Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın 8 Ağustos’ta yaşamını yitiren ablası Zeynep Özer’in cenazesi sonrası işkence gördüğü iddiası ile ilgili Adalet Bakanlığı’na başvurdu.

Başvuruda Kışanak’ın apar topar cenaze merasiminden alınıp önce İstanbul’a oradan da Kandıra yerine Elazığ Cezaevi’ne götürüldüğü bilgisine yer verildi. Kışanak’a bilgi de verilmediği belirtilen başvuruda, “Cenazeye katılım sağladıktan sonra, geri dönüş prosedüründe standart olarak uygulanan, aynı yolla Kandıra Cezaevi’ne direk olarak dönüş Gültan Kışanak için uygulanmamıştır. Standart prosedür uygulanmadığı gibi gerek öncesinde gerekse de Elazığ’a götürülüş sürecinde sayın Gültan Kışanak’ a ve avukatlarına hiçbir bilgi verilmediğinden, ilaçlarını ve gece konaklamak için ihtiyaç duyacağı eşyalarından mahrum bırakılmıştır. Kışanak’ın düzenli kullandığı ilaçlarına ulaşımının engellenmesi sağlık hakkının ihlalidir” diye belirtildi.

DEPO GİBİ İZBE BİR YERDE TUTULDU 

Bu durumun işkence olduğuna vurgu yapılan başvuruda, “Gültan Kışanak’a uygulanan eziyet Elazığ Cezaevi’nde de devam etmiştir. Partili arkadaşları ile kalmak için başvuru yapmasına rağmen talebi kabul edilmemiş, aşırı kirli, depo gibi izbe bir yerde geceyi geçirmek zorunda bırakılmıştır. Sabah yetkili bir kişi ile görüşme talebi saatlerce cevapsız bırakılmıştır. Saatler sonra gelen Nöbetçi Müdüre; ailesine bilgi verme hakkını, telefon kullanma hakkını ve avukatı ile görüşme hakkını kullanmak istediğini belirtmesine rağmen, kendisine sorumluluğun kendilerinde olmadığı, getiren Jandarmalarda olduğu gerekçesi ile talepleri kabul edilmemiştir. Ancak aşırı ısrarları sonucu, ailesine telefonla Elazığ Cezaevi’nde olduğu bilgisi verilmiştir” denildi.

RİNG İLE GÖTÜRÜLDÜ

Kışanak’ın tutuklu olmasına rağmen hükümlü kategorisine alındığı ve öğle arasında görüşmenin engellendiği belirtilen başvuruda, şu ifadeler yer verildi:  “Avukatları ile görüşmesi engellenerek kötü muamele uygulamasına ve hukuksuzluğa devam edilmiştir. Öğle arası bittikten sonra avukatları ile görüşmeye başlar başlamaz o saate kadar ortalıkta olmayan jandarmalar, aniden gelip avukatları ile görüş yapmasına izin vermeden Gültan Kışanak’ı alıp götürmüşlerdir. Avukatlara doğrudan İstanbul’a götürüleceği bilgisi verilmiştir. Bu esnada yola çıkarken öğle vakti olmasına rağmen eline tutuşturulan yemek poşeti için, ‘akşam yemeği verilmiştir’ şeklinde bir belge imzalatılmaya çalışılmıştır. Elâzığ’dan gün içinde Ankara üzeri aktarmalı veya direk İstanbul’a uçak kalkmasına ve uçak biletinin ücreti önceden peşin olarak ödenmesine rağmen, Gültan Kışanak Elâzığ’dan Sivas’a ring aracı 7 saatlik kara yolcuğu ile en ağır şartlarda eziyetli şekilde götürülmüştür.  Gültan Kışanak öğle vakti Elazığ Cezaevi’nden çıkarılmasına rağmen ancak gece 03.00 gibi Kandıra Cezaevi’ne varabilmiştir.”

‘DERHAL SORUŞTURMA BAŞLATILMADIR’

Yapılan muameleye dair derhal soruşturma talep edilen başvuruda, “Bu eziyet ve işkenceden sorumlu tüm görevliler hakkında idari soruşturma başlatılması gerekmektedir.  Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, ivedilikle soruşturma başlatılmasını, kötü muamele ve işkenceyi uygulayan sorumlu kişilerin ve bu kişilere talimat veren kamu görevlilerinin tespitini ve haklarında idari soruşturma başlatılmasını, ayrıca tespitler sonrasında bakanlığınız tarafından savcılık makamına gerekli suç ihbarlarının yapılmasını talep ederiz” denildi.