıyla dayanışma mitingi yaptı. Mitingde Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı hatırlayacaksınız. Adeta yerel seçimlere hazırlanmak üzere yapılmış bir miting gibiydi. Gerçekten Filistin halkı için ağlayan yok. Ağlamıyorlar, doğru söylemiyorlar, timsah gözyaşı döküyorlar. İç siyasette Filistin’in yanındayız diye anlatmaya çalışıyorlar ama bunlar doğru değil. Keşke sadece bu olsa. Biz bu kürsüden defalarca çağrı yaptık, yapmaya devam edeceğiz; İsrail ile ticari ve askeri anlaşmalarınızı devam ettirdiğiniz sürece siz hiçbir şey yapamazsınız. Filistin halkının yanında olamazsınız” diye belirtti.
‘Firavun olarak anıtınız dikilecek’
Hatimoğullları, şöyle devam etti: “Şimdi diyor ki ‘garantör olalım. Gelin barışı sağlayalım.’ Kesinlikle acil bir ateşkes çağrımızı bakidir ve yineliyoruz. Ama buradan AKP’nin genel başkanına soruyoruz: Siz kaç ülkenin, kaç toplumun, kaç savaşın ya da kaç çatışmanın çözümünde rol aldınız? Hiç. Hangi barışı sağlamak için elinizi taşın altına koydunuz? Hiç. Neyin garantörü olacaksınız? Hiçbir şeyin garantörü olamazsınız. Türkiye’de Kürt sorunu bu kadar capcanlıyken, barış yanlısı insanların barış çağrılarına kulak vermezken hangi barıştan, hangi garantörlükten bahsedeceksiniz? Erdoğan, İsrail-Filistin savaşı için ‘savaş halkların vicdanın sonlandırır’ diyor. ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diyen, gece gündüz Kürtlerin başına bomba yağdıran iktidarın cumhurbaşkanı, vicdan sahibi olmuş da bu sözleri sarf ediyor. Sizlerin yüreğiniz kaskatı kesilmiş. Yüreğiniz o kadar katılaşmış ki Ortadoğu’da firavun olarak anıtınız dikilecek. Sizin yüreğiniz işte bu kadar kaskatı olmuştur.”